HABER

Kemal Kılıçdaroğlu: 'Cemaate karşı değiliz'

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk'te 'Ne oluyor?' programına katıldı. Kılıçdaroğlu, programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Onur Aykut BAHÇIVAN - Mynet Haber Merkezi

CNN Türk'te 'Ne oluyor?' programına katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu iktidarı sert bir şekilde eleştirdi. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin paralel yapı ile bir ilişkisinin olduğunu iddia ederek, "17 Aralık Operasyonu bize örtülü bir paralel devlet olduğunu göstermiştir" ifadelerini kullandı.

'ORTAMI GERMEK İKTİDARIN İŞİNE GELİYOR'

Kılıçdaroğlu, cemaat ile CHP'nin bir ilişkisinin olup olmadığı sorusuna ise, Benim gösterdiğim özeni onlarında göstermesi lazım. Ben, Başbakan gibi 'cibiliyetsiz ve şerefsiz' diye bir kelime kullanmadım. Mitinglerde konuşmak salonda konuşmaya benzemez. Bugün geldiğimiz noktada ortamı germek iktidarın tamamen işine geliyor. Cemaat konusuna gelecek olursak, Fethullah Gülen cemaati ile bir birlikteliğimiz söz konusu değildir. Biz belli bir inanç grubunun bir cemaat kurmasına karşı değiliz. Ancak bu grubun siyasete girmesine tamamiyle karşıyız. Bunları siyasete girmemek koşuluyla yapmalılar. İnsanlar inançlarını nasıl isterlerse öyle yaşarlar. Bizim Gülen cemaati ile bir ilişkimiz yok." dedi.

'BİLAL ERDOĞAN'IN EVİNE 1 MİLYAR DOLARI KİM YERLEŞTİRDİ?

MİT'in rüşvet olayından daha önceden bilgisinin olduğunu ve rapor sunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Biz paralel devlete de karşıyız. Bizim için bir devlet vardır. Ancak 17 Aralık Operasyonu bunların tam tersi olduğunu bize gösterdi. örtülü bir parallel devlet gösterdi. Kendi içinde ilişkileri olan ve paraların nasıl dağıtıldığını gösteren yapıyı ortaya koydu. Bu yolsuzluğun ortaya çıkmasından sonrada bunu gündeme getirdiğimiz için bizi de bu yüzden eleştiriyorlar. Bir bakana 700 bin TL'lik saati paralel devlet mi taktı? Bilal Erdoğan'ın evine 1 milyar doları kim yerleştirdi? Bunları daha önceden MİT takip ediyordu zaten. Reza Zarrab olayında da MİT dosya gönderdi bu kişinin bakanlarla bir ilişkisi vardır ve ortaya çıkma ihtimali bulunmaktadır diye. Ancak Erdoğan ise hiç bir şey olmayacağını düşünerek buna göre davrandı ve sonunda her şey ortaya çıktı. Bunlar bize özel olarak yapılanmış bir paralel bir devlet olduğunu ortaya koymuştur" şeklinde konuştu.

'BÜTÜN CHP'YE OY VEREN KİTLE CHP'DEN MEMNUN DEĞİLDİR'

Ahlak konusunun büyük bir sorun olduğunun altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün CHP’ye oy veren kitle CHP’den memnun mudur? Hayır. Ben de alanı geziyorum. Kimi diyor ki daha sert konuş, kimi diyor ki hayır konuşma. Ben bugüne kadar hiçbir yurttaşıma neden şu partiye oy verdin diye bir eleştiri getirmedim. Eğer biz siyasi ahlakı egemen kılmazsak bu ülke sorun yaşar. Yolsuzluk ve siyasi ahlak konusu çok temel bir sorundur ve bunun aşılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu programdaki sözlerini şöyle sürdürdü:

BURAK CAN NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?

Bakın Burak Can nasıl öldürüldü? Önce elektrikler kapatıldı. Sonra silahlar patladı. Sonra ne dediler? Onun katili Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bunlar elbette devlet eliyle yapılıyor. Gezi eylemleri oldu, barışçıydı. Biz de destek verdik. Ne zaman ki devletin şiddeti gençlerin üzerine çöreklendi biz itiraz ettik. Bu ülkeyi yöneten kişi çıktı orada benim polisim destan yazdı dedi. Destan kime karşı yazılır. Düşman mıydı bu insanlar? Peki kim öldürdü, söylesin. Sarı çizmeli Mehmet ağa. A örgütü, B örgütü üstlendi diye olaydan kaçacak mısınız? Eğer o sokakta elektrikler karartılıyorsa kim yapıyor bunu? Bu ülkede hükümet yok mu, içişleri bakanı yok mu? Ben provokasyon olacağını bir gün önceden söylemişim. Siz kalkıp katilleri bulacağınız yerde muhalefeti suçluyorsunuz. Pes ya.”

'İKTİDAR KENDİNİ DEVLET OLARAK GÖRMEYE BAŞLARSA...'

“AKP’nin sorunu ben devletim diyor. Açıyor telefonu şu adamı içeri atın diyor. Açıyor telefonu şu adamın işine son verin diyor. Böyle şey olmaz. İktidar kendisini devlet olarak görmeye başladığı andan itibaren böyle sorunlar yaşanıyor. Sayıştay raporu gelmeden bütçe Meclis’ten geçti. Hesabını biz sorduk. Biz bununla ilgili billboardlara ilan vermek istedik. Parasını verdiğimiz ilanlar yayınlanmadı. Kendisini devlet sanan bir iktidar oradan gitmek istemiyorsa, normal seçimlerde gideceğini düşünüyorsa gitmemek için her türlü provokasyona başvurur.

'SURİYE POLİTİKASI YANLIŞ'

“Diyorlar ki CHP yeniden iktidara gelirse başörtüsü yasağı getirecekler. Tamamen saçma bir şey. Biz özgürlükler konusunda Batı’da ne varsa bizde de onun olmasını istiyoruz. Tam demokrasi istiyoruz. Bütün meydanlarda söylüyorum. İster başı açık ister kapalı, bütün kadınların benim başımın üstünde yeri vardır. Toplumun tüm ezilen kesimlerinin sorunlarıyla ilgilenmek zorundayız. Siyasetçinin görevi budur. Suriye politikasının yanlış olduğunu biz hâlâ söylüyoruz. Böyle dediğimizde bize Baas’çısınız diyorlar. Biz kendi ülkemizde özgürlük istiyoruz da Suriye’de istemeyecek miyiz? Asla ve asla ne ben ne de arkadaşların Esad yönetimini savunmadık. Aksine orada da demokrasi ve özgürlükler olmalı dedik.”

'MUSTAFA SARIGÜL İSTANBUL'U İYİ TANIYOR'

“Biz bir kitle partisiyiz. Kim olursa olsun neden bize oy veriyorsunuz diyemeyiz. Birilerini ötekileştirmek istemiyoruz. Biz kamuoyu yoklaması yapıyoruz. Soruyoruz İstanbul’u kiminle kazanabiliriz. Sarıgül çıkıyor. Şişli’de başardı. İnanmasam, İstanbul’un sorunlarını çözemez desem aday göstermem ama çözebilir. İstanbul’u tanıyor.”

'30 YILDIR SÜREN SORUN'

“Biz 30 yıldır süren sorunun çözümü için siyaset kurumunun üzerine düşeni yapmasını istiyoruz. Silahla bu sorunun çözülemeyeceği ortada. Parlamento’da her siyasi partiden eşit sayıda milletvekilinin olacağı bir uzlaşma komisyonu kuralım. Ben her siyasi partide bu sorunun akıl yoluyla çözülebileceğine inanan insanlar olduğuna inanıyorum. Yine her siyasi partinin göstereceği akil insanlar olmalı. Çözüm için eşzamanlı çalışmalılar. Biz Parlamento’daki 4 siyasi parti bir araya gelelim dedik. Ama maalesef bu kabul görmedi. Şimdi hükümet bir görüşme yapıyor. Biz ne olduğunu bilmiyoruz. Oslo tutanaklarında gerçeğin bir kısmını görebildik. Sınırlı sayıda insan biliyor. Sürecin böyle gitmesi doğru mu? Hayır değil. Ben devletin doğrudan terör örgütünü muhatap alıp görüşmesini doğru bulmadığımı söyledim. Biz siyasiler olarak bu işin çözümünde hep kaçak güreştik. İşi askere havale ettik. Emin olun bu sorun çözülebilir.”

'GEZİ'DEN DERS ALDIĞIMIZA İNANIYORUZ'

“Gezi olaylarından biz ders aldığımıza inanıyoruz. Artık gençlere daha farklı bakıyoruz. CHP gençlik örgütlerinin her zaman bizden ileride olmasını isterim. Gençler benim arkamda olursa ne olacak. Bizim önümüzü açmalılar. Gençlerin tipik bir özelliği vardır, kişisel çıkarlarını değil ülke çıkarlarını düşünürler. Yüzde 10 seçim barajı mutlaka kalkmalı.”

'ÖLÜME TERK EDİLEN YÜZLERCE MAHKUM VAR'

“Son tahliyelerle insan öldürenler de serbest bırakıldı. Neden? Çünkü yargı zamanında işini yapmadı. Özel yetkili mahkemelerin olduğu yerde adalet yoktur. Toplumda derin yaralar açılmıştır. Bunların kapanması lazım. Ama bu yaraların kapanmasını sağlarken yeni yaralar da açılmamalı. Hapishanelerde ölüme terk edilen yüzlerce mahkum var. Her birine gittik biz. Bunlar insan. Bunların bakıma ihtiyacı var, tedaviye ihtiyacı var. Şu anda bile ölüme terk edilen insanlar var. Adana’da cezaevinde çocuklara tecavüz edildi. Bunu kim ortaya çıkardı? Biz cezaevleri için özel ekip oluşturduk. Emin olun çok değiştik. Dünya değişti, biz de değiştik. Dünyada 90 yıl ayakta kalan 3 ya da 4 parti vardır. CHP her zaman değişime açık olmuştur. CHP ilklerin partisidir. CHP iktidar olduğunda hiç hata yapmamıştır diye bir şey yok. Yakın zamandan örnek vereyim. CHP iktidara gelmiştir. Sana yağına zam yapmadığı için, başka şeylere zam yapmadığı için karaborsa çıkmıştır. Alın size hata. Türk siyasetinin en ciddi zaafı eleştiriye tahammül edememektir. Ben Rize’ye gittim. Genç bir çocuk bana yumurta attı. Polis yakaladı. Mahkemeden yazı geldi, bu çocuktan şikayetçi misiniz diye. Hayır dedim. O çocuk demokratik hakkını kullandı. CHP 30’ların, 40’ların partisi diyorlar. Ekmeği karneye bağladı diyorlar. Ya o yıllarda ekmeğin karneye bağlı olmadığı ülke mi vardı? Fransa’da da ekmek karneye bağlıydı. Neden ekmek karneye bağlandı? Birileri hepsini alıp götürmesin, herkesin evine bir ekmek girsin diye. Ama biz bunu anlatamıyoruz bir türlü. CHP tarihinde ilk kez 47 belediye başkan adayımız var. Yeterli mi, hayır. Ama bu bir ilk.”

En Çok Aranan Haberler