Kelimeler Değil, Beden Dili İnsanı Anlatıyor

Uzmanlar, iletişimin yüzde 55’inin beden dili, yüzde 38’inin de ses tonuyla oluştuğunu söyledi.

Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde hizmet standartlarını artırmak için sürdürülen personel eğitimlerine ‘İletişim ve Beden Dili’ konulu seminerle devam edildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü personeli Sosyolog Kamile Özkal Baştar tarafından verilen seminerde, bireyler arası iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlar ele alındı. İletinin kaynağı, iletilecek mesaj ve alıcının niteliklerinin önemine dikkat çekilen seminerde Baştar, “Aktarılacak bilginin alıcının yaşı, cinsiyeti, sosyal konumu, kültürel birikimi gibi özellikleri göz önünde bulundurularak hazırlanması ve kişiye her kim olursa olsun ciddiyet ve samimiyetle karşılık verilmesi gerekir. Etkin bir iletişim için karşımızdaki kişinin ihtiyaçları, beklentileri kadar kendi beklentilerimiz ve yapabileceklerimizin farkında olmanın bir o kadar önemli olduğu ortadadır” dedi.

Baştar, gündelik hayatta kurulan iletişimin yüzde 55'inin beden dili, yüzde 38'inin ses tonu ile oluştuğunu ifade ederek, “İletişimin yüzde 7‘si kullanılan kelimelerden oluşuyor. Beden dilinin önemi ortada. İnsanlar beden dilleri ile kendini anlatıyor” diye konuştu.

“GÖZ TEMASI POZİTİF ALGI BIRAKIYOR”

Beden dilinin pozitif bir algı bırakabilmesinin, göz temasından geçtiğini kaydeden uzmanlar, "Hangi dışavurum içinde olunursa olunsun, göz iletişiminin kesildiği anda iletişim de son bulmuş demektir. Konuşurken ya da selam verirken göz temasından kaçınmak, o kişinin dikkate alınmadığı, istenmediği anlamına gelir. Empati kurmaksızın gidilecek bir iletişim çabası, başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur. Beden dili, aynı zamanda, ruhun, duygunun ve düşüncenin dilidir" diye konuştu.

Kişinin saygınlığının, başkalarına duyulan saygıdan geçtiğini dile getiren uzmanlar, kendinden emin bir görüntü vermenin iyi görünmek, ayakları yere basan sağlam bir duruş sergilemek ve göz iletişimi ile mümkün olabileceğini vurguladı. Uzmanlar, etkin iletişim unsurlarının kendini tanıma, sözel olan veya olmayan mesajlara duyarlılık, etkin dinleme ve empati başlıkları altında toplandığını belirtti. Olumlu düşünce yapısına sahip kişilerin, olayların başlangıç ve sonuçlarını değerlendirdiğinde, en çözümsüz sorunları bile çözüme kavuşturmada daha başarılı olduklarını vurgulayan uzmanlar, farklı kültürel değerlere sahip, farklı beğeni özellikleri içerisindeki toplum bireylerinin, ortak bir iletişim paydasında buluşmalarının önemine işaret etti.