YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kendini Türkan Şoray Sanıyor

Şanlıurfa Barosunun düzenlediği panele konuşan BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder,’’Devlet Kendini Türkan Şoray sanıyor’’dedi

Kendini Türkan Şoray Sanıyor

Şanlıurfa Barosu tarafından DSİ konferans salonunda düzenlenen panele, Sırrı Süreyya Önder, Murat Belge, Pelin Batu ve Hilal Kaplan katıldı. Yaklaşık 2 buçuk saat süren panelde en çok dikkat çeken isim ise BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder oldu. Salonu Kürtçe selamlayan Önder, esprili konuşmasıyla paneli stend up’a çevirdi.

Panelde ilk konuşan Yazar Hilal Kaplan, “Şanlıurfa’ya gelip de İnsan hakları konusunda konuşmayı mantıklı bulmuyorum. Çünkü burada insan hakları halen ihlal ediliyor” dedi .

Kardeşlik kapısı kapandığını söyleyen Kaplan. ‘’Bugünlerde Müslüman Kürtler ile Müslüman Türkler arasında kardeşlik kapısının kapandığını sözü dolanıyor ortalarda. Bir arada yaşama iradesi bağlamında ve şimdiye kadar 30 yıllık süreçte bir iç savaş olmadıysa bu söylem yersizidir 2008li yıllarda JİTEM’İn faili meçhuller çok konuşuldu. Uzun yıllar Fırat’ın batısı Fırat’ın doğusundan haberdar değildi. İnsanlar yıllardır barış olmayacak barış istenmiyor inancı hakim insanlarda. Kürtçenin seçmeli ders olması artık bu inancı yıkmalıdır. Valiyi halk seçsin diye bir öneri var. Bu Ahmet Türk’ün önerisiydi. Başbakan’da bunu dile getirmişti. Bunlar önemli şeyler. Çatışan güçler bağlamında baktığımızda askeri bir süreç var. ‘’ şeklinde konuştu.

Murat Belge ise 12 Eylül olaylarına değindi. Belge ‘’İnsan olmanın yasak olduğu bir dönemdi 12 Eylül. İnsan hakları son derece önemli bir konu. Taraf tutarak değil yani ben solcuyum ben neyim diyerek değil insan olarak sahip çıkılmalı insan haklarına. Sonuçta insan hakları mücadelesi veren camia Türkiye’de doğur, kuralına uygun yapmadı. Onun için de bugün Türkiye’de insan haklarının saygı değerliği halen duruyor’’ dedi.

Murat Belge’nin ardından konuşan Pelin Batu ise tutuklu gazeteciler hakkında konuştu. Tutuklu gazetecilerin en çok Türkiye’de olmaya başladığını söyleyen Batu, ‘’Tutuklulardan çok fazla mektup almaya başladım. Mektupları okuyunca insanlığımdan utanmaya başladım. Bu mektupları okudukça radikal şeylerin yaşanması gerektiğine inanıyorum. Mektuplar dünyaya bakışımı bir tokat gibi değiştirdi. Dünyanın en büyük adalet sarayına sahibiz ama adaletin olup olmadığına dair bir soru işareti var. Sağı, solu,, Müslümanı, ateisti, öğrencisi akademisyeni, askeri sivili herkesin buluştuğu bir nokta.’’olduğunu söyledi.

HER PANELDEN SONRA FEZLEKE HAZIRLIYORLAR

Panelde son olarak konuşan BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, salonda bulunanları Kürtçe selamladı. Önder, “katıldığımız her toplantıdan sonra hakkımızda fezlekeler hazırlanıyor. Bu toplantıdan sonra da hazırlanacaktır. Bu fezlekeler özellikle bizim için olduğundan diğer arkadaşlarımızı rahat olabilirler” dedi.

Konuşmasını bir bölümünde Urfa ile ilgili fıkralar da anlatan Sırrı Süreyya Önder, salondakileri kahkahaya boğdu. Anayasanın yeni düzenleme komisyonunda bulunduğunu belirten Önder, “Acak ironi şuradadır ki ben anayasayı ihlal ettiğim gerekçesiyle 12 yıl hapis yatmıştım.12 Eylül bu topraklara nasıl siyaset yapılırı unutturarak yeni bir siyasi düzen getirdi. Bizim yaptığımız siyasal mücadelede 20 – 25 TİP’li çıkar. Bu meselenin içine Kürtler girince olaya farklı bir boyut kazandırılıyor.

