KAYSERİ (AA) - ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Kayseri Şehir Hastanesinde hipnoterapi yöntemiyle pek çok hastalığın tedavisine destek veriliyor.
Sağlık Bakanlığınca 2016 yılında hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanan hipnoterapi yöntemi, Kayseri Şehir Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Birimi bünyesindeki Hipnoterapi Ünitesi'nde uygulanıyor. Farklı şikayetlerle ilgili bölümlere giden hastalardan uygun görülenler Hipnoterapi Ünitesi'ne yönlendiriliyor. Fibromiyalji başta olmak üzere birimde yeme bozuklukları, depresyon, ürtiker, okul başarısızlığı gibi problemler yaşayan hastalara çare aranıyor.
Uzun yıllar psikoterapi ve hipnoz alanında çalışan Uzman Dr. Hürmet Ebru Baykuş, AA muhabirine, kelime olarak "uyku" anlamına gelen hipnozun uyku hali olmadığını, farklı bir bilinç durumu şeklinde adlandırıldığını söyledi. Hipnozun hastanın birtakım telkinlerle daha çok sözle konsantre edilip çevrenin farkındalığından uzaklaştırılarak içsel farkındalığa yönlendirilmesi olduğunu dile getiren Baykuş, hipnoz sırasında insanın tamamen kendi bedenine, duygularına odaklandığını aktardı.
Kişinin hipnoz sırasında şuurunu kaybetmediğini ve uyumadığını vurgulayan Baykuş, şöyle devam etti:
"İnsan çevresiyle iletişimini kesmekle beraber hiçbir zaman şuurunu kaybetmiyor, bir konuya odaklanıyor. Aslında hipnozda yaşıyoruz. Çocuklar ders çalışırken eğer tamamen konsantre ise çevreden gelen sesleri fark etmezler, bir anne sadece bebeğinin seslerine uyanır, uzun bir yola gidersiniz yolun nasıl geçtiğini bilmezsiniz, bunlar hipnoz halleridir. Kişileri tek tek hipnoza alabilirsiniz, bu ferdi hipnozdur. Grup hipnozları vardır, daha çok motivasyon amaçlıdır. Sosyal hipnoz vardır, bu da televizyonlarda telkinlerle yapılan hipnozdur."
Baykuş, çocukların bilgisayar oyunları sırasında da tamamen hipnotik bir durumda olduğunu ve burada çocuğa her türlü mesajın verilebileceğini anlattı. Kayseri Şehir Hastanesindeki Hipnoterapi Ünitesi'ne gelen hastaların diğer bölümlerden yönlendirildiğini belirten Baykuş, kişiyi hipnoza alarak rahatlattıklarını ifade etti.
Hipnozun üç aşamadan oluştuğunu dile getiren Baykuş, şunları söyledi:
"Bunlar relaksasyon, katalepsi ve somnanbulizm. Biz danışanlarımızı kataleptik aşamaya kadar getiriyoruz, yani beden bal mumu kıvamına geliyor. Hipnoza girdikten sonra hipnodrama dediğimiz birtakım hikayeler oluşturuyoruz. Bu hikayeler terapötik hikayelerdir, kişinin asıl sıkıntısına yönelik hikayelerdir. Biz burada kişiye kılavuzluk ederiz, kişi kendi yolunu kendi bulur. Bir hipnodrama oluştururuz. O terapötik süreçte kişinin bakışını yeniden çerçeveleriz ve şifalanması üzerine bir takım seanslar yaparız. Seans sayısını kişinin şikayetlerine, kendilik yapısına, kişiliğine göre düzenleriz. 10 fibromiyalji hastasıyla çalışıyoruz, olumlu dönüşler alıyoruz. Şu an 5 seans tamamlandı, 5 seans daha var. Farklı farklı bulgularla geliyorlar, bu bulguları değerlendirip yeniden yol çiziyoruz. Fibromiyalji, hipertansiyon, depresyon, yeme bozuklukları, ürtiker, okul başarısızlığı, migren gibi konularda da çalışıyoruz. Tabii ki bu hastalar ilaçlarını kullanacak ancak bu multidisipliner bir yaklaşım. Şehir Hastanesi üçüncü basamak bir sağlık kuruluşu. Burada da bu tedaviyi uyguluyoruz."
Hipnoterapi ünitesinde tedavi gören Maksude Mut ise yaklaşık 7 yıldır devam eden kas ağrıları olduğunu ve kendisine fibromiyalji teşhisi konduğunu belirtti. Fizik tedavi bölümünden Hipnoterapi Ünitesi'ne sevk edildiğini anlatan Mut, şunları kaydetti:
"Fibromiyalji yani halk arasında kas romatizması, eklem romatizması diye bilinen hastalıktan dolayı özellikle kollarımı kullanamıyordum. Ellerimi çok iyi kullanamıyordum. Doktorlar 500 gram dahi olsa elimde yük taşımamamı söylediler. Ev hanımıyım, temizliği aktif bir şekilde yapamıyordum. Fizik tedavinin beni buraya yönlendirmesine çok şaşırdım. Halk arasında da hipnoz farklı biliniyor. Buradan çıkınca kollarımı rahatlamış hissediyorum."