Kendi çocukluğunda istismara uğrayan kişi öç alıyor
İSTANBUL (ANKA) –Son günlerde özellikle çocuklara karşı artan taciz olayları ve Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez'in 14 yaşındaki bir kıza cinsel istismar davası "Küçük yaştakilere cinsel taciz ve ensest" olaylarını da bir kez daha Türkiye'nin gündemine taşıdı.
Yeditepe Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Verimli, ANKA'ya yaptığı açıklamada, pedofili ve ensest gibi cinsel içerikli suçların geride kalan suçlar olduğunu söyleyerek, "Bunlar, ancak polise intikal ettikçe doktorlar tarafından saptanabiliyorlar" dedi.
Özellikle küçük çocuklara cinsel istismar olaylarının altında pek çok sebep olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Verimli şunları söyledi:
"Bunlardan bir tanesi kendi çocuklarında da cinsel suçlara muhatap olmuş insanların böyle davrandığı ve öç aldığını görüyoruz. Yani öç almak için yapıyor. Bir diğeri ise, özellikle cinselliğin çok ciddi bir şekilde yasaklandığı ve tabu sayıldığı bir ülke olmamızdan kaynaklanıyor. Cinselliğin asla konuşulmadığı ve eğitici olmadığı bir çocukluk döneminde ayıp ve yasak kavramlarını çocuk mahcup halde yaşıyor ve bunun hiçbir düşüncesini açığa çıkaramıyor. Bir de hedonizmden yani kişinin kendi arzu ve isteklerini ön plana çıkarttığı bir yaşam anlayışından kaynaklanan bir durum var. Zevk anlayışı etkili bu olayda."
-"BABASININ TACİZİNE UĞRUYOR SADECE TELEFONDA GÖRÜŞÜYORUZ"-
Prof. Dr. Verimli, kendisinin de bu tür sorunlarla sıklıkla karşılaştığını ifade ederek, "Örneğin benim yüzünü görmediğim bir genç kızı sürekli telefonla desteklemek zorunda kalıyorum. Babası taciz ediyor kızı. Düşünebiliyor musunuz?" dedi. Verimli, bunun görünen çok ötesinde ve günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan sorun haline geldiğini belirterek şunları söyledi:
"Günlerdir düşünüyorum. Bu pedofilik vakalar veya babalarının ya da yakılarının tacizine maruz kalmış çocuklar korkularından ve sindirilmiş olmalarından dolayı hiçbir konuyu birilerine anlatamıyorlar.
O halde bunun çözüm yolu nedir? Eğitim önemli. Konuşalım edelim. Fakat bir de bu çocukların seslerini duyurabileceği bir telefon hattı oluşturulmalı. Bu 182-185 gibi üç haneli bir telefon hattı olmalı. Ve çok fazla duyurusu yapılmalı bunun. Çocuklar en azından bulabildikleri telefondan ilgili mercie ulaşarak bu konunun ihbarını yapabilirler, ilgili merci de bu konuda ciddi bir araştırmaya gider. Bu araştırma da ciddi bir sonuç varsa bunu çözmeye çalışır."
-ANNELER ÇOCUKLARININ BU YÖNDE BİR ŞİKAYETİ VARSA MUTLAKA DİKKATE ALSIN-
Özellikle baba tacizine uğrayan çocukların annelerine de önemli görevler düştüğüne işaret eden Prof. Dr. Verimli, "Bana gelen bir vaka annesine kabul ettiremedi bunu. Annesi, ‘sen yalan söylüyorsun' diyor çocuğa. Çocuklarının böyle bir emaresi varsa, çocuklarının söylediklerini dikkate alsınlar, onu önemsesinler. Çocuklarına yalan söylüyorsun diye karşı durmasınlar" dedi.
Prof. Dr. Verimli, böyle bir durumla karşılaşıldığında öncelikle sakin olunması gerektiğini vurgulayarak "Çocukla ayrıntılı görüşme yapmak ve mutlaka bir uzmana götürmek gerekiyor. Hekimin yönlendirmesiyle hareket etmek gerekiyor" diye konuştu.(ANKA)
