SAVUNMA YAPTILAR
FETÖ soruşturması kapsamında Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın öğleden sonraki bölümünde örgütün Kayseri’deki kasası olduğu iddia edilen Mehmet Fındık’ın yanı sıra tutuklu bulunan Adem Çelik ve İsmail Tuna, savunmalarını yaptı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Fındık, yöneltilen suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, şöyle dedi:
"Hakkımdaki suçlamaların tarihi 15 Temmuz ve öncesine aittir. 15 Temmuz hain darbe girişimi olmasa ben tutuklu olarak karşınızda olmayacaktım. Hakkımda bir yalancı tanık türetilmiştir. Gizli tanıklardan 'Ayaz' ve 'Hacılar' kod adlı iki gizli tanığı da biliyorum. Gizli tanıklardan Ayaz kod isimli kişi 17 yıl yanımda çalıştırdığım, asker harçlığını her ay gönderdiğim, evlilik sürecinde maddi destek sağladığım kişidir. Yanımdan kendi isteği ile ayrılmıştır. Hacılar kod adlı gizli tanık ise Karpuzatan bölgesindeki bir müşterimin kayınbiraderidir. İki tanığın hakkımda yaptığı deli saçması, delilsiz, duyuma dayalı ifadelerinden kaynaklı olarak tutukluyum. İçim çok rahattır. Şu an işsiz, 29 yıllık işyeri dağılmış bir kişiyim. Üzerime atılan iftiraları kabul etmiyorum."
Fındık, savunmasında, 'Ayaz' kod isimli kişinin kullanılmaya son derece uygun bir yapıda olduğunu anlatırken, "Bediüzzaman efendinin dediği gibi 'Hukuk ele bakar, kalbe bakmaz.' 'Umut' kod adlı kişi aylık 8 milyon TL himmet parasının elimden geçtiğini söylüyor. Bununla ilgili bir bankada hesap ve hesap hareketi var mıdır? İncelenmesini talep ediyorum" dedi. Fındık, iddianamede yer alan Nijerya ziyaretini Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediğini, milletvekilleri İsmail Tamer ve Yaşar Karayel'in de katıldığını, fotoğrafların orada çekildiğini anlatırken, "Bunun örgüt gezisi olduğunu bilmem mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Oğlunun ABD’de genç liderler kapsamında eğitim gördüğünü söyleyen Fındık, şöyle dedi:
"Hakkımda arama olduğunu duyunca şerefle ülkeme dönüp, polise teslim oldum. 2013 yılında kaleme aldığım vasiyetnamemi okumak suretiyle, eş, çocuklarım ve benim nasıl biri olduğumu mahkemenin tanımasını istiyorum. Hakkımda çıkan haberler nedeniyle Türkiye’ye rezil oldum. Fethullah Gülen ile ilgili evimde çıkan karakalem çalışmasını bilgisayardan indirdim. Altındaki ismi ben kendi el yazım ile yazdım. 22 defa umreye gittim. Terör örgütü yöneticiliği ile suçlanıyorum ama ne evimde ne de işyerimde bir silah ele geçmiştir. Hal böyle olunca neye göre terör örgütü üyesiyim anlam veremiyorum. 'ByLock' kullandığım iddia ediliyor, kullandığımı hatırlamıyorum, eğer kullandıysam, kime, ne yazmışım?"
Tutuklu sanıklardan Adem Çelik ise savunmasında, 84 günden bu yana tutuklu olduğunu iddianamenin hiçbir yerinde aleyhinde bir hususta bulunmadığını, cezalandırılmasının bile istenmediğini kaydederek, "Nezahet Temizlik ve İtimat Güvenlik’e ortak oldum, ancak şirket gelirlerinin FETÖ örgütüne gittiği konusunda bilgi sahibi değildim. Çünkü birçok kamu kuruluşuna temizlik hizmeti verdiğimiz için şüphe bile etmedim" diye konuştu.
Tutuklu işadamı İsmail Tuna ise mahkemedeki savunmasında ABD'ye hiçbir zaman gitmediğini, iddianamede yer alan fotoğrafların Panama ve Etiyopya iş gezilerinde çekildiğini, gizli tanık Oğuz Sarıkaya’yı Tayland iş gezisinde tanıdığını, Cemaat oturmaları sonunda sadaka kutusuna para attıklarını söyledi.
Organize Sanayi Camii’nde Cuma çıkışında imamın üzerine yürüdüğü iddialarının yalan olduğunu söyleyen Tuna, "Cami imamı her zamanki imam değildi, vaaz sırasında siyasi söylemlerde bulundu, bu söylemleri, cami içerisinde de tepkilere neden oldu. Cami çıkışı 50 kişilik bir grup imamın çevresinde toplanarak konuyu görüşüyorlardı. Ben de bir sorun olmaması için kalabalığın yanına gittim" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz