YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kayseri Şeker, iade edilen 75 bin ton şeker kotasının peşine düştü

Kayseri Şeker Fabrikası’na atanan kayyum yönetimi, tutuklanan eski yönetimin 2008 yılında Şeker Kurumu’na iade ettiği...

Kayseri Şeker, iade edilen 75 bin ton şeker kotasının peşine düştü

Kayseri Şeker Fabrikası’na atanan kayyum yönetimi, tutuklanan eski yönetimin 2008 yılında Şeker Kurumu’na iade ettiği 75 bin ton şeker kotasının peşine düştü. Şeker Kurumu’na iade edilen kotanın Konya Şeker’e verildiğini belirleyen fabrika yönetimi, bu kotanın iadesi için yazışmalara başladı.
Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, geçen yıl göreve geldikten sonra yaptıkları bir yıllık çalışmaları anlattı. Düzenledikleri basın toplantısında, yapılan faaliyetleri aktaran Akay, 2011’de Ankara Özel Yetkili Savcılığı’nın yaptığı soruşturma kapsamında tutuklanan eski yöneticilerden bazılarının, 2008 yılında Kayseri Şeker Fabrikası’nın 75 bin ton şeker kotasını iade ettiğini açıkladı.
Bu kotanın, Konya Şeker Fabrikası’na verildiğini anımsatan Akay, bu miktardaki kotanın 500 bin ton daha şeker pancarının işlenmesi anlamına geldiğini anlattı. Akay, bu rakamsal boyutun geri alınması durumunda, Kayseri Şeker’in, yaşadığı mali sorunlardan kurtularak sektördeki diğer fabrikalarla rekabet edebilecek güce yeniden kavuşacağını açıkladı.
Yaşanan kota problemini, Kayseri Şeker Fabrikası’nın kendi kendisine icat ettiği bir olay olarak nitelendiren Akay, şu bilgileri verdi: “Bunun mücadelesini veriyoruz. Bu elimizde değil, Türkiye’de Şeker Kurumu var. Yönetimi 7 kişiden oluşuyor. 2 ay önce atama yapıldı. Bu yönetimdekilerin 4’ü Konyalı ya da Konya’da çalışan insanlar. Türkiye’de Konya’nın dışında 80 tane il var. 7 kişinin 4 tanesi Konyalı. Bu, ciddi bir sorun. Bu Şeker Kanunu düzenlenirken böyle bir tablo ortaya çıktı. Bunun değişmesi lazım. Amasya var, Doğudaki illerde fabrikalar var. Bunlar özelleştiği zaman başka bir kuruma geçtiğinde, o şirketler de sıkıntı yaşayacak. Bunların yeniden elden geçmesi gerekir. Şeker Kurumu’nun yapısının da yeniden düzenlenmesi lazım.”
Hüseyin Akay, kota sorununun önemine işaret ederek, “Almanya ve Fransa ciddi miktarda fazla üretim yapıyor. Pancarın ülke ekonomisine sağladığı katma değer çok fazla. Biz toplamdan 150 milyon bir dönemde tohumu, gübresi, akaryakıtı ve avansıydı, harcama yapıyoruz. Karşılığında 700 milyon lira ciro oluşuyor. Katma değere bakınca müthiş bir ekonomi. Bu heba edilmemelidir. Bu sadece fabrika ile değil ülkeyi yönetenlerin iradesi ile olur.” dedi.
Hüseyin Akay, ayrıca, göreve gelmeden önce kilit vurulmak üzere olan Kayseri Şeker Fabrikası’nda iyiye doğru bir gidiş başlattıklarını belirtti. Borçların kapanması konusunda çalışmaların sürdüğünü anımsatan Akay, 2 yıllık süreçte Kayseri Şeker’in, sektöründe kendisiyle eşdeğer büyüklükteki fabrikalarla rekabet eder hale geleceğini açıkladı.

"26 MİLYON LİRALIK AVUKATLIK ÜCRETİNDEN KALAN BEDEL DONDURULDU"
Diğer yandan, eski yönetimin bir hukuk bürosu ile yaptığı anlaşmayı iptal ettiklerini hatırlatan Hüseyin Akay, “Bu hukuk bürosunun alacağı olan 26 milyon lira ile ilgili çalışma yaptık. Hukuk bürosunun alacağı bir miktar parayı dondurduk. Çünkü bu rakam çok büyük ve hak edilmediğini düşünüyoruz. Şu an mahkeme sonucuna göre bu ödemenin durumu belirlenecek.” dedi.
Akay, 26 milyon liralık avukatlık ücretinin nereden geldiğini anlatarak, şöyle dedi: “Fabrikanın 4 bin dönümlük arazisi var. Türk Şeker’den 1992 yılında Kayseri Pancar Ekiciler Kooperatifi'ne Kayseri Şeker Fabrikası devredilince arazisinin de devredilmesi gerekiyor. Bu araziyi köylümüz fabrika için bağışlamış. Türk Şeker’in o dönem yöneticileri diyor ki 'Biz bunu bu şekilde kendimiz size devretmiş olmayalım. Mahkemeye başvurun. Zaten siz haklısınız. Mahkemenin vereceği karar ile size verelim.' diyorlar. Sonra dava açılıyor. O zaman bir avukat bu işi cüzi bir miktara takip ediyor. Eski yönetim 2001 yılında göreve gelince, o avukat ile sözleşmeyi feshedip başka avukatlarla anlaşıyor. Avukatların sözleşmesi yüksek rakamları ifade etmiyor. Dava sonuçlandıktan sonra farklı bir düşünceye giriliyor. 'Avukatlık Kanunu'na göre dava bedelinin yüzde 10’u kadar bedel almalıyız.' diye müracaat ediyorlar. O zamanki yönetim kurulu başkanı güya pazarlık ediyor, yüzde 10’u yüzde 3.5 düşürüyor. Karşımıza böyle büyük bir rakam çıkıyor.”
Akay, göreve geldiklerinde, bu avukatlık bürosu ile anlaşmalarını feshettiklerini ve maaşlı avukat çalıştırdıklarını anlattı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler