YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Keklikler, KKKA Hastalığının Yayılmasına Neden Olabilir"

Keneyle mücadelede kullanılan beç tavuğunun, kenenin yayılmasına neden olabileceği iddialarının ardından uzmanlar, keklik ve tavuğun da bu mücadelede faydasının bulunmadığını,

Keneyle mücadelede kullanılan beç tavuğunun, kenenin yayılmasına neden olabileceği iddialarının ardından uzmanlar, keklik ve tavuğun da bu mücadelede faydasının bulunmadığını, aksine zararının olabileceğini ileri sürdü.

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zati Vatansever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, keneyi doğadan tamamen kaldırmanın mümkün olmadığına dikkati çekti.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı'nı taşıyan "Hyalomma Marginatum Marginatum" kenelerinin son yıllarda ölümlere yol açtığını anımsatan Vatansever, çok yaygın olmasa da doğaya beç tavuğu ve keklik salınarak keneyle mücadele edilmeye çalışıldığını belirtti.

Bunun yanlış bir yöntem olduğunu savunan Vatansever, şunları kaydetti:

"Kanatlı hayvanları keneyle mücadelede kullanamazsınız. Kanatlılar keneyi gördüğünde yiyebilir. Kursaklarına bakıldığında kene de bulunabilir ama hiçbir zaman kene popülasyonunu azaltamaz. Hatta bazı kene türleri, gelişebilmek için kanatlı hayvanlara ihtiyaç duyabilmektedir. KKKA Hastalığı'nı taşıyan kenenin yavruları, beslenmek için keklik ve beç tavuğu gibi kanatlıları özellikle seçmektedir. Bu nedenle keneyle mücadelede kullanılan keklik ve beç tavuğu, kenenin çoğalmasına neden olabilir. Sahada üzerinde yüzlerce kene yavrusu barındıran keklikler bulduk, hatta bu kenelerde hastalık etkenini de bulduk. Yani keklikler, kenelerin çoğalmasının yanında KKKA Hastalığı'nın yayılmasına da neden olabilir. Aynı şey benzer özelliklere sahip beç tavuğu için de geçerlidir."

Tavukların da keneyle mücadelede etkili olmadığını, bunun bir "şehir efsanesi" olduğunu belirten Vatansever, keklik, beç tavuğu, örümcek, çekirge hatta radyasyonla kısırlaştırılmış kene kullanmanın da bilimsel ve pratik bir geçerliliğinin olmadığını vurguladı.

Prof. Dr. Vatansever, günümüz şartlarında keneyle en pratik mücadelenin meraya çıkan çiftlik hayvanlarının periyodik olarak ilaçlanması olduğunu, bu uygulamanın doğru yapılması durumunda kene sayısında azalma yaşanacağını savundu.

-CÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elaldı-

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazif Elaldı da keneleri yiyerek bunların sayısını azalttığı düşünülen kuş, tavuk ve keklik gibi hayvanların aslında kenelerin çoğalmasına yardımcı olduğu görüşünü savundu.

Kenelerin bu hayvanları kan emme aracı olarak kullandığını aktaran Elaldı, "Bunları doğaya bırakmak bu hastalığın etkenini taşıyan Hylomma marginatum marginatum kenelerinin sayısını azaltmaz, aksine arttırır" dedi.

Prof. Dr. Elaldı, hayvanların doğaya salınarak keneyle mücadele edilmesinin bilimsel dayanağı olmayan, gözleme dayalı yöntem olduğunu iddia ederek, "Bu tarz mücadelelerle doğadaki kenelerin sayısının kontrol altına alınması imkansız. Doğaya salınan 500-1000 adet tavuğun, kekliğin milyonlarca keneyle baş etmesi mümkün değil" diye konuştu.

Yaşam ve piknik alanlarında ilaçlama yapılarak kenelerden korunulabileceğini ifade eden Elaldı, ancak çiftçinin gittiği tarlayı ve doğayı tamamen ilaçlama gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle risk altındaki kişilerin kene ve hastalıktan korunma açısından bilgilendirilmesinin çok daha önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler