Çanakkale'nin Biga ilçesinde Kemer köyünde Marmara Denizi'nin kıyısındaki Parion Antik Kenti'nde 1997 yılındaki yüzey araştırmaları yapılmıştı. Bunun ardından 2005 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığında kazı yeniden başladı.
İlçeye bağlı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 12 aylık kazı statüsüne alınmasının ardından çalışmaların hızlandığı antik kentte gün ışığına çıkarılan eserler, Anadolu arkeolojisi için önemli bilgiler sunuyor. Uzmanlar yeni bulgulara ulaşmaya çalışırken, buldukları eserlerle ilgili araştırma yapıyor.
Arkeologların, Parion'un yakınındaki Kocagür köyü meydanına vatandaşların dinlenme amaçlı sandalye niyetine kullandığı yazıtı 13 yıl önce bulup kazı envanterine dahil etti. Çalışma yapılan yazıtta, bölgedeki yerleşimlerin kuruluşuna dair anlatımların yanı sıra tarihçi, coğrafyacı ve filozof Strabon'un eserinde de olduğu gibi Parion'un yakınında bir dönem kehanet merkezi olabileceğine dair bilgilerin yer aldığı belirlendi.
Anadolu'da birçok antik kentte rastlanan kehanet merkezleri, seçkinlerin "gelecekten haber almak" amacıyla ziyaret ettiği yerler olarak biliniyor.
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş, Parion'da 20 yıllık kazı sürecinde ülkenin kültürel envanterine binlerce eser kazandırıldığını, her yıl en az iki yayını bilim dünyasına sunduklarını belirten Keleş, ‘Kazı ekibi tarafından Parion'un yakın çevresinin araştırılması sırasında, 2011'de Kocagür köyü meydanında kırık bir mermer blok bulundu. Üzerinde 3 satırlık yazıt tespit edilen 2 bin 600 yıllık eserin gizeminin çözüldü’ dedi.
Prof. Dr. Vedat Keleş verdiği bilgilerde ayrıca, antik kaynaklardan Strabon'un eserinde, Parion'a çok yakın bir bölge olan Adresteia'da Apollon ve Artemis'e ait kehanet merkezi olduğunun, bir süre sonra burası önemini yitirince toplanan mimari parçalarla Parion'da mimar Hermakreon tarafından Antik Çağ'ın Anadolu'daki en büyük sunağının inşa edildiğinin aktarıldığını ifade etti.
Bu eserde ayrıca Parion'un kuruluşunda Paros, Milet ya da Erythrai kentlerinin aktif rol oynadığının yazıldığı bilgisini veren Prof. Dr. Keleş, şunları belirtti:
"Bu yazıtta Parion'un adının 'Pariake' olarak geçtiğini görüyoruz. Ayrıca yazıtta ismi okunamayan bir şahsın, Parion (Pariake) Artemisi'ne yaptığı bir sunudan bahsettiğini öğreniyoruz. Dolayısıyla bu yazıt bize Strabon'un eserinde ifade edildiği gibi Adresteia'da gerçekten bir Apollon ve Artemis kehanet merkezinin olabileceğini gösteriyor. Daha da önemlisi bu yazıtın dili bizim bildiğimiz Grek alfabesine ait değil, farklı bir dille yazılmış; büyük ihtimalle Kuzey Ege'ye ait ünik bir dil. Bu bölge dışında şimdiye kadar rastlanmayan bir dil.''
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş, yazıt ve kazı çalışmaları hakkında son olarak şunları ekledi;
''Yazıtın tarihi dikkate alındığında Parion Antik Kenti'nin kuruluş sürecinde Anadolu halklarının da yer almış olabileceğinin yadsınamaz bir göstergesi olarak karşımıza çıktığını ve sonrasında bölgede sentez bir kültürün ortaya çıkmış olabileceğini güçlü bir şekilde bizlere sunuyor. Bu yazıt başta Parion olmak üzere bu bölgede kurulan kentlerin, kolonizasyon sürecinde Anadolulu yerel halkların aktif rol oynadığı ve sonrasında sentez bir kültürün bölgede hakim olabileceğini güçlü şekilde bizlere sunuyor. Yani çevredeki kentlerin kuruluşunda, bu bölgedeki yerel halkların belki daha baskın bir rol oynadığını açıkça gösteriyor." (AA)