CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olmuş, 14 Mayıs ve 28 Mayıs'taki seçimleri kazanamamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesi sonrasında mücadeleye devam mesajı veren Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlıktan istifa edip etmeyeceği merak konusu oldu.
Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Kılıçdaroğlu hakkındaki eleştiriler nedeniyle partinin başında kalıp kalmayacağı sorusuna “Ona parti karar verir tabi doğal olarak. Partinin kendi gelenekleri vardır. O gelenekler içerisinde hareket edilir” yanıtını verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile görüşmeleriyle ilgili de şunları ifade etti:
"Canan Hanım, İstanbul'daki gelişmeleri aktarmak için ayda bir gelirdi. Ekrem İmamoğlu da büyükşehir belediye başkanımız. O da geliyordu. Dolaysıyla o çerçevede zaman zaman Mansur Yavaş Bey'le de bir araya geliriz. Artılar, eksiler sorun varsa nasıl çözeriz konuşuyoruz. Bunlar olağanüstü olay değil bildiğimiz rutin, sıradan olan gelişmeler bu olağan. Oturup, konuştuk. Ben İstanbul'a gittiğimde orada da beraber oluruz. Onlar belli aralıklarla Ankara'ya gelirler, Ankara'da beraber oluruz. Karşılaştıkları sorunlar varsa onları anlatırlar. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz."
Açıklamasının devamında Kılıçdaroğlu şunları ifade etti:
"Biz isteriz ahlaktan, erdemden dem vuran birisinin cumhurbaşkanlığı koltuğunda otursun. Rakip evet, herkes bir başka partiden siyasi rakibidir. Biz bunu da anlayışla karşılarız. Ama yalan üzerine, iftira üzerine, karalama üzerine, montajlar yaparak, yalan yanlış montajları da itiraf ettikten sonra hala kalkıp bunu sürdürmek, ahlak sorunu gündeme getirir. Siyasetçi her şeyden önce ahlaklı olmak zorundadır, erdemli olmak zorundadır. Türkiye'nin böyle bir sorunu var. Türkiye'nin ahlaki meşruiyet sorunu var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişinin ahlaki meşruiyet sorunu var. Dolayısıyla ahlaki olmayan, ahlakı savunmayan bir kişinin yalan üzerine, iftira üzerine kalkıp da belli bir koltuğa oturan kişinin ahlakı her zaman sorgulanır. Başka ne söyleyeyim."