Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Sosyoloji Kulübü tarafından Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Demir’in katılımlarıyla “Türk Toplumunda Aile Yapısı” konulu konferans gerçekleştirildi.
“Türk Toplumunda Aile Yapısı” konferansına üniversite akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Konferansını katılımcılar ile interaktif bir şekilde yapan Prof. Dr. Gülsen Demir, ailenin tanımı yaparak, ailevin işlevi, Türk toplumunda ailenin önemi, ailenin bugün geldiği nokta, konumu ve insanı aile kurmaya iten etmenlerden bahsetti. “İnsanı diğer varlıklardan ayıran en temel şeyin insanın akla ve düşünme yetisine sahip olmasıdır” diyen Prof. Dr. Gülsen Demir, “İnsanların en temel ihtiyaçları Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinde olduğu gibi beslenme, barınma, koruma, saygı ve kendini gerçekleştirmedir. Hepimiz toplum içinde yaşıyoruz ve toplumda olup biten her şey sosyolojinin içerisine giriyor. Bilindiği gibi toplumun en küçük yapı taşı olan aile; neslin devamını sağlayacak olan sosyal yapıyı oluşturur. Günümüzde de aile yapısı giderek modernleşmekte ve kadının çalışma hayatına girmesiyle birlikte aile yapısında farklılıklar oluşmaktadır. Eskiden Aile reisi evi yönetirken, bugün ki toplum yapısında kadın ve erkek birçok kararı birlikte almaktadır. Modernleşme ile birlikte ailenin birçok işlevi farklı toplumsal gruplara ayrılmıştır. Ancak bir işlevi var ki onu hiçbir kurum üstlenemez, o da ‘yuva’dır. Bu konuda birçok çalışma yapılmıştır ve yapılan çalışmaların sonucu ‘yuva’ yani aile şefkati çıkmıştır. Buradan da anlaşıldığı gibi yuva ailenin temel yapısını oluşturmaktadır. Ailenin tarihçesine baktığımız zaman boy, budun gibi sınıflardan oluşmaktadır. O zamanki aile yapısı ile günümüzdeki aile yapısını karşılaştırdığımızda aralarında kavram anlamından bir benzerlik çıkmıyor. Ancak ailenin temel yapı taşlarını oluşturan neslin devamının sağlanması, toplum tarafından kabul edilmesi birbirine benziyor. Günümüzde en çok konuşulan konulardan biri, giderek artan boşanmalardır. Boşanma olaylarının artmasının temel sebebi; günümüzde bireyselliğin çok fazla öne çıkması, kişilerin birbirine tahammülünü yitirmesi, iletişimsizliktir. İletişim teknolojisinin çok fazla gelişmesi ile bireyler arasındaki iletişim azaldı. İnsanlar artık yüz yüze konuşmak yerine ya mesajlaşıyor ya elektronik ortamda konuşuyorlar. İlişkilerde yapılan iletişim hataları ilişkilere zarar veriyor.
Tüketimi o kadar hızlı yapıyoruz ki kademe kademe tüketmemiz gereken her şeyi biranda tüketiyoruz. Ama insanların fark etmediği bir şey var o da aslında insan kendini tüketiyor. Halbuki insan tüketeceği şeylerin zamanını ve ömrünü bilirse çok daha fazla haz duyar” dedi.
Önemli olan bireylerin birlikte geçirdiği zamanın uzun olması değil, zamanın kaliteli olmasıdır diyen Prof. Dr. Gülsen Demir, bireylerin doğru ve iyi ilişkiler kurabilmesi için insanın kendisini tanıması gerektiğini, doğru iletişim ve sağlık ilişkilerin toplumsal yaşamın ve ailenin temelini oluşturduğunu söyleyerek konferansına son verdi.
Yoğun katılım ile gerçekleşen konferansta Üniversite Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölüm Başkanımız Doç. Dr. Hür Mahmut Yücel’in günün anısına Prof. Dr. Gülsen Demir’e hediyelerini takdim etmesiyle konferans sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz