Edinilen bilgiye göre, İl Sağlık Müdürlüğü, İzmir'de bir kadının göğsündeki kitleden alınan örneğin özel bir laboratuvarda kanser teşhisi konması ve kadının İstanbul'daki bir hastanede kemoterapi tedavisine başladıktan sonra, laboratuvarın raporları karıştırdığı iddiası üzerine inceleme başlattı.
Öte yandan, raporların karıştığı ve kanser olmadığı öğrenilen kadının ailesi, kızlarının gereksiz yere kemoterapi tedavisi almasına ilişkin özel laboratuvar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Başlatılan soruşturmanın sürdüğü öğrenildi. (İHA)
Sabah Gazetesi’nden Bülent Cankurt’un konuyla ilgili yazısında ise "İzmir’in köklü ailelerinden K. Ailesi’nin kızı, sosyeteden S.T.'nin de kardeşi olan S.K.'nın ancak filmlerde olabilecek acı bir olay yaşadığını öğrendim. 26 yaşındaki S., göğsünde kitle hissedince, annesi Ş. Hanım, S.’yi doktora götürüyor. S.'nin göğsündeki kitleden örnek alınıyor ve biyopsiye gönderiliyor. İzmir’in ünlü laboratuvarından gelen raporla aile yıkılıyor! Çünkü rapor, S.'nin kanser olduğunu söylüyor. S.T.'nin yönlendirmesiyle İstanbul’a geliyorlar ve raporu en iyi doktorlara gösteriyorlar, hepsi, çabuk yayılan bir kanser türü olduğunu, hemen göğsünün alınması gerektiğini söylüyor. En son bir doktor, S.'nin çok genç olduğunu ve göğsünü almadan tedaviyi denemeyi öneriyor ve zaman kaybetmeden kemoterapiye başlıyor. İlk kemoterapi seansının ertesi günü İzmir’deki laboratuvarın sahibi, Ş. Hanım’ı arıyor ve “Sizin rapor karışmış, kızınız kanser değil” diyor. İnanabiliyor musunuz! Ya S.'nin göğsü alınsaydı ya hata ortaya çıkmasaydı? Psikolojisi yerle bir olan, gereksiz yere kemoterapi alan S.'ye ve ailesine bunları yaşatanlar umarım en büyük cezayı alır. Ailenin laboratuvara açtığı davanın takipçisi olacağım.” ifadeleri yer aldı.