Araştırmacılar, hastalığın nedenini anlamak ve hastalıktan sorumlu virüsü bulmak için bir kan örneğinden alınan genetik materyali sıraladılar. Daha önce bilinmeyen bir virüs buldular. Bu virüs tehlikeli Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsü de dahil olmak üzere diğer kene kaynaklı virüslerin yakın akrabası ve %30 ölüm oranına sahip.
Sciencealert'ta yer alan habere göre, 'Sulak alan virüsü' olarak tanımlanan bu virüs, Nairoviridae ailesindeki ortonairovirüs cinsinin bir üyesi.
Araştırma ekibi, Çin'in kuzeydoğusunda kene ısırığından bir ay sonra akut ateş geliştiren diğer hastaları taradı ve 17 sulak alan virüsü vakası daha tespit ederek virüsün bölgede yaygın olduğunu doğruladı.
Ekip, sulak alan virüsünün kaynağını anlamak için geniş çaplı bir ekolojik araştırma gerçekleştirdi.
Bölgede yaşayan kenelerin yanı sıra çiftlik hayvanları ve vahşi hayvanlara da incelendi. Çalışmalar sonucunda koyun, domuz ve atlarda virüs tespit edildi. Bu da çiftlik hayvanlarının sulak alan virüsü için taşıyıcı olabileceğini gösteriyor.
Şimdiye kadar sulak alan virüsü yalnızca Çin'in kuzeydoğusunda bulundu. Ancak, virüsün bulaşmasında rol oynayan kene türü Avrupa ve Asya'da çok daha geniş bir dağılıma sahip olduğundan virüsün çok daha yaygın olabileceği düşünülüyor.
Yeni kene kaynaklı hastalıkların tespit edilmesindeki artışın birkaç sebebi var.
İlki, kene kaynaklı birçok hastalığın ateş, baş ağrısı ve yorgunluk gibi spesifik olmayan semptomları var ve bu da onları diğer yaygın hastalıklarla kolayca karıştırılmasına neden oluyor. Ayrıca, kene kaynaklı hastalıklar bulaşıcı değildir, bu nedenle COVID veya grip gibi salgınlarda görülmezler.
Bir arada ele alındığında, bu özellikler kene kaynaklı bir hastalığı ilk kez tespit etmeyi çok zorlaştırır. Ancak, sulak alan virüsünü tanımlamak için kullanılan da dahil olmak üzere yeni genetik dizileme teknikleri, yeni patojenleri tespit etmeyi kolaylaştırmıştır .
İkincisi, bir hastada yeni bir patojen tespit edilse bile, bunu kenelere bağlamak her zaman kolay değil. Birçok insan keneler tarafından ısırılsa bile fark etmiyor.
Keneler küçüktür ve genellikle bacaklarımızın arkası gibi kontrol edilmesi zor yerlerde cildimize yapışırlar. Ayrıca, bir kene ısırığını, sivrisinek ısırığı gibi hissetmeyiz. Kene kaynaklı bir hastalığı olan birçok hasta, ısırıldığına dair hiçbir şey hatırlamaz.
Kene kaynaklı hastalıklardan korunmak için, çimenli ve ormanlık alanlarda yürüyüş ve kamp yaparken uzun pantolon giymeli ve kovucu spreyler kullanmalısınız. Eve döndüğünüzde kendinizi ve varsa evcil hayvanınızı kene açısından iyice kontrol edin.
Eğer kene tarafından ısırılırsanız, en kısa sürede hastaneye başvurmalısınız.