Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, kenevirde ata tohumunun, Avrupa'daki tohumlardan kalite bakımından üstün olduğunu söyledi.
Kastamonu Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından kentteki bir düğün salonunda düzenlenen 2. Kastamonu İş Dünyası Zirvesi toplantısında "Kendir Başkenti Kastamonu" konulu panel yapıldı.
Emiralioğlu, burada yaptığı konuşmada, kendirin (kenevir) önemine değindi.
Kastamonu'nun geçmişte kendirin başkenti olduğunu ifade eden İhsan Emiralioğlu, "Kendirin birçok farklı kullanım alanı var. Ancak bunların hepsi ekonomik olarak kullanıma müsait değil. En ekonomik olanlarını tespit edip bunların üzerinde yürümek gerekiyor." dedi.
Türkiye'de kenevirle ilgili ilk kamu yatırımının 1946'da Kastamonu'ya yapıldığını anlatan Emiralioğlu, kenevir üretiminin en fazla 1970'li yıllarda yapıldığına işaret etti.
Kenevir üretiminde 1990'lı yıllardan itibaren düşüş yaşandığını söyleyen Emiralioğlu, şöyle devam etti:
"Bunun en temel sebebi, kenevirin kullanım alanlarının yerini plastik gibi alternatif ürünlerin alması. 19 ilde kenevir üretimiyle ilgili, liflerinden ve tohum elde edilmesiyle ilgili yasal hiçbir problem yok. Aslında geçmişten beri de hiç olmamış. Ülkemizde 19 ilde kenevir üretimi aslında hiç yasaklanmamış. Sanki 2016 yılında çıkan yönetmelikle tekrar serbest bırakılmış gibi bir algı var. Bu böyle değil. Ama alıcının olmaması, sektörün yavaş yavaş geriye gitmesi ve birtakım sınırlamaların çok üst seviyeye çıkarılmasıyla beraber kenevir üretimi giderek azalmış."
- "Ata tohumu son derece değerli bir tohum"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kenevir konusuna işaret etmesiyle yeni bir farkındalık ve duyarlılık oluştuğunu belirten Emiralioğlu, şunları kaydetti:
"Hem üreticilerimizi hem sanayicilerimizi bu konu heyecanlandırdı. Şu an dünya genelinde tescil edilmiş 69 kenevir çeşidi var. Biz dünyada en çok ekimi yapılan, en çok kullanılan ürünlerle bizim kendi geleneksel tohumumuzun adaptasyon denemesini yaptık. Avrupa'da en çok kullanılan 5 çeşitle bizim hem Kastamonu'da hem de Vezirköprü'de kullanılan popülasyonu karşılaştırdık. Gördük ki bizim elimizdeki tohum çok kıymetli, çok değerli. Hem lif kalitesi bakımından hem de tohum verimi bakımından en yakın rakibinin iki kat daha üstü performans gösterdi. Bu bizim açımızdan çok büyük bir zenginlik. Kenevirde ata tohumu hem kalite hem de verimlilik açısından son derece yüksek ve değerli bir tohum."
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Kendir Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yalçın Koçak da kenevirin önemli bir bitki olduğunu vurguladı.
Kenevire sahip çıkılmasını isteyen Koçak, şu ifadeleri kullandı:
"Kenevir gözümüzü açacak, üçüncü gözümüzü çalıştıracak bir nimettir, bir ilaçtır. Bu Türk keneviridir, Hint keneviri değildir. Malımıza sahip çıkalım. Bunun başkenti Kastamonu'dur. Ebedi dostlukların olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Yarın öbür gün bize petrol gelmezse ne yapacağız? Nasıl tarım yapacağız? 'Akaryakıtsız tarım yapalım.' dedim. Akaryakıtsız tarımı başarırsa bu toplum daha dik duracak. Akaryakıtsız tarımın yolu buradan geçiyor. Türkiye ekilebilir tarım alanlarının yüzde 12'sine kenevir ektiği gün sırf bunun yağından enerji geliri olarak 100 milyar dolar elde edecek. Bu da bize çok büyük rant ve gelir sağlayacaktır."
Karadeniz Teknik Üniversitesi Lif ve Kağıt Teknolojileri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Usta da 'Kendir-Kenevire Lif Kaynağı Olarak Genel Bakış ve Kağıt Üretimindeki Yeri' konulu sunum yaptı.