Önce buhar gücü ile üretim, ardından petrol tabanlı motorlarla seri üretime geçiş, İkinci Dünya Savaşı sonrası ise elektronik, bilgisayar, yeni bilgi ve iletişim teknolojileriyle globalleşen endüstri nedeniyle kaynaklar hızla tükenerek çevresel kaygılar baş gösterdi. Bu da ülkeleri sürdürülebilir, verimli ve etkin çalışma yöntemleri aramaya yöneltti. Siberfiziksel sistemler, internet kullanımı ve nesnelerin interneti (IoT – Internet of Things) 4. Endüstri Devrimi'ni başlattı.
Yakın gelecekte, dünyayı büyük endüstriyel devrimler bekliyor. Türkiye de, sanayi devriminden payını almak için gerekli alt yapı çalışmalarına ve pilot proje uygulamalarına başladı. otomotiv, beyaz eşya, makina vb. birçok sektörde "Endüstri 4.0 vizyonunu" anlatarak bu gelişime katkı sağlayan Boğaziçi Yazılım'dan Genel Müdür Yardımcısı Nilgün Bökeer, kendisiyle yaptığımız söyleşide, bu konuda Boğaziçi Yazılım'ın çalışmalarını ve "Endüstri 4.0"ın Türkiye’deki yerini anlattı.
YENİ SANAYİ DEVRİMİNİN ÖNCÜSÜ: BOĞAZİÇİ YAZILIM
Boğaziçi Yazılım 1991 senesinden beri Türkiye’de tasarım çözümleri sağlayan bir şirket olarak tanınıyor. Boğaziçi Yazılım, 1991 yılından itibaren Unigraphics Solutions firmasının Türkiye Distribütörü iken, bu firmanın 2007 yılında Siemens tarafından satın alınmasıyla birlikte o tarihten bu yana Siemens PLM Software firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapıyor.
Boğaziçi Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Nilgün Bökeer, 26 yıllık geçmişinde önceleri sadece CAD, CAM ve CAE çözümleri sunan ürün portföyünün bugün Endüstri 4.0’a paralel olarak “Digital Enterprise” hedefli olarak değiştiğini ve kapsamın çok fazla genişlediğini söyledi.
DİGİTAL ENTERPRİSE VE ENDÜSTRİ 4.0 NEDİR?
Adını giderek daha sık duymaya başladığımız “Digital Enterprise” ve “Endüstri 4.0” kavramlarına açıklık getiren Bökeer, Alman hükümeti tarafından 2011 yılında "Gelecek Projesi" sloganı ile başlatılan Endüstri 4.0 devriminin, fikir aşamasından başlayarak ürün geliştirme ve üretim sürecinden, bir ürünün son kullanıcıya dağıtımını ve geri dönüşümünü de kapsayacak şekilde tüm değer zinciri içine alan işleri içerdiğini belirtti ve ekledi:
"Bir endüstriyel işletme düşünün ki, fabrikasındaki her şey tam otomasyon sistemiyle yönetilip, IOT (Internet of Things) yani nesnelerin interneti yoluyla birbiriyle kesintisiz iletişim kurabiliyor; makineler, kendi aralarında ve insanlarla etkileşimli olarak çalışıyor, bütün verilere gerçek zamanlı olarak ulaşılabiliyor. Devrim de tam bu noktada başlıyor.
Endüstri 4.0, ürünlerin ve üretim sistemlerinin yaşam döngüsündeki bütün değer zincirinin organizasyon ve yönetiminde yeni bir seviye olan Dördüncü Endüstri Devrimi’ni tanımlar. Endüstri 4.0, fikir aşamasından başlayarak ürün geliştirme ve üretim sürecinden, bir ürünün son kullanıcıya dağıtımını ve geri dönüşümünü de kapsayacak şekilde tüm zinciri içine alan hizmetleri içerir.
Bu noktada devreye giren Internet of Things (IoT) kavramı internet kullanımı ile herşeyin her yerden kontrol edilebilir ve yönetilebilir olduğu, böylelikle çok karmaşık ürünlerin kavramsal tasarımdan üretime kadar hızla devreye alındığı, simülasyonlarla sanal olarak ürünün ve üretimin gerçekleştirilebildiği akıllı fabrikalar sözkonusu oluyor.
DİGİTAL ENTERPRİSE OLARAK İSİMLENDİRİLEN AKILLI FABRİKALARDA 3 ANA HEDEF BULUNUYOR:
-Ürünlerin pazara sunma sürelerini kısaltmak,
-Global pazarlara ve ürün çeşitliliğine hizmet edecek çalışma esnekliğini yakalamak,
-Enerji ve kaynak verimliliğini yakalamak.
Bu amaca ulaşmak sadece bir noktaya mesela sadece fabrikanın otomasyonuna odaklanmakla olmuyor. Hedefe ulaşmak için önerilen bütün değer zinciri üzerindeki her süreci dijitalleştirerek topyekün iyileştirmeyi sağlamak. Bu noktada değer zinciri üzerindeki süreçleri birleştiren, ürün, üretim ve üretim kaynaklarının sanak ikizlerini oluşturan PLM sitemlerine çok iş düşüyor. PLM denildiği zaman ürünün kavramsal tasarım aşamasından başlayarak ömrü boyunca bütün süreçlerinin yönetilmesinden bahsediyoruz.. Kavramsal tasarım, ürün tasarımı, ürün simülasyonları, ürünün üretilebilirliği, üretim yönetimi, üretim simülasyonları, üretimin gerçekleşmesi gibi ilerleyen bir süreç mevcuttur. Biz Boğaziçi Yazılım olarak Endüstri 4.0’ın bu tarafındayız aslında. Ama Siemens’in iş ortağı olarak tabi ki bütün Siemens yapısı ile birlikte Endüstri 4.0 çözümleri içerisinde varız. Biz, kendi sorumlu olduğumuz Digital Product, Digital Manufacturing, Digital Twin dediğimiz alanlarda çözümler üretiyoruz."
“YENİ İHTİYAÇLARI GÖRÜYORUZ.”
Boğaziçi Yazılım olarak endüstrideki yeni ihtiyaçları gördüklerini belirten Genel Müdür Yardımcısı Bökeer, çok karmaşık ürünlerin kavramsal tasarımdan üretime kadar hızla devreye alındığı, simülasyonlarla sanal olarak ürünün ve üretimin gerçekleştirilebildiği akıllı fabrikaların konuşulmaya başlandığı bugünlerde proses ve ürün simülasyonları, prototiplerin sanal ortamlarda oluşturulması, sanal ortamda üretim proseslerinin simülasyonları, robot proses ve simülasyonları gibi devrimsel çözümler sunduklarını söylerken, bir fabrika ya da üretim hattının, makinelerin daha fiziksel olarak ortada yokken sanal olarak devriye alınması, fabrika ve lojistik operasyon simülasyonları gibi işlerin hepsinin kendi uzmanlık alanlarına girdiğini ifade etti.
UÇTAN UCA ÇÖZÜM
Endüstri 4.0 çözüm sağlayıcı olarak Siemens, tüm yazılımları tek bir çatı altına toplayan uçtan uca çözümlerle sektörde farklı bir konumda yer alıyor. Endüstri 4.0’a giden yolu “Digital Enterprise” yani “dijital girişim” olarak tanımlayan Siemens, ürün portföyü ile otomasyondan yazılım çözümlerine kadar geniş bir ağda hizmet sağlıyor.
FİRMALARIN YENİ VİZYONU
Siemens’in bu alanda Türkiye Distribütörü olan Boğaziçi Yazılım’ın verilerine göre Digital Enterprise’a ilgi giderek artıyor. Genel Müdür Yardımcısı Nilgün Bökeer’den aldığımız bilgiye göre Türkiye’de Endüstriyel 4.0 vizyonuna sahip firmalara güçlü örnekler olarak Arçelik ve Altınay Robotics’i gösteriyor. Bökeer, birçok firmanın Endüstri 4.0 içinde yer almak için çaba gösterdiğini gördüklerini de belirtiyor.
Günümüz Türkiyesi’ndeki firmaların; verimlilik, esneklik ve ürünü pazara hızlı sunabilme avantajlarından dolayı Endüstri 4.0’a adım atmak istediklerini dile getiren Bökeer, ancak
Türkiye’de 4.0’ı tam olarak uygulayan bir firmanın henüz olmadığının da altını çiziyor.
DEVRİMİ YAKALAMA İMKANI
Globalleşen dünyanın gerisinde kalmak istemeyen firmalara Endüstri 4.0 ile dördüncü sanayi devrimini yakalama imkanı sunan çözümlerle öncülük ettiklerini kaydeden Bökeer, örneğin NX ile CAD tasarım, CAM imalat, CAE simülasyon çözümleri sunduklarını, bu çözümlerle bir ürünün başlangıcından itibaren sanal ortamda simülasyonla canlandırma aşamasına kadar tüm gereksinimlerinin karşılanabileceğine vurgu yaptı. Bir adım sonrasında ise tasarlanan ürünün üretilebilirliğinin, kontrollerin ve yönetiminin ele alınabildiği imalat çözümleri sunan Tecnomatix ürün grupları olduğuna dikkat çeken Bökeer, “Tecnomatix ile Üretim Prosesleri Tasarımı, Montaj Simülasyonu ve Robotik Simülasyon devreye giriyor. Bütün bu yapıyı, yönetimini, data yönetimini ve iş akışını sağlayan kısımda Teamcenter çözümlerimiz mevcut.” dedi.
Bütün ürün portföyü ile Endüstri 4.0’a paralel olarak Digital Enterprise kurmak isteyenler için gerekli yazılım altyapısını sağlayan Siemens PLM Software ile bir çözüm ortaklığı kurduklarını belirten Bökeer, “sorumlusu olsuğumuz yazılım çözümleri ve Siemens’in diğer çözümleri ile bütünleşen çözüm ortamı sağlamış durumdayız. Siemens Türkiye ile çok yakın bir çalışma içerisindeyiz.” dedi. Pazara giriş stratejilerini de “Siemens’le kol kola birbirini bütünleyen çözüm seti oluşturmak”şeklinde tanımlayan Bökeer, “Ancak, bizim bu çözüm seti içerisinde PLM alanında hem proje hem de eğitim konusunda uzman desteği vermek, Boğaziçi Yazılım’ın sorumluğunda.” diyerek bu noktada destek ve çözüm sağlayacak firmanın kendileri olduğuna işaret etti.