Karayay’ın cenazesi 15 gündür Türkiye’ye getirilemeyince kederli annesi perişan oldu.
[**
**](https://www.mynet.com/caresiz-anne-cenaze-yolu-bekliyor-2689191-myvideo)
Edinilen bilgilere göre, babasını henüz 11 yaşındayken kaybeden Mete Abdulhamit Karayay (27), annesine evlenmek istediğini ancak işi olmadığı için bir şirket aracılığıyla Lübnan’a gidip çalışacağını söyledi. Annesi Nadide Karayay da (51) "Ölmeden mürüvvetini göreyim" diyerek oğlunun Lübnan’a çalışmaya gitmesine izin verdi. Abdulhamit Karayay, ağustos ayı başında Astel Dilara konsorsiyumuyla anlaşarak çatı işlerinde çalışmak için Lübnan’a gitti. Tek amacı para biriktirip yuva kurmak olan Karayay, 20 gün sonra 15 metre yükseklikteki binanın çatısından düşerek ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan ancak verdiği hayat mücadelesini 6 gün sonra kaybeden Karayay’ın ölüm haberi ölümünden 5 gün sonra aileye bildirildi.
16 yıl önce kocasını kalp yetmezliğinden ameliyat masasında kaybeden Nadide Karayay şimdi de 2 evladından birini kaybetmenin acısını yaşadı.
Oğlunun son zamanlarda evlenmek istediğini ancak iş bulamadığı için evlenemediğini, bu sebeple gurbete çalışmaya gittiğini ifade eden Karayay, oğlunun evlenme isteğine karşı çıkmadığını, ölmeden mürüvvetini görmek için Lübnan’a gitmesine izin verdiğini söyledi.
Lübnan’a gittikten bir hafta sonra oğluyla görüştüğünü ve çok iyi olduğunu söylediğini anlatan Karayay, "Oğlumla en son telefonda konuştum. Bana çatı işlerinde çalıştığını, iyi para verdiklerini söyledi. Bana ’Sen kızı ayarla. Lübnan dönüşünde evleneceğim anne’ dedi. Ben de ’Tamam oğlum. Sen gel, kız kolay, bulur evlendiririz’ dedim. Böyle konuştuk, hal hatır sorduk, telefonu kapattık. Ondan sonra bir daha oğlumdan haber alamadım. Onun tek amacı para biriktirip evlenmekti. Ama Lübnan’dan cenazesi bile gelmedi" dedi.
Oğlunun ağustos ayının 20’sinde kaza geçirdiğini, bir hafta hastanede hayat mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybettiğini ancak kendilerine oğlunun öldüğü haberinin 2 Eylül’de geldiğini söyleyen Karayay, "Oğlumu Lübnan’a götüren şirkete bir türlü ulaşamadım. Oğlumla bir hafta görüşemeyince ona bir şey olduğunu anladım. Ama görüşeceğimiz bir muhatap buladım. Oğlum ayın 20’sinde kaza geçirmiş. Ağustosun sonunda ölmüş ama ne kaza geçirdiğinden ne de öldüğünden haberimiz oldu. 2 Eylül’de öldüğünü öğrendik. Ocağımıza ikinci kez ateş düştü. Ama ben bunun peşini bırakmayacağım. Sonuna kadar oğlumun ölmesinde ihmali olanların peşinde olacağım. Gerekirse onları mahkemeye vereceğim" diye konuştu.
Oğlunun çerçeveli fotoğrafına sarılarak "Yiğidim benim, seni yüzbinlerce, binlerce öperim, annem benim. Biz senin davul zurnalı düğününü yapmayı düşünürken senin ölüm haberin geldi. Kuzum ciğerim, kurban olurum o boyuna posuna. 6 günde bitirdin beni yavrum. Bugünler için mi büyüttüm seni? Hani sen para biriktirip bana gelin ve torun verecektin. Bugünler için mi gönderdim seni? Yavrum kuzum" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Oğlunun cenazesinin bir türlü getirilmediğini belirten Karayay, "Onu kendi vatanımıza, toprağımıza gömelim. Oğlumu babasının yanına gömeceğim. Ama oğlumun cenazesi bir türlü gelmedi. Şirket bize geç haber verdi. Bari cenazesi vatanımıza gelsin" diye konuştu
Çaresiz anne şimdi oğlunun cenazesinin yolunu gözlüyor.