Kitabın içerisinde yer alan karakter sakinliğinin altına sığınmış gerçek bir çılgın. Öyleyse, biraz S’den bahsedelim. S’nin karısı D hamile fakat S’nin aklı A’da. A, genç ve güzel ama D… Onu da seviyor S. Böylece kitapta işler karışmaya başlıyor ve sonu hiç beklenmedik bir şekilde bitiyor. Aslında belki de hepsi tek bir istekten gerçekleşiyordu. Belki de S, sadece Tanrı olmak istiyordu. Hayatı boyunca hiç böyle bir şey düşünmemişti. Ama Tanrı olmanın ne demek olduğuna dair çok kafa yormuştu. Ve her defasında kendisini çelişkiler yumağında buluyordu.
S şöyle diyor romanda; “Adımlarının dakikadaki sayısını hiç değiştirmeden yürüyüşünü sürdürürken, bazı sokakları çok farklı gördüğünü düşünmesinin yanında Bazı sokakları da ilk kez gördüğünü fark ediyordu. Bu farkına varış hem beyninde hem ayaklarında anlık bir duraksamaya yol açtı. Ve düşünen bütün canlılar için mevcut olması gereken şu yoksunluğu duyumsadı: Belki de birçok insan yıllar boyunca kendisine -kısa olduğu düşüncesi ile- hep aynı rotayı belirliyor işe gitmek, eve dönmek için ve o yollardan hiç sapmadıkları için hemen arka sokaklarından bihaber oluyorlar. Evet, bu insanlar belki evlerine erken geliyorlar fakat bir düşünsenize; sürekli aynı yolları, aynı sürede yürüyerek hem mekânsal hem de zamansal anlamda nasıl kısıtlıyorlar kendilerini; âdeta bir hapisteymiş gibi!”
“Kazara Ölümsüzlük” mutlaka okunması gereken incelikle yazılmış ince bir roman. Aynı zamanda felsefe öğretmeni olan Kızıldağ, bu eşsiz kitapta okuyucunun kafasını karıştırıp sorular sormasını sağlıyor.
Görkem Kızıldağ, mizahi yönü öne çıkan İntiharsızlık kitabı ile oldukça beğeni toplamıştı. Kazara Ölümsüzlük’ün de özellikle edebiyatta farklılık arayanlara hitap edecektir. "İntiharsızlık" ve "Kazara Ölümsüzlük", Sola Unitas Academy etiketiyle raflarda yer almıştır.