Tedavi edici taşlardan olan kehribar, ülkemizde çok sayıda bulunmaktadır. Burada önemli olan ise hakiki kehribar taşını bulup kullanmaktır. Kehribar taşı ve kullanımı hakkında ayrıntılı bilgileri sizler için derledik.
Kehribar ve amber aynı taşlardır. Genelde Avrupa ülkelerinde amber olarak geçen bu taş, çam kozalaklarının fosilleşmiş hallerinden elde edilir. Bu taşın oluşması uzun yıllar alır ve içerisinde çoğunlukla sinek, arı ya da herhangi bir böcek kalıntısı bulunur.
Kehribar, halk dilinde ağaç reçinesi olarak bilinir. Kehribar içerisinde oksijen, hidrojen, karbon, süksinik asit gibi mineraller bulunur. Hem ağacın fosilleşmesi hem de fosilleşirken içerisine çeşitli minik canlıları alarak onları da eskitmesi taşın değerini ve faydasını artırmaktadır.
Genellikle takı ya da süs eşyası olarak satılan kehribarlar alternatif tıpta şifa kaynağı olarak kullanılmaktadır. Şifa verici kehribar taşı genellikle saydam ve bal sarısı renginde olmakla birlikte farklı renklerde bulunabilir.
Bilim adamları kehribar taşı hakkında araştırma yaparken bu taşın Baltık Denizi’nden çıkarıldığına ve çok eski zamanlarda deniz çevresinde yaşayan kadınlar tarafından süs eşyası olarak kullanıldığına şahit olmuşlardır. Günümüzde kehribar taşı yataklarının %90’lık kısmının Rusya’da bulunan Kaliningrad şehri olduğu bilinir. Kalan %10’luk kısım ise Ukrayna, İsveç, Hollanda, Polonya, Romanya, İngiltere ve Sicilya gibi bölgelerde bulunur. Bu bölgeler genelde soğuk olmasıyla dikkat çeker ki bu da kehribar taşının donmuş fosillerden çıkarılmasını bir nebze olsun açıklamaktadır.
Ülkemizde de kehribar taşı bulunmaktadır. Soğuk illerimizden olan Bayburt, Erzincan ve Erzurum bölgesinde kehribara rastlanır. Hatta öyle ki Bayburt halkı yıllarca kehribar taşının önemini bilmeden onu kömür olarak kullanıp ısınma amaçlı kullanmışlardır. Kehribar taşının faydaları anlaşıldığında ise bu şekilde kullanımı sonlandırılmıştır.
Kehribar taşı çoğunlukla bataklıkta, deniz ve akarsu diplerinde, alüvyonlarda bulunurlar. Kehribar taşının çıkarmak için üretilmiş olan sondajlar sayesinde tek tek çıkarılırlar. Çıkarım esnasında oldukça hassas davranılmaktadır. Çünkü bu taşlar çok kırılgandır.
Kehribar faydaları oldukça fazladır. Hatta öyle ki yüzyıllar öncesinde bile bu taş hem süs eşyası hem de şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Tarih sahnelerine baktığımızda kehribar taşı hem kadınlarda hem de erkeklerde kolye, bileklik, yüzük gibi takı amaçlı kullanımı ile karşımıza çıkmaktadır.
İskandinav ülkelerinde yüzyıllar önce yaşayan kişilerde görülen kullanım çeşitleri bilim adamlarını bu taşı araştırmaya yöneltmiştir. Çeşitli araştırmalar sonucunda Baltık Denizi’nden çıkarılan kehribarın ticaret yoluyla tüm dünyaya yayıldığı görülmüş; ayrıca kehribar taşının faydaları öğrenilmiştir.
Hala bilinmeyen pek çok şifasının olduğu düşünülen kehribar taşı, en şifalı taşlar kategorisinde yer alır. İnsanın duygusal ve ruhsal sağlığına iyi geldiği düşüncesiyle kullanılmasının yanı sıra iç organlar ve hatta fiziki sağlık açısından da oldukça fazla tavsiye edilir. Süs eşyaları olarak hem erkekler hem de kadınlar tarafından kullanılan bu taşın aynı zamanda direkt olarak taş hali de kullanılabilir. Her türlü şifa kaynağıdır. Kehribar taşının en bilinen faydaları şu şekildedir:
Dünya genelinde kehribar olduğu iddia edilerek satılan pek çok kehribar taşı bulunmaktadır; fakat bu taşların hepsi orijinal kehribar değildir. Sahte ve orijinal kehribar taşları arasındaki farkı anlamak için ne yazık ki el ve göz testi yetmez. Kızılötesi ışın testi ile kehribarın orijinalliği anlaşılabilir. Bu nedenle yalnızca sertifikası bulunan kehribar süs eşyalarını almaya özen göstermenizde fayda vardır.