BBC Latin Amerika Servisi
1917 yılında ABD’nin Kansas eyaletinde bir çiftçi, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık sorunu nedeniyle John Brinkley adında bir doktorun kapısını çaldı.
Çiftçi çaresiz bir şekilde doktor doktor gezip çok para harcadığını ama çözüm bulamadığını söyledi.
Doktor Brinkley ise benzer birçok vakalyla karşılaştığını söyleyerek “Cinsel zayıflık yaşayan birçok erkek hasta üzerinde serumlar, ilaçlar ve elektrik kullandım, ama hiçbiri yarar sağlamadı. Tıp bilimi bu gibi durumlara neyin fayda edeceği hakkında hiçbir şey bilmiyor" dedi.
Brinkley camdan bakarken gezinen keçileri gördü ve espiriyle karışık, “Eğer bir erkek keçi (teke) olsaydın hiç böyle sorunların olmazdı!” dedi.
Çaresiz çiftçi, “Keçinin testislerine sahip olsaydım, öyle mi? “ diye yanıt verdi ve “O zaman keçi testisi naklet bana” dedi.
“Bu seni öldürebilir” diye uyaran doktora, “Bu riski almaya değer” diye yanıt verdi.
Bu diyalog, farklı kaynaklarda farklı şekilde anlatılıyor ve bazı kısımları şehir efsanesi olabileceği için, doğrulaması zor.
Ancak inanması zor olsa da, bu yaşananlar gerçek.
Hikayenin başrolündeki doktorun adı John R. Brinkley.
Brinkley, bu çiftçi ve başka hastalarını gördüğü eczanenin bulunduğu kasabaya, “Kansas, Milford, 2000 nüfus. Doktor arıyoruz” yazan reklamı görüp taşınmıştı.
Daha sonra reklamda yazım hatası olduğunu ve aslında kasaba nüfusunun 200’den ibaret olduğunu anladı.
Yolları bozuktu, ulaşım yoktu. Su, kanalizasyon ya da elektrik sistemleri dahi olmayan gösterişsiz bir kasabaydı.
Ama cebinde sadece 23 doları ve çok borcu vardı.
1913’te bir ortağı ile beraber Güney Carolina’da enerji ve isteksizlik sorunu yaşayan erkek hastaları tedavi ettikleri bir işletme kurdular.
Ancak ruhsatsız çalıştıkları ve sahte çekler kullandıkları ortaya çıkınca işletme iki ay sonra kapatıldı ve kendilerini hapiste buldular.
İki yıl sonra etlerin kesilip paketlendiği bir tesiste kısa süreliğine doktor olarak çalışan Brinkley, buradaki keçilerin çoşkulu bir şekilde nasıl çiftleştiğini gördüğünde çok etkilendi.
Aslında Brinkley küçük yaşlardan beri doktor olmak istemişti ve fırsat bulduğunda doktorluk eğitimini tamamlamak için üniversitelere yazıldı.
Milford’a geldiğinde de, kaynağı şüpheli de olsa, sekiz eyalette doktorluk yapmasına izin veren bir tıp diploması vardı.
Kısa süre sonra 1917-1918 yılları arasındaki ölümcül grip salgını sırasında tedavileriyle ün kazandı.
Çiftçi hastasının ziyareti ve aralarındaki diyalog ise, Brinkley’nin kariyerinde şaşırtıcı bir değişime yol açtı.
Çiftçi ile konuşmalarına geri dönelim.
Brinkley’nin keçi testislerinden bahsetmesi çiftçinin umutlarını yeşertmişti.
O yıllarda organların tamamının ya da bir kısmının hayvanlardan alınarak tedavi amacıyla insanlara nakledilmesi fikri hiç de yeni değildi ve ana akım hekimler de bu konuları ilgiyle takip ediyorlardı.
Ancak böylesi bir işlemin fikri bile absürttü.
Brinkley ve çiftçi yine de baş başa verip detaylı bir planlama yaptı.
Bu operasyonu gizli tutma konusunda da anlaştılar.
O gece çiftçi keçiyi getirecekti ve gün doğmadan, karanlıkta eve dönecekti.
Çiftçinin karısı ertesi gün doktoru arayıp kocasının gribe yakalandığını söyledi. Amaçları, bu alışılmadık ameliyat sonrası Brinkley’in hastanın takibini yapmasını meşrulaştıracak bir bahane bulmaktı.
Brinkley’in kendi yazdırdığı düşünülen ve 1937’de Clement Wood’un yazdığı otobiyografik kitaba göre, işlemden iki hafta sonra doktoru ziyarete gelen çiftçi ona 150 dolarlık bir çek verdi. Kitaba göre çiftçi sonuçtan o kadar memnundu ki, “Mümkün olsa o paranın 10 katını verirdim” demişti.
İkili ne kadar gizli tutsa da dedikodular yayıldı ve başka bir adam daha gizlice Brinkley’e gidip aynı tedaviyi istedi.
William Stittsworth isimli bu adam tedaviden o kadar memnun kaldı ki, karısına da keçiye ait yumurtalığı nakletmesini istedi.
Stittsworth’in eşi kısa süre sonra hamile kaldı ve çift, doğan oğlan çocuğuna erkek keçinin (teke) İngilizce’deki karşılığı olan “Billy goat” kelimesinden ilhamla, Billy adını koydu.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, hikayedeki bazı kısımların şehir efsanesi olması mümkün.
Kabul edelim ki Brinkley’in hastalarının organlarını keçininkiyle değiştirmesi ihtimali olsa da, bu organlarla çocuk sahibi olmaları mümkün değildi.
Buna karşılık yaşananlar ağızdan ağza yayılıp hem medyada hem kitaplarda yer buldu.
Hem de cinsel iktidarsızlık gibi tabulaşmış bir konuya değinmesine rağmen.
Brinkley, cinsel işlev bozukluğu nedeniyle hayatı kararan hastalara bir nevi “gençlik iksiri” sunuyordu.
Pek çok hastanın olumlu sonuçlar alması sonucu Brinkley servet kazandı.
Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin dekanı JJ Tobias gibi önemli kişilerin de desteğini alarak işi büyüttü.
Milford’a giderek Brinkley’in kliniğinde ameliyat olan JJ Tobias, “Bitkindim. Yaşlı bir adamdım. Operasyondan 4 gün sonra başağrılarım gitti. 7 gün sonra hastaneden 25 yaş gençleşmiş hissederek ayrıldım” diye yazmıştı.
Kısacası sadece iktidarsızlık değil, yaşlılıktan kaynaklanan bunama ve yellenme gibi sorunlara da şifa olduğu iddia ediliyordu.
Bu tedavilerin yarattığı başarıyla ilgili çok şey yazılıp çizilse de, neyin nasıl işe yaradığıyla ilgili çok az şey biliniyordu.
Brinkley’in tedavilerine ilişkin 1921’de basılan kitabında yazar Sydney B. Flower, Brinkley’in “hayvandaki bezleri naklederken lokal anestezi ile erkeğin hayalarında iki kesik açtığını” belirtmişti.
Flower kitapta şöyle anlatıyordu:
“Brinkley’in teknikleri vakanın koşullarına göre değişiklik gösteriyordu. Brinkley bu yüzden meslektaşlarına neyi nasıl yapacaklarını öğretmek için ne kadar çabalarsa çabalasın, bütün vakaları kapsayacak bir tedaviyi yazılı olarak öneremediğini açıklamıştı.”
Belirsizliklere rağmen Brinkley’in keçi organ nakliyle ilgili makaleler çoğalıyordu.
Brinkley 1922’de yayımladığı kendi kitabında şunları yazmıştı:
“Bugün lafı gevelemeden tüm dünyaya duyuruyorum: Doğru yöntem bulundu. Gün be gün insanların bedenine hayvan bezleri naklediyorum ve bunlar insan vücudunda canlı dokular olarak çalışmaya devam ediyorlar.”
Los Angeles Times’ın ve şehrin ilk radyo istasyonunun sahibi Harry Chandler, okuduklarından etkilenerek Brinkley’i California’ya çağırdı. Doktora bu eyalette operasyon yapacak geçici ruhsat verilmesini sağladı.
Kansas City Star adlı gazetede memnuniyetsiz hastaların şikayetlerine yer verildi.
Ancak Dr Brinkley’in ünü ve başarısının önüne hiçbir şey geçemiyordu.
Brinkley hakkından gelecek olan kişiyse, ABD’nin en zengin adamlarından biri olan, tam bir “şarlatan avcısı” olarak bilinen Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nin editörü Morris Fishbein idi.
Fishbein’in kendi radyo programını insanları kurbanlaştırarak kendini zengin etmekle suçladığı Brinkley, yine kendi radyo kanalından buna yanıt verdi:
Gazetelerin ve Amerikan Tıp Dergisi’nin bulduğu her memnuniyetsiz hastaya karşılık, tedaviden memnun 10 mutlu hasta göstereceğini söyledi.
1930’da Kansas Sağlık Kurulu ahlaksızlıkla ve profesyonel olmamakla suçladıkları Brinkley’in ruhsatını geri almadı. Radyo kanalının lisansı da iptal edildi.
Ancak hikaye burada bitmedi.
Kansas’ta birçok insan hâlâ ruhsatları elinden alınan doktoru seviyor ve ona güven duyuyordu.
Bazıları vali olmak için adaylığını koyması çağrısında bulundu.
Gerçekten de bağımsız olarak adaylığını koydu. Seçimleri kazanamadı ama kaybettiğini de söyleyemeyiz.
Yarışa çok geç katıldığı için oy pusulalarında ismi yer almamıştı dolayısıyla birçok insan el yazısıyla ismini pusulaya yazarak ona oy vermeye çalışmıştı.
Brinkley oyların çoğunluğunu aldı ama ismini yanlış yazanlara ait 50 bin oy geçersiz sayıldı ve seçimi kazanamadı.
Bu arada Meksika’dan kendi radyo istasyonunu kurması için davet aldı.
ABD’de lisanslı olan en güçlü radyo istasyonundan 10 kat daha güçlü (500 bin vat) olan Brinkley’in radyo kanalı, dünyanın en güçlüsüydü.
ABD radyolarının yayınlayamadığı ama dinleyicilerin ilgi duyduğu sağlık, seks, müzik ve din alanlarındaki bazı konuları programlarında ele alabiliyordu.
Böylece Brinkley, lisansı olmadan başka bir ülkeye yayın yapabilen radyo istasyonlarının en önemli öncülerinden biri oldu.
Şöhreti ve servetinin önüne kimse geçemedi ve tüm çabalara rağmen, birkaç eyalette hekimlik yapabildi. Meksika sayesinde sesini duyurmasının önünde engel kalmadı.
Brinkley’in sonunu getiren ise kendi kibri oldu.
1938’de Fishbein’in “kötü niyetli bir dolandırıcı” olmakla suçladığı Brinkley’in imajı büyük darbe aldı.
Eski hastaları açtıkları davalarla Brinkley’e karşı şikayetlerde bulundu.
Brinkley, Fishbein hakkında hakaret davası açtırdı ama dava görülürken kürsüye çıkan eski hastalar Brinkley’in kendilerine finansal ve fiziksel zarar verdiğini söyledi.
42 erkeğin ameliyat masasında öldüğüne dair kanıtlar sunuldu.
Hastalar milyonlarca dolarlık tazminatlar talep ettiler.
Mahkeme Fishbein lehine karar verdi ve imajı darbe alan Brinkley 1941’de de iflas etti. Suçlamalar nedeniyle sağlığı kötüleşen adam, bir yıl sonra 56 yaşında hayatını kaybetti.