Mersin'de 46-48 yaşlarındaki "cam kemik" hastası kız kardeşler, hastalıklarının neden olduğu zorluklara rağmen birbirinden güç alarak hayata tutunmaya çalışıyor.
Toros Dağları'nın eteğinde kent merkezine 60 kilometre uzaktaki Arslanköy beldesinde, yaşlı anne ve babasının yanı sıra kendisi gibi cam kemik hastası olan ablasıyla yaşayan Aynur Alp, 21 yaşındayken ilk kez yürümeye başladığı günden beri ailesinin yükünü omuzluyor.
Kendi yaşadığı sıkıntılara rağmen durumu kendisinden daha ağır olan ablasına yardımcı olabildiği için sevinen Aynur Alp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dört kardeş olduklarını, iki ağabeyinin sağlıklı olduğunu söyledi.
Çocukluk döneminde ortaya çıkan hastalıklarının yedi yaşına kadar anlaşılamadığını anlatan Alp, "Ablamın da benim de emeklediğimiz dönemlerde sürekli kemiklerimiz kırılıyormuş. Ama cahillikten anlamamışlar, üzerinde durmamışlar. İmkansızlıktan ilk kez 7 yaşındayken doktora götürülebildik. O zaman cam kemik hastalığı teşhisi kondu. Ankara'da hastanelerde çok yattık ama doktorlar hastalığın kalıtsal olduğunu, bir şey yapılamayacağını söylediler" dedi.
O yıllarda evden dışarı çıkamadıkları için okula gidemediklerini, okuma yazmayı geçen yıl açılan kursta öğrendiklerini belirten Alp, şunları kaydetti:
"En ufak hareketimde kemiklerim kırılıyordu. Benim az 15 kez, ablamın daha çok kez kemiği kırılmıştır. Hep evde kapalı kaldık. 21 yaşından sonra Allah'ın lütfuyla yürümeye başladım. Korka korka ayağa kalkıyor, bir yerlere tutunarak adım atıyordum. Tekrar bir yerim kırılır, yürüyemem ve ailem üzülür diye yürüdüğümü onlardan iki yıl sakladım. Her zaman 'Allah'ım ablama bakmam için beni yürüt' diye dua ederdim. Duamın kabul olmasıyla, artık hayat daha da kolaylaştı. Ablama ben bakıyorum, tüm bakımını ben üstlendim. Çünkü Allah beni ona bakmam için yürüttü. İki kardeş birbirimize destek oluyoruz. Onun kahvaltısını hazırlıyorum, yemeğini yapıyorum, çayını getiriyorum. Ne isterse ben ilgileniyorum. Hastaneye gittiğimde bile hemen dönüyorum çünkü o bensiz yapamaz. Ablam yürüyemediği için onu evde tek başına bırakamıyorum."
Anne ve babasının çiftçilik yaptığını, gelirlerinin çok fazla olmadığını anlatan Alp, uzun yıllar yaptıkları oya ve dantelleri satarak kendi masraflarını karşıladıklarını, ancak hastalıklarının ağırlaşması ve doktorların yasaklaması üzerine artık dantel yapamadıklarını bildirdi.
Engelli maaşıyla geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Aynur Alp, "Annem Elif ve babam Hasan da artık yaşlandı. Babam bir yıldır ağır hasta, yürüyemiyor ve çok fazla konuşamıyor. Onun bakımıyla da ben ilgileniyorum. İlaçlarını veriyorum, tuvalet ihtiyacını gidermesine yardımcı oluyorum. Çoğu zaman kendi acılarımı unutup, onların yardımına koşuyorum. Allah'a şükür idare ediyoruz" diye konuştu.
-40 yıldır aynı manzaraya bakıyor-
Cam kemik hastası Fatma Alp (48) ise doğduğundan beri aynı odada yaşadığını, bir kaç yıl önce valilik tarafından kendisine akülü araba tahsis edildiğini, o güne kadar yaklaşık 40 yıl boyunca tek pencereden sadece aynı manzarayı izleyebildiğini anlattı.
Yaşadığı onca sıkıntıya rağmen kendisini şanslı hissettiğini dile getiren Fatma Alp, şunları aktardı:
"Her şeye rağmen çok şanslıyım. Çünkü, ailem her zaman yanımda oldu. Ağabeyim, hastalığımın tedavisi ve kontrol sürecinde her zaman bize destek oldu. Benim gibi hasta olan kardeşimi Allah bize bağışlayarak bana bakmasına vesile oldu. Kız kardeşim her şeyimle ilgileniyor. Anne ve babam yaşlandığı için, şimdi eğer kardeşim olmasıydı, çok sıkıntı çekerdim. Ama Aynur, yürümeye başladığından beri adeta benim elim ayağım oldu."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz