Orhan Tayoğlu kediye 'Gel oğlum' diye seslenirken arkadaşı Yazıcı'nın üzerine alınmasıyla başlayan tartışma sonucu Tayoğlu, Yazıcı'yı öldürmüştü. Savunmasında Erhan Yazıcı'nın olayın ardından yanlarından ayrıldığını anlatan Tayoğlu, bir başka arkadaşlarının yanına gelerek 'Senin biletin kesildi, nedenini biliyorsun' dediğini öne sürdü ve daha sonra Yazıcı'nın geri dönerek kendisine bıçakla saldırdığını iddia etti. Tayoğlu, Yazıcı'nın küfürleri üzerine pompalı tüfeğini alarak arkadaşına ateş ettiğini ifade etti.
Olay, 7 Şubat'ta saat 20.30 sıralarında, Liman Mahallesi Akdeniz Bulvarı Konyaaltı sahilinde meydana geldi. Kendi arkadaş grupları ile alkol alan Orhan Tayoğlu ile Erhan Yazıcı, bir süre sonra karşılaştı, ikili arasında tartışma çıktı. Diğer kişilerin araya girmesi ile tartışma son buldu. Yarım saat sonra elinde bıçakla Tayoğlu'nun yanına gelen Yazıcı, kendini savunmak isteyen Tayoğlu'yu elinden bıçakladı. Daha sonra otomobilindeki pompalı tüfeği alan Orhan Tayoğlu, Erhan Yazıcı'ya ateş etti. Hastaneye kaldırılan Erhan Yazıcı, 13 gün sonra 20 Şubat'ta hayatını kaybetti. Orhan Tayoğlu ise gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Antalya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan Orhan Tayoğlu SEGBİS ile katıldı. Sanık Orhan Tayoğlu savunmasında, olay günü 3 arkadaşıyla Konyaaltı Sahili'nde içki içtiklerini sırada yanlarından geçen kediye "Gel pisi pisi, gel oğlum" dediğini, maktul Erhan Yazıcı'nın "Bana mı dedin" sorusu üzerine "Hayır sana demedim kardeşim" dediğini anlattı.
Erhan Yazıcı'nın yanlarından ayrılmasından 20-25 dakika sonra, daha önceden tanıştığı Muharrem Y.'nin yanlarına gelerek kendisine 'Senin biletin kesildi, nedenini biliyorsun' dediğini anlatan Orhan Tayoğlu, “Muharrem'in neden böyle söylediğini düşünürken, maktul yanıma geldi ve bıçağı salladı. Boynuma doğru salladığı bıçak, yukarı kaldırdığım sol elimi kesti. Ben kaçtım. O sırada Muharrem elini yumruk yaparak küfürler ediyordu. Maktul küfür ederek tekrar üzerime gelince arabamın bagajından av tüfeğimi aldım. Önce havaya bir el ateş ettim. Maktul üzerime gelmeye devam edince, yere sol tarafına doğru ateş ettim. Maktul 'Vuruldum' dedi. İnanmak istemedim. Muharrem de 'Adamı vurdun' diyordu. Tüfeği arabaya bıraktıktan sonra maktulün kanayan yerine tampon yapmaya çalıştım. Montumu çıkarıp yaralının başının altına koydum. Yaralının tişörtünü de çıkarıp yarasına bastırdım. Tamponla birlikte ambulansın gelmesini bekledim. Kendimi korumak amacıyla ateş etmiştim. Amacım öldürmek değildi" dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Erhan Yazıcı'nın kardeşi D.Y., ağabeyinin hastanede tedavi olduğu sırada olayı kendisine anlattığını öne sürdü. Sanık Orhan Tayoğlu'nun, 'Oğlum' diyerek laf atmasına, yakın zamanda babalarını kaybetmeleri nedeniyle ağabeyi Erhan Yazıcı'nın içerlediğini belirten D.Y., "Ağabeyim, motosikletiyle oradan ayrıldığında montunu unuttuğunu fark ederek geri dönmüş. Sanıkla karşılaşan ağabeyim 'Sen neden bana oğlum dedin' diye sorunca, Orhan Tayoğlu küfürler etmiş. Sanık, arabasına gidip tüfeğini aldığı sırada, sanığın arkadaşları da ağabeyimi tutuyormuş. Hedef alarak ateş etmiş. Sanığın iddia ettiği bıçaklı saldırı olayını da gerçekleştirmediğini bana söyledi" diye konuştu.
Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. (DHA)