Kbrn Uzmanı Cansın Arda: “göz Yaşartıcı Gazlardan Limonla Korunmak Sakıncalı”

Kimyasal Biyolojik Radyoaktif Nükleer ve Endüstriyel Tehlikeli Maddeler (KBRN) Uzmanı Dr. Cansın Arda, son dönemde toplumsal olaylarda göz yaşartıcı gazların sıkça kullanıldığını hatırlatarak, “Göz yaşartıcı gazlarda limon kullanımı çok sakıncalı” dedi.Adana-Osmaniye Tabip Odası’nca Kimyasal Biyolojik Radyoaktif Nükleer (KBRN) tehlikelere karşı hekim ve sağlık çalışanlarına eğitim ve bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Tabip Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya, KBRN Uzmanı Dr. Cansın Arda konuşmacı olarak katıldı.Toplantıda konuşan Arda, göz yaşartıcı gazların tedavisinde limon kullanımının çok sakıncalı olduğunu belirterek, limonun, asidik bir madde olduğu için göze zarar vereceğine dikkat çekti.Dünya üzerinde yaşanan kimyasal zehirlenmelerine de değinen Arda, Tokyo ve Matsumoto’daki kimyasal zehirlenme olaylarında doktorların, bilinçli ve hazır olmadıklarından dolayı insanların zarardan daha çok etkilendiğini savundu. Arda, kimyasala maruz kalanlara, öncelikle kıyafetlerini çıkartıp, plastik poşetlere koymalarını önererek, “Kıyafete bulaşan kimyasal zehirlemeye devam eder. Hastaların kıyafetleri çıkarıldıktan sonra bol su ile yıkanmaları gerekir ki maruziyetten hemen uzaklaşılsın. Yıkanma hayat kurtaracak tarzda çözümdür. Kimyasalın yüzde 80’i kıyafette kalır. Kimyasalın antidotu var ise hemen uygulanmalıdır” dedi.Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten ise yaptığı konuşmasında, Suriye-Türkiye ilişkilerine değindi. Ökten, sözlerini şöyle sürdürdü:“Son Gezi olayları ve sonrasında gelişen olaylarda da polisin kontrolsüz ve orantısız bir şekilde biber gazı, portakal gazı ve bunların suyla karıştırılarak kullanıldığı, tüm bu kimyasalların insanların sağlığı üzerinde çok olumsuz etkileri olduğunu ve hatta ölümlere bile yol açtığı bilinmektedir. Geçen hafta yapılan yürüyüş sonrasında polisin TOMA'larla sıktığı sulardan dolayı birçok kişinin cildinde soyulma, alerjik reaksiyon, kızarıklık, sulanma ve alerjik yanık gelişmiştir. Bu da suyun içine konan kimyasal maddelerin izin verilen sınırların ötesinde bir karışım olabileceğinin göstergesidir.”