Bu sevgiyi hak etmek için 2-3 filme imza atmak dışında bir şey yapmadım. BDP’ye girişimle birlikte hakkımda farklı düşünmeye başladı. Devlet sivil siyasete ne kadar alan açtı da siz bizden hesap soruyorsunuz. Bu sözüm BDP siyaset yapmıyor diyen herkesedir. BDP’ye ya da herhangi bir partiye ne kadar alan açıldı da bizim siyaset yapmadığımız konusunda dem vuruyorsunuz. 11 bin 400 partilimiz cezaevinde. Hiç kurda kuşa eyvallah edecek tipler de değil. Ana dilde savunma için hiçbiri ifade vermedi. Bunun % 5 i Filistin hikâyesi olsaydı burada zılgıtlarla karşılanırdık. Kürt yapınca hiçbir önemi yok öylemi. Bu hukuksuz mahkemede sanıkla yargıç değiştirdi. Yasama olarak da bizim elimizden aldılar. Siyaseti size nasıl yapılırı unutturmuşlar. Hayatın her alanında demokrasi ve barışçıdır. Siz siyaseti bir fiyar alanı olarak görüyorsunuz. Hangi partiden iktidar dahil 300 kişiyi çeksen bu partiler sabah il ilçe binalarını açamaz. 11 bin 400 kişiyi içeri attınız her açıklamada gaza maruz kalmış, fezleke hazırlanmış milletvekillerinden siyaset yapmayı bekliyorlar. Oysa biz siyaseti bıraksak hakkımızdır. Toplam 118 sene mahkeme kararı verilmiş bizim içimizde herhalde temiz adam yoktur. Yapılmak istenen sivil siyaset alanı daraltılıyor. Olacağını da söyleyeyim kılını da dokunulmayacak. AKP içinde Kürt milletvekillerinin ayağa kalkmasından dolayı hiçbir şey yapılmayacak. ‘’şeklinde konuştu.

DEVLET KENDİNİ TÜRKAN ŞORAY GİBİ MÜKEMMEL SANIYOR

‘’Dokunulmazlık kalkmayacaksa 2 sebepten dolayı kalkmaz’’ diyen Sırrı Süreyya Önder konuşmasını şöyle sürdürdü:‘’Devlet kendini Türkan Şoray gibi mükemmel sanıyor.

Milletxekilirini kuçaklaşma yada sarılma meselesine gelince bunlar aynı milletten kim karşılaşırsa karşılaşsın aynı tepkiyi verir. Şiddeti sorgulayacaksanız önce kendinizden başlayın bakalım nereye varacaksınız. Biz millete 72 nazarız, kardeşlik kulağa hoş geliyor ama ,eşitlik, kardeş diye diye yapmam,çünkü arabesk filmi vadi müjde ar filmi ah anam başına gelenler, kardeşliği unutalım mümkünse bizden uzak olsun ama eşit olalım. Kürtçe seçmeli ders bir şeymiş gibi sunuluyor. Kürtler neden daha fazla seçmedi diye düşünüyor oysa Kürt biliyor Kürt niye seçsin ki Türklere zorunlu edecektiniz ki bizi anlasınlar. Anadilde eğitim oysa bir dilin gelişmesini. Yok olup gitmemesini sağlayan tek şeydir. Kürdün mücadelesini yok sayma var. Burada 10 bin kişi tahliye olmamayı göz önüne alarak ana dilde savunmayı istedi. Ben de Türküm Allah başka bir keder vermesin.Türkün hassasiyetini her şeyden önce önem veriyorlar. Ben kendimi bildim bileli bu Türkün hassasiyeti artıyor eksiliyor.Habur iptal edildi. Tek seslilik olunca hep onlar konulunca söylenen normal bir şeymiş gibi geliyor. Ne bu Habur sürecinin durdurulmasının tek sebebi “Kürtlerin çok sevinmesi” olduğu açıklandı zafer havasına sokmuşlar diye durduruldu. Onlar silahlarını bırakıp gelmişti. Sadece üzerindekilerle gelmişti. Savaş zannedildiği kadar konforlu bir şey değildir. 50 bin ölüden bahsediyorsunuz. Bunun 7-8 bii hayatını kaybeden askerlerdir gerisi kürdün evladıdır Kürt sevinmesin de ne yapsın. Pozantı da çocuklara sahip çıkamadılar. Tecavüz ettiler sonra da kardeşlikten bahsettiler. Kimseye ceza vermediler. Sonra da onu açıklayan çocuğu alıp tecavüzcüsüyle aynı yere koydular. İçişleri bakanı Roboski’de ölenlere dolap begiri dedi. Kimse de buna bir şey demedi. Kardeş kardeşin hukukunu korur ne oldu. Kimse buna bir şey demedi.

ARTIK KÜRDÜN KARDEŞLİĞE İKNA EDİLMESİ LAZIM

Açlık grevleri süresince Adalet bakanlığının çok ılımlı bir yaklaşması oldu bunu söylememek haksızlık olur. Diyarbakır’da olağan üstü hali kaldırdıklarını söylediler. Kalkmışı buysa Allah indirmişinden korusun o dönemde Diyarbakır’da sokaklarında tanklar dolanırdı. Diyarbakırlı çocuklar Türk Bayrağını Toma’nın kirpinin üzerinde görüyor. Orantısız bir şekilde ortalığı karıştırıyorlar. Diyarbakır’da bütün sokakların mitinge yasaklanması olağan bir durum mudur. Kürt gerillaları da salavatla gömülür. Tabutlara gazlı su sıktılar. Tomalar mezar taşlarını parçaladılar. Gerilla cenazesinde tabutlar gaza inat yere inmedi yere inen kardeşliktir. Bunu kaldırmak Türk’e düşer. Gelin özür dileyin. Artık kürdün kardeşliğe ikna edilmesi lazım. Kürtler siyaset yapmıyor ya da ne istiyorlar ki Türk ne istiyorsa Kürt de istiyor. Bu ülke bölünmüş. Ölüsüne katı benzetmesi yaptığın içeri attığın çocuğa tecavüz ettiğinde bölünmüştür. Alın atınızı tımarınızı beraber demekten mi korkacak.’’

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler