HABER

Kemal Kılıçdaroğlu: Saray'a giderim

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı görev vermiş olsaydı hükümeti kurabileceklerini savunarak, "Bahçeli'yi ikna edebilirdik" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı. Kamudaki atamaların durdurulması üzerinden yeni kabineyi değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın güvenmediği bir kabine. Bütün atamalar durmuş bir vaziyette. ‘Bakanlara güvenmiyorum' demek bu" dedi. Bu kabineden Türkiye'ye fayda gelmeyeceğini savunan CHP lideri, "Mevcut bakanlar seçime kadar hangi sorumlulukları üstlenecek. Bir bakan düşünün atama yapamıyor" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu'nun " Türkiye'nin renklerini orada görebiliyoruz" sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Hangi renk Allah aşkına. Kabine hangi renkten oluşuyor. Bir kere Davutoğlu kendi kabinesine güvenmiyor. ‘Atamalar durduruldu, benden habersiz adım atmayacaksınız' diyor. ‘Bizim kabinemiz 4 yıllık bir kabine gibi çalışacak' diye başladılar. Daha birinci gününde genelge çıkarttılar. Bürokratlara diyorsunuz ki ‘bakan istese dahi atama yapmayacaksın'. ‘Senin garantin benim' deniliyor" ifadelerini kullandı.

"GÖREV VERİLSEYDİ HÜKÜMETİ KURARDIK"

Cumhurbaşkanı görev vermiş olsaydı hükümeti kurabileceklerini savunan Kılıçdaroğlu, "Bahçeli'yi koalisyona ikna edebilir misiniz?" sorusuna da "Biz daha bir özel görüşme yapmadık. Bahçeli'yi ikna edebilirdik" yanıtını verdi. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu şartların belli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "17-25 Aralık'ı mutlaka çözelim deseydi onu da yapabilirdik. Bahçeli'nin itirazı olsa dinlerdik ama bizim koalisyon ya da azınlık hükümeti kurma şansımız daha yüksekti. O şans bilerek verilmedi” dedi.

VEKİL ÇIKMAYAN İLLERDE DEĞİŞİKLİK SİNYALİ

1 Kasım'daki seçimlerde CHP'nin aday listelerinde büyük ölçüde değişiklik olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Zaten adaylar ön seçimle geldiler. Yemin ettiler. Bu arkadaşlarımız olağanüstü bir durum olmazsa milletvekili listesinde yer alacaklar" dedi. CHP lideri, milletvekili çıkartamadıkları yerlerde ise değişiklik olabileceğinin işaretini verdi.

"KÖTÜ YÖNETİM KURUMSALLAŞTI"

CHP'deki kadroların bütün siyasi partilerin kadrolarından daha nitelikli olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "CHP'deki değişim toplum tarafından henüz anlaşılamadı. Kötü yönetim 13 yılda kurumsallaştı. 13 yılda Türkiye Cumhuriyeti, AKP devletine dönüştü. En iyi biz yönetiriz, iddialıyız" ifadelerini kullandı.

CHP SEÇİM İTTİFAKI YAPACAK MI?

Kılıçdaroğlu, seçim için herhangi bir partiyle ittifak kurmayacaklarını ancak gelecek desteklere açık olduklarını ifade etti.

CHP NEDEN HÜKÜMETTE YOK?

CHP'nin neden hükümette olmadığı sorulan CHP lideri, "Biz sorumluluktan kaçsaydık AKP ile oturup gelin 4 yıllık bir süre için koalisyon kuralım demezdik. Mevcut olan bakanlar hangi sorumlulukları üstlenecektir. Bir bakan düşünün atama dahi yapamıyor. Bakan koltuğuna oturacaksınız, altınızda araba olacak ama eliniz kolunuz bağlı olacak. Cumhuriyet Halk Partisi demokrasiyi savunan, milli iradeye saygı duyan bir partidir. Oy kullanıldı, 8 Haziran ortaya çıkan tablo okundu. Peki biz seçime niye gidiyoruz? Sen oy verdin ama senin iradeni, saymıyoruz. Ta ki benim söylemlerimi kabul edene kadar tekrar tekrar seçime gideceğiz. O nedenle biz bugüne kadar Cumhuriyet tarihinde işlenmemiş olan bir süreci sıfırdan başlatıp tekrar seçime toplumu götürmek doğru bir süreç değildir. Bu sürecin içinde de Cumhuriyet Halk Partisi'nin yer alması doğru değildi. Sayın Davutoğlu ilk bize geldiği günde ne söylediysek aynısı söyledik hep. Ülkeyi düşünen sorumlu bir anlayışla yola çıktık ve görüşlerimizi ifade ettik” dedi.

"BU SORUNU SADECE BİZ ÇÖZERİZ"

Çözüm süreci üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'yi eleştiren Kılıçdaroğlu, sorunu sadece CHP'nin çözebileceğini iddia ederek şunları kaydetti:

"Kendi bakanları 'eğer başkan seçseydiniz bunların hiçbirisi olmayacaktı' dedi. ‘Şimdi sokağa bile çıkamıyorsunuz' diyorlar, ‘gelin bize oy verin, önleyelim' diyorlar. Bu sorun onların anlayışıyla çözülmez. Samimi ve dürüst olacaksınız. ‘Kişisel ajandalarınız olmayacak' dedik. Onların koltuk ve saray hesabı var. Topluma bilgi de vermediler. Bu sorunu biz çözeriz. Bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer."

ÖZERKLİK AÇIKLAMALARI

"Kim eline silah alır, bir kişiyi öldürürse yok efendim ben bunu görmedim diyemezsiniz" diyen Kılıçdaroğlu, sorunun hukuk içerisinde kalarak çözülebileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bazı ilçelerdeki özerklik ilanlarını asla doğru bulmadıklarını da dile getirdi.

"OLAYIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ KAVRAYAMAMIŞLAR"

Anamuhalefet liderinin, hükümetin terörle mücadelede para ödülü sistemini getirmesine yönelik değerlendirmesi ise şu şekilde oldu:

"Bu, ihbarla çözülecek bir olay değil. Daha bunlar olayın büyüklüğünü kavrayamamışlar. Geleceği göremezseniz bu sorunu çözemezsiniz. Bu sorunu böyle çözeceklerini düşünüyorlarsa bunlar Türkiye'yi çözememişler. Bu kadar ağır sorunlar varken getirdikleri çözümlere bakın."

"SEÇİM YAPILAMAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ"

Seçim güvenliğine ilişkin soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Seçim yapılamayacağını düşünmüyoruz ama Doğu ve Güneydoğu'da sandıkları korumanın zor olduğunu ifade ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.

"ÖZKES BİZDEYKEN BENİM GİBİ DÜŞÜNÜYORDU"

Kılıçdaroğlu'na CHP'den istifa eden emekli müftü İhsan Özkes'in, "Hazreti Muhammed yaşasaydı, Saray'a kesinlikle girerdi" ifadeleri de soruldu. Kılıçdaroğlu, soruya şu yanıtı verdi:

"Ebuzer Gaffar'dan yanayım, sahabedir. Müslüman olan ilk 10 kişiden biridir. Muaviye kendisine saray yaptığında ‘Eğer bu sarayı halktan topladığın vergilerle yaptıysan hırsızlıktır, kendi paranla yaptırdıysan israftır' demiştir. Ben israfın haram olduğuna inanırım. Her kuruş verginin vatandaşa hizmet olarak dönmesi gerektiğine inanan birisiyim. Bizdeyken Özkes benim düşündüğüm gibi düşünüyordu."

"BİZİM KUSURUMUZ DA VAR”

CHP'deki değişim toplumun geniş kesimleri tarafından neden algılanmadığı sorulan Kılıçdaroğlu, "Onda bizim de kusurumuz var, vatandaşın ayağına yeteri kadar gidemedik. Bizim samimiyetimizden hiç kimsenin endişe duymaması lazım. Bizi karalayan kötüleyen oldu, bizim söylediklerimize bakın. Kötü yönetim Türkiye'de 13 yılda kurumsallaştı. Hiçbir devlet dairesi iyi hizmet vermiyor Türkiye'de. 13 yılda bir AKP devletine dönüştü. Biz yönetiriz en iyi. 4 yılda görecekler, Türkiye dünyada saygınlığı olan bir ülke olacak. AB fasıl açtı açmadı hiç bakmadan birinci sınıf demokrasinin gereklerini biz kendimiz parlamentodan geçireceğiz” dedi.

CHP'NİN HEDEFLEDİĞİ OY ORANI

CHP lideri, "Koyduğunuz bir hedef bir oy oranı var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Yok ama oy oranımızı yükseltmek istiyoruz. Türkiye'de iki başlı bir anlayış var ve bu dünyada saygınlığı zedeler konuma geldi. Benim ülkemin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Cumhurbaşkanı kullandığı bir söz, verdiği bir örnek nedeniyle 15 dakika bile geçmeden ilgili ülkenin yetkilileri tarafından yalanlanıyorsa bu benim ağrıma gidiyor. Bu ülkenin dışişleri bakanı verdiği bir örnek veya söylediği bir söz dolayısıyla birkaç dakika geçmeden ilgili ülkenin yetkilileri tarafından yalanlanıyorsa bu benim ağrıma gidiyor. Bu tablo Türkiye'nin hak ettiği bir tablo değil. Sen kul hakkı yemeyen bir iktidar, herkesin kazandığı, evine ekmek götürdüğü, saygınlığı olan bir Türkiye istemiyor musun? Birilerinin peşine takılma. Biz bunu yapabiliriz. Hangi gerekçe ile yapamıyoruz? Bunu toplumun önüne koyacağız. Bir dönem siz Sivas'ın ötesine geçemiyorsunuz diye eleştiriyorlardı. Biz her tarafa gidiyoruz. Bu ülkeyi 13 yıldır yönetenler buyursun gitsinler bakalım.”

‘OY VERİN GİTSİNLER' DEĞİŞECEK Mİ ?

Ahmed Arpat'ın "Geçen seçimdeki kampanyanızda kullandığınız slogan 'Oy verin gitsinler'. Sonraki koalisyon görüşmelerinde bazı kesimler tarafından eleştirildiniz ‘oy verdik ama AK Parti ile koalisyon görüşmeleri yaptılar' diye. Bu sloganla devam edecek misiniz değişiklik olacak mı?” sorusu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni sloganlarımız olacak. ‘Oy verin gitsinler' dedik, gittiler. Koalisyon farklı bir evre. Millet iradesini ortaya koydu biz o iradeye duyduğumuz saygının gereği olarak oradaydık. Biz Türkiye'yi düşünüyoruz. Biz partiyi değil, Kemal Kılıçdaroğlu'nu değil, Türkiye'yi düşünüyoruz. O nedenle biz Türkiye bu kadar köklü sorunlar yaşarken, özel kinler, özel ön yargılarla yola çıkıp, koalisyonu hiç görüşmeyeceğiz demek benim siyasal anlayışıma uymuyor. Biz nasıl önce Türkiye'nin çıkarları diyorsak, onlar da önce Türkiye'nin çıkarları desinler. Bir sonraki seçimi düşünseydik biz de baştan reddederdik. O zaman vatandaş, ‘ben oy verdim, niye gereğini yapmıyorsunuz' derdi. Ama bunu şu anda Cumhuriyet Halk Partisi için diyemeyecekler. İlk gün Sayın Davutoğlu geldiğinde koalisyon için gereklerimizi açıkladık. ‘4 yıllık hükümet olursa varız' dedik, ‘yeni bir hükümet algısının olması lazım' dedik, ‘ortakların birbirine güvenmesi gerekiyor' dedik” ifadelerini kullandı.

(İHA)

En Çok Aranan Haberler