YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kent Konseyi Anayasa Komisyonu Üyesi Mustafa Şentop’u Ağırladı

Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi İstanbul...

Kent Konseyi Anayasa Komisyonu Üyesi Mustafa Şentop’u Ağırladı

Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Anayasa komisyonu, kendisine üstlenen misyonu makul sürede tamamlamalıdır. Yapamıyorsa meclisin başka seçenekleri değerlendirmesi için kenara çekilmelidir” dedi.

Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda yapılan ‘Yeni Anayasa Süreci’ konulu toplantıya Bursa milletvekilleri İsmet Su, Hakan Çavuşoğlu, İsmail Aydın, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, belediye başkanları ve Bursa Kent Konseyi gönüllüleri katıldı. Açılış konuşmasını yapan BURKENKON-Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, “Bursa olarak kent konseyi yapısının önemini çabuk kavradık. Bursa Kent Konseyi, 4 meclisi, 34 çalışma grubu ve yüzlerce gönüllü katılımcısıyla birlikte 43 ayda 4800 faaliyet yapmıştır. Oluşturduğu yapıyla Türkiye’ye örnek olmuştur. Herkese ve her kesime hitap ediyoruz. Farklı görüşteki insanları bir araya getirerek saygı çerçevesinde söz hakkı veriyoruz” dedi.

AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye’nin en önemli konularından birisinin anayasa olduğunu anlattı. Şentop, 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra yeni anayasa için çalışmaların başlatıldığını kaydetti. Referandumda AK Parti dışındaki birçok parti karşı çıkmasına rağmen 2011 seçimlerinden önce bütün partilerin halka yeni anayasa vaadinde bulunduğunu söyledi. Mecliste oluşturulan Anayasa Komisyonu’nda her partinin 3 kişiyle temsil edildiğini, komisyonun mutabakatla kararlar aldığını belirten Prof. Dr. Şentop, “Komisyon, ilk çalışmasına 19 Ekim 2011 tarihinde başladı. 6 aylık sürede toplumsal katılımı sağlama kararı alındı. Aralık 2012 sonuna kadar metni hazırlayıp Meclis Başkanlığı’na teslim edeceğini vaat etmişti. Ama vakit doldu. Hedefe ulaşma imkanı gözükmedi. Yine makul süre içerisinde komisyonun çalışmalarını sürdürmesi benimsendi. Komisyon çalışmaları aralık ayında yavaşlamıştı. Ama ocak ayında yeniden hız kazandı. Benim düşünceme göre 3 ay içerisinde komisyon, ortaya tamamen mutabakatla oluşmuş olmasa da bir metin çıkartacaktır. Türkiye seçim atmosferine girdikten sonra yeni anayasayı konuşmak imkansız hale gelecek. Bu yüzden komisyon, kendisine üstlenen misyonu makul sürede tamamlamalıdır. Yapamıyorsa meclisin başka seçenekleri değerlendirmesi için kenara çekilmelidir. Komisyon, Türkiye’nin bu konudaki tek şansı değildir. Alternatif yollar da düşünülebilir” dedi.

Hükümetin anayasayla ilgili tasarımını da anlatan Şentop, “61 anayasasında ‘devletin milleti’ anlayışı esastır. Yeni anayasanın zihniyet dünyası ise bunu tersine çevirmekle mümkün olacaktır. ‘Devletin milleti’ zihniyetinden ‘milletin devleti’ anlayışına geçebilirsek anayasa o zaman yeni olur. Mevcut anayasa temel ve hak ve hürriyetleri, millete bir hediye olarak görür. Yeni anayasada bu bölümle ilgili temel felsefe, ‘temel hak ve hürriyetler anayasa ötesi bir meşruiyete sahiptir, anayasayla sayılanlardan ibaret değildir.’ Yeni anlayışlardan biri de millet adına yetki kullanmanın şartı milletten yetki almak olacaktır. Türkiye ve dünya değişti. Değişimi kavrayamayanlara rağmen bu değişimin neticesi olarak yeni anayasa tarihi zarurettir” diye konuştu.

Başkanlık sistemine hakkında da konuşan Şentop, parlamenter sistemin manipülasyonlara müsait olduğunu, geçmişte yaşananların da Türkiye’de parlamenter sistemin iyi işletilemediğini gösterdiğini ifade etti. Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin daha sıkıntısız, halk iradesinin ve temsilinin daha iyi gerçekleştiği ülkeler olduğunu anlatan Şentop, başkanlık sistemiyle ilgili tekliflerin temelinde bunun yattığını hatırlattı. Birinci önceliklerinin yeni anayasa olduğunu kaydeden Şentop, başkanlık sistemi dahil hiçbir konunun yeni anayasa hedefinin önünü tıkamasına müsaade etmeyeceklerini belirtti.

Anayasanın her ülkede çok önemli bir metin olmadığını dile getiren Şentop, anayasa tartışmalarının birçok ülkede yaşanmadığını vurguladı. “Anayasalar siyasi ve hukuki geleneklerle mutabakat içindeyse o ülkede anayasalarla ilgili ciddi sıkıntı yaşanmaz. Ama bir ülkede anayasalar siyasi ve hukuki gelenekleri yıkmak, yeni projeler getirmek için yola çıkmışsa o zaman en temel tartışma konusu olur” diyen Prof. Dr. Şentop, Türkiye’de birçok kurumun meşruiyetini anayasadan aldığını, tartışmalarının temelinde de bunun yattığını söyledi. Türkiye’de 61 anayasasıyla ikili iktidar sistemi oluşturulduğunu ifade eden Şentop, birinin milletin oylarıyla oluşan iktidar olduğunu, diğerinin ise seçime ihtiyacı olmayan bir iktidar olduğunu kaydetti.

Ülkenin temel konularında kararı, milletin seçtiklerinin değil, yetkiyi anayasadan alan iktidarın verdiğini söyleyen Şentop, “Türkiye’nin anayasayla ilgili temel sıkıntısı budur. 2002 yılından itibaren siyasi duruş ve hukuki düzenlemeler yoluyla vesayetçi sistemin işleyişiyle ilgili durum büyük ölçüde değiştirildi. AK Parti milletin kendisine verdiği yetkiyi sonuna kadar kullandı. Aslında Türkiye’nin gerçekten bir anayasası olmadığı için bir anayasaya ihtiyacı var. Yürürlükteki anayasanın dayandığı çerçeve ve zihniyet çökmüştür. Anayasa boşlukta durmaktadır. Anayasayı ne kadar değiştirirsek değiştirelim Türkiye’nin anayasayla ilgili sıkıntıları çözmesi mümkün değil. Ancak mevcut anayasa ruhunu teslim edip, yeni bir anayasa yapılırsa mesele çözülür” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler