YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kerem Türk'ün Kara Ağustos'u

Darp edildi, ağır kaza geçirdi, işten çıkarıldı....

Kerem Türk...

1992’de başladığı gazetecilik mesleğini 21 yıl boyunca haber ajansları ve gazetelerde sürdürdü. Bu 21 yıl içinde birçok kez ‘yılın haberi’ne imza attı.

Ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerde ‘basın danışmanlığı’ yaptı. 2009 yerel seçimlerinde M. Fazıl Türk’ün seçim kampanyasında yer almak üzere geldiği Mersin’de, Fazıl Türk Akdeniz Belediye Başkanlığı’na seçilince Kerem Türk’ün Mersin yolculuğu da başlamış oldu...

2009 yılından bu yana Akdeniz Belediyesi'nde Basın Danışmanlığı yapan Kerem Türk, belediyenin Mersin basınındaki yüzü oldu.

Kısa bir sürede tüm basın camiasıyla geliştirdiği sıcak ilişkiyle dikkatleri çekti.

Entelektüeldi, deneyimliydi, güler yüzlüydü, samimiydi...

Başında bulunduğu basın birimi aracılığıyla; bir ajans mutfağı gibi çalıştı.

İdealistti; gazetecilikle ilgili geliştirilebilecek projeleri vardı, meslek örgütü Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nin kapısını bu 3 yıl içinde en çok o aşındırdı.

MESLEKTAŞLILIK BİLİNCİ DİYE BUNA DENİR!

Kendi adıma gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Kerem Türk, 'meslektaşlılık' bilincini başarıyla ve samimiyetle yürütmüştür.

Bu 3 yıllık sürede hiçbir sorumuz yanıtsız kalmamış, aksine her seferinde 'gazetecilerin giremeyeceği hiçbir birimimiz yoktur' yanıtını almışızdır.

Meslektaşlılık bilincini en iyi şekilde yansıtmasıyla, kent basınının da takdirini kazanmıştır.

DARP EDİLDİ, HEM DE BAŞKANIN ODASININ ÖNÜNDE!

Bütün bu anlattıklarımdan sonra, Kerem Türk'ün "yeni bir ödül" yada "takdirname" aldığına dair bir haber veremiyorum size maalesef!

Hayır; terfi de etmedi!

Ne oldu biliyor musunuz?

Basına ve kamuoyuna en iyi şekilde yansıtmaya çalıştığı o belediyede, hem de Başkan Fazıl Türk'ün odasının önünde darp edildi! Ardından bir trafik kazası geçirdi, günlerce yoğun bakımda kaldı yetmedi; hasta yatağında iyileşmeyi beklerken bir de işine son verildi!

***

Başarılı ve 'yolunda' giden o 3 yıllık süreç, öyle bir yerde bitti ki; olanları duyduğumda kelimenin tam anlamıyla 'dondum' kaldım.

Bir haberle ilgili görüş almak için aradığım Akdeniz Belediyesi'nde Basın Danışmanı Kerem Türk'e ulaşamadım ve basın bürosu çalışanlarından 'izinli' olduğu yanıtını aldım.

Ertesi gün belediye çalkalanmaya başlayınca durum anlaşıldı ki, Kerem'inki mecburi bir izindi!

Başkan Türk'ün koruması ve şoförü tarafından, hem de belediye içinde, Başkan Türk'ün odasının önünde darp edildiği konuşuluyordu.

İnanmak istemedik. Asılsız bir iddia olmasını ümit ettik.

Ve bu süreçte, her kafadan ayrı bir ses çıktığı için, ne olup bittiğini tam anlamıyla öğrenemedik.

Yanıtlanması gereken birçok soru vardı.

En önemlisi de: "Belediye binasında, Belediye Başkanı Fazıl Türk'ün odasının önünde, hem de Fazıl Türk makamında otururken (!) böyle bir saldırıya nasıl cesaret edilebilmişti?

***

Sorular bütün ağırlığıyla öylece yanıtlanmayı beklerken; Kerem'in kara Ağustos'u yine kara bir gelişmeyle devam etti.

Saldırıdan birkaç gün sonra eşini ve çocuklarını almak üzere gittiği Malatya'da trafik kazası geçirdi.4 gün yoğun bakımda kaldı.

Ambulansla Mersin'e getirildi ve tedavisine evde devam edildi.

Durumu iyiye gidiyordu fakat göğsü ve kaburgalarındaki ağrı nedeniyle konuşamıyor, bacağındaki ezilme nedeniyle yürüyemiyordu.

Akdeniz Belediyesi de Kerem Türk'ün sağlık durumu hakkında e-posta yoluyla kamuoyuna bilgi veriyordu.

(Saldırıyla ilgili tek bir kelime etmeyen belediye, kazayı en ince ayrıntısına kadar açıklıyor, sağlık durumundaki gelişmeleri kamuoyuyla paylaşıyordu)

Sağlığına kavuşması ve görevine dönmesi beklenirken, Kerem Türk'ün sözleşmesinin belediye tarafından feshedildiği iddiaları dillendirilmeye başladı.

Belediye konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı ama iddialar belediye çalışanlarınca doğrulandı.

***

Kerem'in darp edilmesiyle başlayan süreç nasıl başladı? Fazıl Türk'ün koruması ve şoförü ne oldu da böyle bir olaya karıştı? Fazıl Türk makamındayken, odasının önünde Basın Danışmanı nasıl saldırıya uğradı? Ve bu cesareti kimden aldılar?... diye sıralanan bütün sorular hala yanıtsızken, ben hümanist, insan haklarına saygılı ve emek dostu kişiliğiyle tanınan Akdeniz Belediye Başkanı Sayın Fazıl Türk'e sesleniyorum:

"Mersin'de "sevgi, barış ve kardeşlik" temennilerini en çok sizden duydum ben Sayın Başkan! Hoşgörüyü, insan haklarını ve emek dostluğunu en çok siz haykırdınız, en çok siz anlattınız bu kentin sokaklarında! Peki, başında olduğunuz kurumda bu kavramlar işlemiyor mu? Daha birkaç ay öncesine kadar yanınızdan hiç ayırmadığınız basın danışmanınız ne oldu da bugün sözleşmesi feshedildi?

Nedeni ne olursa olsun, basın danışmanınız odanızın önünde darp edilmişken, ardından trafik kazası geçirip hala sağlığına kavuşamamışken, ona şimdi bir de siz mi yüz çevirdiniz?"

***

Yöneticisi olduğum Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nin, üyesi Kerem Türk'e sahip çıkacağına olan inancımla yazımı sonlandırırken; son sözüm de Kerem'e: "Yalnız değilsin!"

Meltem AHATOĞLU

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler