HABER

KESK, görüşmelerden umutsuz

ANKARA (İHA) - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, hükümetin 'Kaynak yok' gerekçesinin yalan olduğunu belirterek, hükümetin öngördüğü yıllık yüzde 8'lik zammın gerçekleşmesi halinde en düşük memur maaşına 48 milyon, milletvekili maaşlarına ise 500 milyonluk artış getireceğini, bunun ise adeletli olamayacağını söyledi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, hükümetle yarın yapacakları toplu görüşmeler öncesinde bugün Etap Altınel Oteli'nde bir basın toplantısı düzenleyerek, Devlet İstatistik Enstitüsü, Devlet Palanlama Teşkilatı ile kamuoyuna daha açıklanmış güvenirliği teyit edilmiş olan araştırmaları içeren 'İnsanca Yaşam' raporunu açıkladı. Başkan Evren, hükümetin daha önceki toplu görüşmelerde talep edilen miktarın karşılanması yönünde bütçede kaynak olmadığı gerekçesinin bu raporla yalan olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Hükümetin yüzde 8'lik bir zamla en düşük memur maaşına 48 milyonluk, milletvekili maaşına ise 500 milyonluk artış olacağını belirten Evren, daha önce talep ettikleri en düşük memur maaşının 840 milyon lira yapılması konusunda kararlı olduklarını yineledi. Evren bir önceki toplu görüşmeler sırasında hükümete 'Dersinizi iyi çalışmamışsınız' dediklerini, bu sözler üzerine hükümet yetkililerinin sinirlenip görüşmelerin sona erdiğini ve yarına randevu verildiğini hatırlatarak, "İki yıldır hükümetler sendikalar ile görüşmeler yapıyor, bu görüşmeleri kendine göre yarumlayarak, kamuoyuna yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar. Bir de hükümet rakamları açıklamaktan hep kaçıyor. Bizi de siyaset yapmakla, ülke ekonomisini zor sokmakla itham ediyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

KESK RAPORUNA GÖRE KAMU ÇALIŞANLARININ HALİ

Evren, rakamlara göre ekonominin büyüdüğünü belirterek, kamu emekçilerinin ücretlerinin ise 2003 yılında yüzde 14.45 olan ücret artışının 2004 yılında yüzde 12.4'e gerileyerek, kümülatif toplamda yüzde 3 eridiğinin ortaya çıktığını kaydetti. Evren, hükümetle bu zamana kadar yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamaması sonucunda uyulması gerekli olan Uzlaştırma Kurulu Kararları'na dahi riayet edilmemesi sonucu, kamu çalışanlarının sosyal hakları hariç toplam kaybının yüzde 14.39 olduğunu bildirdi. Evren, yıllar itibariyle son 10 yılda çalışanların ücret kaybının nasıl yüzde 14.3 sevilerine geldiğini şöyle açıkladı:

"1994 yılında ücret endeksi yüzde 78.0, kümülatif erime oranı 22.0,

1995 yılında ücret endeksi yüzde 74.3 kümülatif erime oranı 25.7,

1996 yılında ücret endeksi yüzde 80.0 kümülatif erime oranı 20.0,

1997 yılında ücret endeksi yüzde 93.2 kümülatif erime oranı 6.8,

1998 yılında ücret endeksi yüzde 91.9 kümülatif erime oranı 8.1,

1999 yılında ücret endeksi yüzde 96.1 kümülatif erime oranı 3.9,

2000 yılında ücret endeksi yüzde 85.1 kümülatif erime oranı 14.9,

2001 yılında ücret endeksi yüzde 81.9 kümülatif erime oranı 18.1,

2002 yılında ücret endeksi yüzde 86.6 kümülatif erime oranı 13.4,

2003 yılında ücret endeksi yüzde 85.7 kümülatif erime oranı 14.3".

Evren, 'İnsanca yaşam' raporunu sinevizyon eşliğinde gazetecilere istitatistiki rakamları yorumlayarak açıkladı ve Türkiye'de işsizlik oranının giderek arttığını, IMF'nin ekonomide tercihini sürekli rantiyeciden yana kullandığını, gelir dağılımının adeletli olmadığını ve soyal programın bir an önce değiştirilerek toplumun ihtiyaçlarına cevap veren bir program hazırlanması gerektiğini söyledi. Söz konusu programın sadece ve sadece 30 bin insanı memnun eden 70 milyona cevap veremeyen bin program olduğunu ileri süren Evren, Kamu çalışanlarının geçmiş yıllardan kalan alacaklarının da bulunduğunu kaydetti. Evren, hükümete bu zamana kadar uygulanan sıkı mali politikaların kime hizmet ettiğini sorarak, "Ülkede işsizlik artmış, borç artmış, çalışanların çalışma süreleri artmış, kamu hizmetleri küçülmüş, yatırıma ayrılan pay yüzde 75 azalmış, sömürü artmış, faizler büyümüş, gelir dağılımı bozulmuş" diyerek, eleştirilerini sıraladı. Evren, vergide adeletin biran evvel sağlanması gerektiğinin altını çizerek, adaletli vergi olarak bilinen dolaylı vergilerin bütçeye oranının yüzde 70, kurumlar vergisinin ise yüzde 9 olduğunu söyledi. Evren, basın toplantısının sonunda hükümete seslenerek, yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:

"Kayıt dışı ekonominin maliyeti en az 13.9 katrilyon. Kayıt Dışı ekonomi denetim altına alınsın. Devlet çalışanlara borcu olan zorunlu tasarruf fonundaki paraların ödemelerini zamana yaydı. İç borçları yeniden yapılandırılsın, borç ve faiz ödemeleri zamana yayılsın. Kaynak büyümeye yatırıma ve emekçiye ayrılsın, sosyal bir programın yeniden yapılması mümükündür. Emekten yana bir bütçe ve adil bir gergi sistemi ile kaynak ortaya çıkar".

En Çok Aranan Haberler