KAYSERİ (İHA) - TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Adnan Evsen, "Merkez üssü Güneşli beldesi olan 4,9 şiddetindeki deprem, Kayseri'de son 68 yılın en büyük depremidir" dedi.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Adnan Evsen, Türkiye'nin, sahip olduğu jeolojik, topoğrafik ve meteorolojik koşulları nedeniyle büyük çaplı can ve mal kayıplarına yol açan afet olayları ile sıkça karşılaştığını söyledi. Son 58 yıl içerisinde meydana gelen depremlerde 58 bin 202 kişinin öldüğünü, 122 bin 96 kişinin de yaralandığını ifade eden Evsen, yaklaşık olarak 411 bin 465 binanın yıkıldığını veya ağır hasar gördüğünü kaydetti. Bu yıkımlar sonucu Türkiye'de her yıl Gayri Safi
Milli Hasıla'nın yüzde 1-3'ü arasında ve maddi karşılığı 3-5 milyar dolar olan bir ekonomik kaybın yaşandığını da sözlerine ekleyen Evsen, "Deprem bölgeleri haritasına göre, yurdumuzun yüzde 92'sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun yüzde 95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98'inin ve barajlarımızın yüzde 93'ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Sonuç olarak aktif bir tektonik kuşak üzerinde yer alan ülkemizin çeşitli bölgelerinde değişik büyüklüklerde depremler meydana gelmekte ve ülke coğrafyamızın büyük bir kesiminin her an yıkıcı bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğu açık bir gerçeklik olarak ortaya çıkmaktadır" dedi.
Adnan Evsen, 12 Kasım 1999'da Düzce'de meydana gelen ve 845 kişinin ölümüne, 15 bin civarında konut ve iş yerinin ağır hasar görmesine neden olan 7.2 büyüklüğündeki depremin 9'uncu yılında, Türkiye'nin deprem gerçekliğini bu kez de Kayseri'de yaşadığını belirtti. Kayseri il merkezi ve civarında yer alan önemli bazı ilçelerin Erzincan'ın batısından başlayarak Mersin'in batısına kadar uzanan ve Orta Anadolu Fay Zonu olarak adlandırılan aktif bir fay zonunun orta kesiminde yer aldığını da ifade eden Adnan Evsen, "Sultansazlığı Havzası olarak adlandırılan bu tektonik çöküntünün kenarları aktif faylarla sınırlı olup, bunların en önemlileri kuzeyde Erkilet, Gesi, güneybatıda Yeşilhisar ve güneydoğuda Develi Fayı'dır. Tarihsel dönemlerde değişik büyüklükteki depremlerle sarsılan bölge, en son dün 4.9 büyüklüğündeki bir depremle sarsılmıştır. Şehir merkezinde ve yakın ilçelerde de hissedilen deprem, bazı binalarda hasara neden olmuştur. İlk verilere göre depremin kaynağı Erkilet Fay Zonu içinde yer alan Güneşli segmentidir. Bu derece önemli fayların oluşturabileceği tehlikelerin bilincinde olan Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilciliği olarak çeşitli dönemlerde yapılan faaliyetlerle olumsuzluk oluşturacak konular ayrıntılı olarak ortaya konulmuştur. Bu toplantılarda da devamlı olarak vurguladığımız gibi bölgede her biri 2-3 segmentten oluşan ve havza kenarını sınırlayan faylar deprem üretme kapasitesine sahip olup, Kayseri merkezi ve ilçeleri için deprem tehlikesi yaratmaktadır. En son deprem, bunun güncel bir kanıtıdır. Ancak havza zemininin özelliklerinin orta büyüklükteki bir depremin yıkıcı etkisini artıracağı göz önünde tutulmalıdır. Tarihsel dönemlerde yaşanmış depremlerin ağır can ve mal kayıplarına neden olduğu bilinmektedir. Günümüzde özellikle kentin muhtelif mahallelerinde taşıma gücü yönünden zayıf ve yer altı su seviyesi yüksek zemin özelliklerine sahip alanlar, hafif ve orta şiddetli depremlerde dahi zemin özelliklerinden dolayı önemli hasarlara neden olabilecektir" dedi.
Kentsel planlama ve projelerde jeolojik-jeoteknik etütlerin yaptırılmasının ve jeoloji mühendisliği hizmetlerinin ne derece önem ve öncelik arz ettiğinin yaşanan depremle bir kez daha ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Adnan Evsen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin jeolojik gerçekliği sonucu yaşanan depremlerle afetlere karşı dünden daha fazla hazırlıklı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız. Özellikle son günlerde Kayseri kentini etkisi altına alan Ecemiş Fayı'nın hareketlenmesi neticesinde kamuoyunda belli saatlerde belli ölçeklerde deprem olacağı şeklinde dedikodular üretildiği görülmektedir. Günümüz imkanları ile depremleri önceden öngörmek şu anda mümkün değildir. Kayseri halkının bu tür iddialara inanmaması gerektiğini belirtmeyi üzerimize düşen bir görev olarak sayıyoruz. Kayseri'de Ecemiş Fayı'ndan kaynaklanan orta ölçekli depremler bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da devam edebilir. Halkımız panik yapmadan bu tür depremlere karşı uyanık olmalıdır. Depremlerden kaçmak mümkün olmadığına göre, depremlerle birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Kayseri halkı olarak buna alışmalıyız. Dün gerçekleşen 4,9 şiddetindeki deprem son 68 yılın en büyük depremidir. Kayseri halkının her an deprem olacakmış gibi hazır bulunmaları, bu hazırlıklarını yaptıktan sonra da deprem olmayacakmış gibi günlük hayatlarına devam etmeleri gerekir."