HABER

Kazada oğullarını kaybeden ailenin hukuk mücadelesi

Burdur’da Mehmet ve Leyla Yaşar çifti, kullandığı otomobille oğullarına çarparak ölümüne sebep olan, bilirkişi raporlarında kusurlu bulunmasına rağmen tutuksuz yargılanan sanığın hak ettiği cezayı alması için hukuk mücadelesi veriyor - Anne Leyla Yaşar: - "Evladımı öldüren elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, benim çocuğum toprağın altında. Oğlum üniversite son sınıf öğrencisiydi, hayalleri toprak oldu. Hukuk mücadelesini sonuna kadar vereceğim. Oğlumun ölümüne neden olan kişi, raporlara göre yüzde 100 kusurlu olduğu halde bir gün bile tutuklu kalmadı" - Baba Mehmet Yaşar: - "Oğlumun katili, dışarıda geziyor. Başkalarının da canı yanmaması için bu mücadelemizi sürdüreceğiz" - Yaşar ailesinin avukatı Abdullah Özel: - "Bucak ve Burdur Sulh Ceza Hakimlikleri arasında yaşanan hukuki görüş ayrılığı nedeniyle tutukluluk kararı bugüne kadar tatbik edilemedi. O günden bu yana sanık tutuksuz olarak yargılamaya devam etmektedir" - "İlk raporda tüm kusurun araç sürücüsünde olduğuna karar veriliyor. Raporunun sağlıklı olması adına Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığından bir rapor daha alınıyor. Bu raporda da asli kusur yine araç sürücüsüne ait"

BİLAL ALTIOK/HÜSEYİN ÇUBUK - Burdur'da Mehmet ve Leyla Yaşar çifti, kullandığı otomobille emniyet şeridinde oğullarına çarparak ölümüne sebep olan, bilirkişi raporlarında kusurlu bulunmasına rağmen tutuklanmayan sürücünün gerekli cezayı alması için hukuk mücadelesi veriyor.

Bucak ilçesinde geçen yıl üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Tamer Yaşar, emniyet şeridinde elektrikli bisikletiyle ilerlerken, arkadan gelen Muhammed A'nın (27) kullandığı otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Sürücünün, polis ve bilirkişi raporlarında yüzde 100 oranında asli kusurlu sayılmasına rağmen tutuksuz yargılanması yaşamını yitiren gencin ailesinin üzüntüsünü ikiye katladı.

Yaşar Ailesi, Bucak Asliye Ceza Mahkemesinde "taksirle ölüme neden olma" suçundan yargılanan sanığın ceza alması ve başkalarına da zarar vermesinin önüne geçmek için hukuk mücadelesi veriyor.

Oğlunun gömleğini elinden düşürmeyen anne Leyla ve baba Mehmet Yaşar, sık sık evlatlarının mezarına giderek dua ediyor.

- "Hız tutkusu uğruna oğlumu öldürdü"

Anne Leyla Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun herkesçe sevilen, saygı duyulan, çalışkan ve geleceği parlak bir öğrenci olduğunu söyledi.

Oğlunun ölümüne neden olan sürücünün bir gün bile tutuklu kalmadığına dikkati çeken acılı anne, bu durumun kendilerinde büyük üzüntüye yol açtığını dile getirdi.

Evlat acısını 7 aydır yüreklerinde taşıdıklarını ifade eden Yaşar, şunları söyledi:

"Adaletin yerini bulması için yetkililere sesleniyorum. Cumhurbaşkanımızdan olaya el atmasını istiyorum. Evladımı öldüren elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, benim çocuğum toprağın altında. Oğlum üniversite son sınıf öğrencisiydi, hayalleri toprak oldu. Hukuk mücadelesini sonuna kadar vereceğim. Oğlumun ölümüne neden olan kişi, raporlara göre yüzde 100 kusurlu olduğu halde bir gün bile tutuklu kalmadı. Sorumsuzun biri zevki uğruna, hız tutkusu uğruna oğlumu öldürdü. Bizi kazadan sonra ne aradılar ne de sordular. Başka canlar yanmasın diye bu gibi sorumsuzların ceza almasını istiyoruz. Adalet istiyorum, adalet yerini bulsun."

- "Devlete ve adaletine sonsuz güveniyorum"

Baba Mehmet Yaşar da oğlunun kaza günü kendisine yardım ettikten sonra elektrikli bisikletle emniyet şeridinden eve giderken olayın meydana geldiğini aktardı.

Oğluna çarpan aracın yol kenarındaki telefon ve ağaçları da devirdikten sonra metrelerce ileride durabildiğine işaret eden Yaşar, hukuk mücadelesine sonuna kadar devam edeceklerini kaydetti.

Yaşar, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve adaletine sonsuz güveniyorum. Oğlumun katili, dışarıda geziyor. Başkalarının da canının yanmaması için bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Suçlu cezasını çekmediği zaman vatandaş da huzursuz oluyor. Cezalar yetersiz olunca trafik kurallarını ihlal edenler çoğalıyor. Kazayı gerçekleştiren kişinin sosyal medya hesaplarına baktığımızda hız tutkunu olduğunu gördük. Devletimize sığınıyoruz, adalete güvenimiz tam." ifadelerini kullandı.

Abla Rabia Şener ise kardeşini her geçen gün daha da özlediğini belirterek, "Acımızı yaşıyoruz, psikolojik desteklerle ayaktayız. Bunlara sebep olan insanların ıslah edilmesi gerekiyor ve bu olayda idari hiçbir yaptırım yapılmaması bizi çok üzdü. Şunlar en azından yapılamaz mıydı. Ehliyetine el konulabilirdi, bu hızla ilgili sorunundan dolayı bir rehabilitasyon sürecine tabi tutulabilirdi. Cezasını çekmesini istiyoruz, bu konuda da geride kalanları da düşünmelerini istiyoruz, adalete gerçekten ihtiyacımız var." diye konuştu.

- "İki mahkeme arasındaki anlaşmazlık nedeniyle tutuklanmadı"

Yaşar ailesinin avukatı Abdullah Özel, yargılamanın devam ettiğini belirtti.

Bucak Sulh Ceza Hakimliğince tutukluluk koşulları oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında adli kontrol şartının yeterli görüldüğünü belirten Özel, bunun üzerine Burdur Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulunduklarını anlattı.

Özel, tutukluluk kararının tatbik edilmesinde iki mahkemenin görüş ayrılığına düştüğüne dikkati çekerek, "Burdur Sulh Ceza Hakimliği, tutukluluk kararını verme yetkisinin Bucak Sulh Ceza Hakimliğinde olduğuna hükmetti. Bucak ise yetkinin kararı kaldıran hakimliğe ait olduğuna karar verdi. Bucak ve Burdur Sulh Ceza Hakimlikleri arasında yaşanan hukuki görüş ayrılığı nedeniyle tutukluluk kararı bugüne kadar tatbik edilemedi. O günden bu yana sanık tutuksuz olarak yargılamaya devam ediyor." diye konuştu.

- "Delillere göre aşırı hızlı, fren izi yok"

Özel, toplanan delillere göre otomobilin aşırı hızlı olduğunu, olay yerinde herhangi bir fren izine rastlanmadığını söyledi.

İddia makamının kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumlarını tespitine dair bilirkişi raporları aldığını belirten Özel, şunları kaydetti:

"İlk raporda tüm kusurun araç sürücüsünde olduğuna karar veriliyor. Raporunun sağlıklı olması adına Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığından bir rapor daha alınıyor. Bu raporda da asli kusur yine araç sürücüsüne ait. Alt düzeyde tali kusurun ise kask takmaması nedeniyle vefat eden kişiye ait olacağına karar veriliyor. Ailenin burada amacı büyütüp yetiştirdikleri çocuklarının ölümüne sebebiyet veren kişinin hak ettiği cezayı alması. Savcılık makamı iddianamede 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85/1. maddesi gereği 6 yıla kadar hapis cezası istedi."

Antalya-Burdur kara yolu Karapınar köyünde 26 Temmuz 2018'de Muhammed A'nın idaresindeki 20 ABY 86 plakalı otomobil, Tamer Yaşar'ın (22) kullandığı elektrikli bisiklete çarpmış, kazada Uşak Üniversitesinde Bankacılık ve Finans Bölümü son sınıfta okuyan Tamer Yaşar, olay yerinde hayatını kaybetmiş, kaza sonrası sürücü Muhammed A. hakkında dava açılmıştı.

En Çok Aranan Haberler