Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hürrem Bodur, geçen sene hastaların daha erken gelmeye başladığını belirterek, "Herhalde kış şartlarının ağır geçmesi, çok kar yağması veya soğuğun çok olmasından bu sene daha geç başvurdular. Biraz daha geç gelmeye başladı vakalar. Nisan ayının sonuna doğru hastalar şikayet üzerine kliniğe başvurdu. Şu an 10 ila 12 hasta geldi" dedi.
Havaların ısınmasının ardından Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı baş göstermeye başladı. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hürrem Bodur, konuya ilişkin İHA'ya yaptığı açıklamada, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin 'viral bir hastalık' olduğunu ve insanlara daha çok keneler aracılığıyla bulaştığını belirterek, "Bunun dışında başka bulaş yolları da vardır ama sıklıkla keneler yoluyla bulaşır. Genel enfeksiyonla ilgili bulgu belirtiler olur, başağrısı, boğazağrısı, yüksek ateş, yaygın vücut ağrısı, kırgınlık, ishal gibi belirtilerle hasta gelebilir ama en önemlisi de kanamalar" dedi.
Ağır durumdaki hastalarda hastalığın kanamalarla da ortaya çıktığını anlatan Bodur, bulgulara kanamalarda eşlik ediyorsa, kişinin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti. Bodur, "Hastalık, bahar aylarında başlıyor. Yaz aylarında ise Türkiye'de endemik olarak görülüyor. Özellikle hastalığın yoğun olarak görüldüğü bölgelerden bu hastalar geliyorsa biz Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nden şüpheleniyoruz" şeklinde konuştu.
Geçen senelerle mukayese edildiğinde vaka sayısında bir artış olmadığına dikkati çeken Bodur, hastaların geçen yıl daha erken gelmeye başladığını söyledi. Bodur, geçen sene hastaların daha erken gelmeye başladığını belirterek, "Herhalde kış şartlarının ağır geçmesi, çok kar yağması veya soğuğun çok olmasından bu sene daha geç başvurdular. Biraz daha geç gelmeye başladı vakalar" dedi.
Nisan ayının sonuna doğru hastaların şikayet üzerine kliniğe başvurduğuna dikkati çeken Bodur, şu an 10 ila 12 hastanın geldiğini ifade etti. Bu hastalarda destek tedavisinin önemli olduğuna dikkati çeken Bodur, hastaların varsa yüksek ateşlerinin düşürülebileceğini, herhangi bir kanaması varsa veya kan ürünlerine ihtiyacı varsa bunların giderilmesinin çok önemli olduğunu anlattı. Bodur, "En önemli ihtiyaçları kan ürünleri ihtiyaçlarını temin etmektir bu hastalarda. Onun için kırım Kongo kanamalı ateşini bu tür destek tedavilerini yapacak merkezlerde tedavi edilmesini öneriyoruz. Bazen solunum desteğine ihtiyaçları, böbrek yetmezliğinde hemodiyaliz ihtiyacı oluyor veya kanamalarına yönelik ihtiyaçları oluyor" şeklinde konuştu.
Şu anda klinikte her türlü hasta yattığını ve ağır seyredenlerde hafif klinik semptomlarda seyreden hastaların da olduğunu bildiren Bodur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zaten kırım Kongo'nun genel seyrine bakacak olursak yüzde 5 ölümü olan hastalık. Yüz hastanın 5'inde ölüm oluyor, her kırım Kongo öldürüyor diye bir yaklaşım doğru değil. Her seneki seyriyle oluyor hatta 2008-2009 yılları en çok kırım Kongo vakasının tespit edildiği yıllar oldu, ondan sonra bir düşme eğilimi var. 2010 ve 2011 yıllarında bir düşme eğilimine girdi hastalık. Bu senede biz böyle bir düşme eğiliminde olmasını bekliyoruz ama tabii sezon bitmeden bu konuyla ilgili kesin rakamları söylemek mümkün değil. Bizim hastanemizde de oldu, başka hastanelerde de oldu hayatını kaybeden vakalar oldu."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz