Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında yüzde 12,6’lık oranla en az tasarruf yapan ülke. Önce zenginleşeceğiz, sonra harcayacağız'' dedi.Kayseri Sanayi Odası'nın (KAYSO) düzenlediği ''2013 Sanayi Gecesi''ne Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, ilçe belediye başkanları, sanayiciler ve davetliler katıldı.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan gecede yaptığı konuşmada, “Kayserili sanayicilerimizden Türkiye çapında, belli noktalara ulaşmış sizleri bir araya getiren böyle bir gecenin gelenekselleşmesi çok güzel. Kayserili işadamlarımızın Türkiye’nin dört köşesinde yaptığı çalışmalar, ihracata baktığımız zaman hepimizin gurur duyması gerek. Kayseri, Türkiye’nin en başarılı firmalarını, kuruluşlarını çıkarmış bir şehir aynı zamanda. Üçüncü nesil ticaretle uğraşan bir aileden gelen birisiyim. Partimizin kuruluşuna kadar tamamen sizlerin içinde, sizlerle ticaretini yaparken, hızlı bir şekilde siyasetin içinde bulduk kendimizi. Bu 11 yıllık süreçte, iş dünyasında başarının temelleriyle, siyasette ve daha doğrusu, devlet yönetmenin başarı sırları hemen hemen aynı. Öncelikle dürüst olunmalı. Yerine getirilmeyecek sözlerin baştan söylenmemesi. Hedefler belirleyip o hedeflere ulaşmak. Verdiği sözü de yerine getirmek. İşte bizim partimizin başarısının temel noktaları, temel kodları” dedi.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları kaydetti:“Ekonomik yapımıza baktığımızda, üretim, ihracat, yatırım, bunlar ekonomimizin temelini oluşturuyor. Türkiye eğer ekonomik olarak büyüdüyse, istihdam artmışsa, bunlar sizlerin emekleri, çalışmaları sayesinde oluyor. Biz üreteceksek, büyüyeceksek, bunu özel sektör eliyle yapmalıyız dedik ve öyle de yapıyoruz. İleri bir demokrasi olmadan ileri bir ekonomi de olmaz. İkisi aynı şekilde gelişmeli. Devlet bütçesine çeki düzen verdik. 2002 yılında devletin bütçe açığı çok yüksekti. Bugün geldiğimiz noktada sadece yüzde 2. Kriz döneminde dahi mali disiplini elden bırakmadık. Bütün Avrupa ülkeleri, küresel krizin yaşandığı 2008, 2009, 2010’dan çok daha kötü durumda. Bu kriz döneminde, dünyanın dev bankaları sarsılırken, batarken, çok şükür Türkiye’deki bankalar ayakta kaldı. Sosyal güvenlik ve sağlık konularında önemli reformlar gerçekleştirdik. 2009’dan bu yana istihdam 2,6 milyon kişi arttı. Aynı dönemde Avrupa’da bu kadar işsizlik oldu. Türkiye’de gelir dağılımı hızla düzeliyor. Zenginle fakir arasındaki uçurum azalıyor. Son 5 yılda Türkiye, gelir dağılımının en hızlı düzeldiği ülke. Türkiye’de rekabet ne kadar iyi işliyorsa, gelir dağılımı da o kadar hızlı düzeliyor. Artık kuruluşlarımızın önü açık. Özel kapalı alanlar, koruma alanları, bunlar yok. Bunlar Türkiye’de zamanında uygulanmış. Artık her sektörde rekabet var. Bunun en canlı örneğini sizler yaşayıp görüyorsunuz. Türkiye’de çok önemli gelişmeler oldu ama özellikle son 5 yılda tüm dünyada sıkıntılar yaşanırken, Türkiye’deki gelişmeler çok dikkat çekti. Avrupa ülkelerinin toplamına baktığımızda, büyüme değil, daralma var. Japonya’ya bakıyorsunuz, 10 yıllık bir durgunluk, yerine gelen hükümetin para basması ve bazı önlemleriyle küçük küçük büyümeler görüleceğini öngörüyorlar. Brezilya, Meksika, Endonezya’da beklentiler hep aşağıya doğru revize edilmiş durumda.”“Türkiye, son 10 yılda sadece ekonomik krizlerle boğuşmadı. Hemen yanı başımızda Suriye’de ve Irak’ta yaşanan olaylarla da mücadele etti. Güvenlik ciddi bir problem” diyen Babacan, “Bakıyorsunuz Lübnan, Suriye’deki olayların etkisiyle ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ürdün çok ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Libya ve Tunus’ta da ciddi olaylar var. Batıda olanlar da ortada. Çok şükür Türkiye tüm bunların ortasında gelişmesini sürdürüyor. Özellik Suriye ile ilgili tabloda, kendimize kurallar koyduk. Suriye’de attığımız adım her ne olursa olsun uluslar arası hukuka uygun olacak. Ayrıca ne yaparsak yapalım, Birleşmiş Milletler’le, NATO’yla, İslam ülkeleriyle ortak hareket edeceğiz dedik. Bu iki kural bizi korudu” ifadelerini kullandı.Afrika ülkeleriyle nasıl bir ilişkiye girilmesi gerektiğini müzakere ettiklerini, Çin’le nasıl bir çalışma yapılacağını konuştuklarını, bir politika oluşturarak, yeni bir yol ve yöntem çizdiklerini ifade eden Babacan, “Mikronezya diye bir ülkeden bahsedildi. O bölgede 16 ülke var. Biz 2008’de bu ülkelerin yöneticilerini, masraflarını biz karşılayarak Türkiye’ye getirdik. Ardından TİKA’nın o ülkelere yardımları başladı. Böylece o ülkelerle de bir ilişkimiz kuruldu ve hamd olsun gelişerek devam ediyor. 2002’de bizim ihracatımızın yüzde 60’ı Avrupa ülkelerine idi. Şimdi bu rakam yüzde 39. Afrika’ya yaptığımız ihracat arttı. 2002’de Türkiye’den Hindistan’a uçak seferi yoktu. Şimdi her gün var. Kolombiya, Kostarika, Panama’da, Myanmar’da büyükelçilik açtık. Birçok Avrupa ülkesi tasarruf gerekçesiyle, birçok büyükelçiliklerini kapatırken, biz onların büyükelçiliklerini alarak, yeni yeni elçilikler açtık. Gelen turist sayısı açısından dünya altıncısıyız. Ama gelir o kadar değil. Turistten geliri artırmanın yollarını arıyoruz. Yeter ki biz kendi içimizde sağlam duralım. Biz içimizde sağlam durursak, içeriden ve dışarıdan gelen hiçbir baskı, bizi yıkamaz” diye konuştu.Babacan, ekonomi alanında yapılan yasal düzenlemelerle ilgili bilgiler verdi. Başbakan Yardımcısı Babacan, 2013 yılbaşında uygulamaya giren Bireysel Emeklilik sistemine 4 milyon kişinin girdiğini ve 26 milyon liralık fon oluştuğunu bildirdi. Yargı reformunun gerçekleştirdiklerini, demokratikleşme paketiyle de Türk demokrasisini bir adım daha öne taşıdıklarını bildiren Babacan, “Dünya Bankası’na, Türkiye’de yaptığımız çalışmaları başka ülkelere anlatabiliriz, dedik ve hemen kabul ettiler. Biz de ihtiyaç duyan ülkelere giderek, gelişmekte olan ülkelere Türkiye’nin tecrübelerini anlatıyoruz. Türkiye’nin tecrübelerini fasikül fasikül hazırlayıp, gelişmekte olan ülkelere göndereceğiz” dedi.Cari açık konusunun ekonominin çok dikkat etmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayan Babacan, “Yüzde 4-5’lik bir cari açık, Türkiye’nin tolore edebileceği bir rakamdır. Ama bu rakam biraz yukarı çıkarsa, işte o zaman ekonomimiz sıkıntıya girebilir. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak konularda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bey, çok önemli çalışmalara imza attı. Enerji konusunda Irak’la yapılan çalışmalar sonucunda, Türkiye’nin enerji dengelerini olumlu yönde etkileyecek gelişmeler yaşanacaktır ilerideki günlerde. Gelişmekte olan ülkeler arasında en düşük tasarruf rakamı yüzde 12,6 ile bizde. Sizin tasarrufunuz olmazsa, elin tasarrufuna muhtaç olursunuz. Kendi tasarruflarımızın yetersiz kalması, dışarıdan tasarruf ithal edilmesi durumunda ekonomi sıkıntıya girer. Bir israf ekonomisi değil, verim ekonomisi durumunda olmalıyız. Gelir yok, bir de bankadan kredi alırsanız, o krediyi ödeme şansınız olmaz. Bizim bütçemizin tek geliri vergi gelirleri. Önce zenginleşeceğiz, sonra harcayacağız. Biz bunlara yönelik tedbirler aldık, alıyoruz, önümüzdeki dönemde de yeni tedbirler gelir” diye konuştu.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, enerji sektöründe neler olduğunu ifade ettiği konuşmasında, “Türkiye, bir taraftan kendi enerji kaynaklarını devreye sokarken, bir taraftan da enerjiyi Avrupa ülkelerine taşıyor. Elektrikte ise en ucuz kullanan Avrupa ülkeleri arasında 3. Sıradayız. İnşallah önümüzdeki dönemde Kayserili hemşehrilerimizin hızlı trenle seyahat etmesini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, “Marifet iltifata tabidir. Biz Kayserililer olarak takdir edilecek işleri takdir etmekte biraz geç kalıyoruz. Ancak böyle bir gece düzenleyen KAYSO yönetimine teşekkür etmek istiyorum. Çocukluğumuzda, gençliğimizde hep hayal ediyorduk, Türkiye kendi enerjisini ne zaman üretecek diye. Türkiye’yi nükleer enerjiyle tanıştıran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız’a çok teşekkür ediyorum’’ diye konuştu.Hisarcıklıoğlu, “Ekonominin gelişmesi için üniversite-sanayi işbirliğinin sağlanması lazım. Kayseri’de 4 üniversite var ve İstanbul, Ankara’dan sonra öğrencilerin okumak istediği üçüncü şehir Kayseri. Kayseri, üniversite eğitiminde de bir marka şehir. Kayseri, hızlı trene layık değil mi?’’ ifadelerini kullandı.KAYSO Başkanı Mustafa Boydak ise, ''Sayın Başbakan Yardımcım, Kayseri'nin ihracat rakamları 2 milyar doları aştı ve bundan sonraki buluşmalarımızda bu artan rakamları konuşacağız. Biz Türk sanayisinde ilk 500 ve ikinci 500'e Kayseri'den daha çok firmanın katılımı için elimizden geleni yapacağız. Türkiye'nin gidişatından memnunuz. Ekonomik anlamda, yurt dışında ve yurt dışında hükümetimizin yaptığı çalışmaları görüyoruz. Özellikle Suriye'den gelen insanların ihtiyaçlarının karşılanması noktasında biz de sanayiciler olarak hükümetimize, devletimize elimizden gelen desteği vereceğiz'' dedi.Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ilk 500 ve ikinci 500 sanayi kuruluşları listesinde yer alan Kayseri firmalarına ödüllerini verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz