Kerkük polisi, kentte yaşanan protestolardan dolayı şehir sakinlerine evlerine dönmesi çağrısı yaparak, sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu.
Kerkük'te Kürtlerin yoğun yaşadığı Rahimava bölgesinde toplanan göstericiler, lastik yakarak bazı yolları kapatmıştı.
Protestocular, 2017 yılına kadar KDP tarafından kullanılan binanın tekrar partiye teslim edilmesine karşı çıkanlarca kapatılan Erbil-Kerkük yolunun da açılmasını istiyor.
Ordunun kullandığı binanın KDP'ye verilmesi gerektiğini savunan göstericilerin, karargah önünde Arap ve Türkmenlerce sürdürülen eylem alanına yaklaşması üzerine güvenlik güçleri havaya ateş açmış, olay yerinden dumanların yükseldiği ve ambulansların da bölgeye sevk edildiği görülmüştü.
Öte yandan Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Kerkük'te olay çıkaranlara karşı güvenlik güçlerinin operasyon başlatması talimatı verdi.
Kerkük Polis Müdürlüğü Sözcüsü Amir Nuri ise yaptığı açıklamada, kentte yaşanan olaylarda 1 kişinin öldüğünü, 6 kişinin de yaralandığını söyledi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetim (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, "Sayın Başbakan'a istenmeyen bu durumu kontrol etmesi ve vatandaşlar ile göstericilerin can ile mal emniyetini sağlaması çağrısında bulunuyorum. Artık sorumsuz kişilerin durumu daha karmaşık hale getirmesine izin verilmemelidir." ifadelerini kullandı.
Kerkük’teki Kürtlere de sağduyu çağrısı yaparak onlardan şiddet eylemlerine karışmamalarını isteyen Barzani, şehirdeki Arap ve Türkmenlere de "aykırı kişilerin" kentteki barış ve birlikte yaşamı bozmalarına izin vermemelerini istedi.
Irak'ta Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani de Kerkük'teki gelişmeler ile ilgili yayınladığı yazılı açıklamada, "Kerkük’ün bu şehirde yaşayan oluşumlar arasında birlikte yaşam, kardeşlik ve dayanışmanın şehri olması gerektiğine sürekli vurgu yaptık." ifadelerini kullandı.
Göstericiler tarafından Kerkük-Erbil otoyolunu trafiğe kapatılmasının vatandaşların günlük hayatlarını olumsuz etkilediğini belirten Barzani, bu adımın kentte karışıklığa neden olduğunu aktardı.
Şehirdeki yasal olmayan adımların tüm etnik gruplar arasında fitneye yol açtığını vurgulayan Barzani, Irak güvenlik güçlerine yönelik de şu eleştirileri yöneltti:
"Güvenlik güçlerinin ve Kerkük polisinin, birkaç gündür devam eden bozgunculuğa ve yasa dışı eylemlere hiçbir şekilde müdahale etmemesi ancak Kerküklü Kürtlerin gösterisine şiddetle müdahale etmesi sonucu bir Kürt gencinin kanı dökülmüştür. Bu durum bizim için hayret vericidir. Bu tür davranışlar hiçbir şekilde kabul edilemez ve çok kötü sonuçlar doğurur. Çocuklarımızın Kerkük’te kanının dökülmesinin bedeli ağır olur."
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçleri, 2014'te terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkmasından sonra Irak ordusunun Kerkük'te boşalttığı üslere konuşlanmaya başlamış ve 3 yıl boyunca kentte denetimi fiilen ele almıştı.
IKBY'nin 25 Eylül 2017'de düzenlediği sözde "bağımsızlık referandumu" ve Kerkük'ü ilhak girişiminin ardından, merkezi hükümete bağlı güçler 16 Ekim 2017'de Kerkük'e girerek kentteki Peşmerge varlığına son vermişti.
Irak ordusu KDP binasını boşaltıp Kerkük Operasyonlar Komutanlığı karargahı yapmıştı.
KDP, söz konusu binanın daha önce kendileri tarafından kullanıldığını ve yeniden kendilerine verilmesi gerektiğini belirtiyor.
Binanın Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin talimatıyla boşaltılarak KDP'ye devredilme hazırlıklarına karşı başlatılan protestolar, 25 Ağustos'tan beri devam ediyor.
Karargah önündeki gösterilere Kerkük'teki Sünni Arap Aşiretleri, Türkmenlerden farklı gruplar ve Kays el-Hazali liderliğindeki Asayib Ehlilhak Hareketi taraftarından bazı kişiler destek veriyor.
Kaynak: AA