Söz konusu olayda Şebnem Ali adlı kadının babası, annesi, iki erkek kardeşi, kuzeni ve görümcesi evlerinde kafası kesik halde bulunmuştu. O dönem 22 yaşında olan Ali’nin 10 aylık yeğeninin de boğularak öldürüldüğü öğrenilmişti.
Yapılan duruşmalar sonucunda Şebnem'le sevgilisi Salim cinayetlerden suçlu bulunmuş ve idam cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca kadının cinayetler işlenirken 8 haftalık hamile olduğu ortaya çıkmıştı.
Şebnem idam edilirse, ülkede 1955'ten bu yana idam cezasıyla hayatını kaybeden ilk kadın olacak.
Hindistan'da kast sistemi genellikle Hindularla ilişkilendirilse de Müslümanlar arasında da benzer sosyal hiyerarşiler var. Zira birbirlerine aşık olan Şebnem ve Salim farklı kesimlerden. Şebnem, Saifi topluluğundan bir öğretmen, o dönem 24 yaşında olan Salim ise işsiz bir Peştundu. Dolayısıyla aileleri bu ilişkiyi onaylamadı.
Tanıklar, Şebnem’in ailesinin evliliğe izin vermediğini ve babasının onu dövdüğünü söyledi.
Bununla birlikte Şebnem’in cinayetler işlenirken hamile olduğunu bilip bilmediği belli değil. Savcılar, durumun farkında olunduğunu ve bunun yaşananları kısmen tetiklediğini öne sürdü. Hükümlünün ailesini öldürüp sevgilisiyle rahat bir hayat sürmeyi düşündüğü iddia edildi.
Şebnem'in avukatlarıysa müvekkillerinin haberi, tutuklandıktan sonra yapılan sağlık kontrolünde aldığını ifade etti.
Avukat Shreya Rastogi, üzerine atılı suçlamayı hiçbir zaman kabul etmeyen söz konusu kişinin kastı her şeyin üzerinde tutan ataerkil toplumun kurbanı olduğunu belirtti. Haksız yere “şeytanlaştırıldığını” ve cezasının hafifletilmesi gerektiğini kaydetti.
Dava dosyasına göre olay şöyle gelişti; Salim sakinleştirici temin ederek kız arkadaşına verdi ve bunun çaya karıştırılmasının ardından elinde baltayla eve girdi.
Bilal Ahmet adlı bir kişi, olayın ertesi günü Salim’in kendisine "Şebnem herkesin kafasını teker teker kaldırdı. Ben de boğazlarını kesip onları öldürdüm" dediğini aktardı.
Bununla birlikte Salim, tutuklandıktan sonra cinayette işlenen silahla uyumlu bir baltayı civardaki bir gölden polisler eşliğinde çıkardı. Aileyi uyuşturmak için kullanılan haplara ait boş paketlerse Şebnem'in üzerinde bulundu.
Ayrıca ikili duruşmalar sırasında birbirine düşman kesildi. Şebnem, Salim’in herkesi tek başına öldürdüğünü iddia etti. Salim ise Şebnem'in şarap içip ailesini öldürdüğünü daha sonra kendisini arayıp kanıtlardan kurtulmasına yardım etmesini istediğini öne sürdü.
İkili 2010'da, 7 kişiyi öldürmekten suçlu bulundu ve asılarak idama mahkum edildi. 2013'te eyaletin, 2015'te ülkenin yüksek mahkemesine yapılan itirazlar sonuçsuz kaldı.
Mayıs 2015'te çıkarılan infaz emri, Hindistan'daki idam cezalarına karşı mücadele eden Project 39A adlı grubun girişimlerinin ardından iptal edildi.
Şebnem Ali ve Salim’in avukatları, Uttar Pradeş valisine ve Cumhurbaşkanı Ram Nath Kovind'e af için başvurdu.
Şebnem ve Salim’in oğlu, cinayetten 8 ay sonra Aralık 2008'de cezaevinde dünyaya geldi. Altı yaşına kadar demir parmaklıklar ardında büyüyen Muhammed Taj, daha sonra koruyucu aileye verildi.