ANKARA (İHA) - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Başkanı Sami Evren, 15 Ağustos'ta hükümet ile memur sendikaları arasında başlayacak olan toplu görüşmelere katılmayacaklarını belirterek, "Bu görüşme süreci oyuna dönüşmüştür, KESK bu oyunun içinde olamaz. Toplu görüşmelere katılmak demek bu oyunun parçası olmak demektir. Toplu sözleşme yoksa KESK o masada olmaz" dedi.
Evren, toplu görüşmelerden önce başlayıp, Aralık ayı sonuna kadar Türkiye'nin her noktasında en ciddi eylem ve direnişleri örgütleyerek, hükümete seslerini duyuracaklarını kaydetti. Sami Evren, Mülkiyeliler Lokali'nde düzenlediği basın toplantısında, 15 Ağustos'ta yapılacak toplu görüşmeler öncesi KESK'in taleplerini dile getirdi. Evren, toplu görüşmelerden önceki yıllardan farklı bir beklentilerinin olmadığını ifade ederek, masadan kamu çalışanlarını sevindirecek bir gelişmenin çıkmayacağını iddia etti.
6 yıldır devam ve görüşmelerin oyuna dönüştüğünü ve KESK'in bu oyunun bir parçası olmayacağını kaydeden Evren, aileleriyle birlikte 10 milyonu bulan kamu çalışanlarını beklenti içine sokmak istemediklerini söyledi.
"Toplu görüşmelere itiraz ediyoruz, hükümet bizimle toplu sözleşme masasına oturmalıdır" diyen Evren, aksi halde Türkiye'nin dört bir yanında bu isteklerini sokağa dökeceklerini anlattı. Evren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oysa KESK olarak yıllardır dile getirdiğimiz gibi, toplu sözleşme masasına oturulmasının önündeki engel hukuki değil, siyasidir. Kamu emekçilerinin 18 yıla varan fiili-meşru mücadelesi, uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları ve Anayasa'nın 90. maddesi, kamu emekçilerinin toplu sözleşme ve grev haklarının temel dayanaklarıdır. Kendi partilerine yönelik kapatma davasında Anayasa'nın 90. maddesine dayanarak, uluslararası sözleşmelerin iç hukuka üstünlüğüne atıf yapan AK Parti Hükümeti, söz konusu kamu emekçileri olduğunda bunu görmezden gelmektedir. Türkiye'deki 2 milyonu aşkın kamu emekçisi mali, sosyal, siyasal haklarımızın korunmasının ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesinin yegane yolunun toplu sözleşme ve grev hakkımızın kullanılır hale getirilmesi olduğunun farkına varmıştır. Buradan hükümet yetkililerine bir kez daha seslenmek istiyoruz. Gelin anık "toplu görüşme" oyalamacasına bir son verelim. Tamamıyla bir tiyatroya dönüştüğünü kendinizin bile kabul ettiğiniz görüşmelerle milyonlarca kişiyi oyalamaktan, 15 gün boyunca kamuoyunun gündemini meşgul etmekten vazgeçin. Derhal en kısa zamanda toplu sözleşme masasına oturulması için açık çağrı yapın. Biz KESK olarak, kamu emekçilerinin insanca yaşayabileceği bir ücret düzeyini ve demokratik bir çalışma yaşamını hedefleyen taleplerimizle toplu sözleşme masasına oturmaya hazırız. AK Parti Hükümeti, IMF ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda, yıllardır kamu emekçilerine "enflasyon hedefine dayalı zam" yapmaktadır. Hükümetin hedeflediği enflasyonu bir türlü tutturamaması ve TÜİK tarafından açıklanan enflasyonla çarşıdaki enflasyonun arasında uçurum olması nedeniyle emekçiler yıllardır büyük bir gelir kaybı yaşamaktadır. 2008 yılı için yapılan yüzde 2+2'lik maaş zamları ve enflasyon farkı ödemesi, milyonlarca kamu emekçisini mağdur etmiştir. Akaryakıt, ısınma, ulaşım, elektrik ve gıda fiyatlarındaki yüksek fiyat artışı karşısında kamu emekçilerine verilen zamların esamisi bile okunmamaktadır. Enflasyon hedefine dayalı ücret zammı anlayışı terkedilmediği sürece, kamu emekçilerinin reel ücret kayıpları artarak devam edecektir. 2009 yılında hükümet bu anlayışı terk ederek, insanca yaşayacak bir maaş düzeyini temel ücret olarak belirlemeli ve mali ve sosyal haklarımızın belirlenmesi bu temel ücret düzeyi üzerinden yapılmalıdır. Kamu emekçilerinin yıllardır yaşadığı reel ücret kayıplarının telafi edilerek tüm kamu emekçilerine 350 YTL seyyanen zam yapılması gerekmektedir. Konfederasyonumuzun hesaplamalarına göre kamu emekçilerinin asgari temel ücreti 2009 yılı için 1250 YTL olmalıdır. Kamu emekçilerinin ücretlerinin bu usulle belirlenmesiyle, yıllardır yaşadığımız yoksullaşmaya da dur denilmiş olacaktır."
Evren, KESK'in 10 temel talebini şöyle sıraladı:
"- Toplu sözleşme ve grev hakkımızın kullanılması ve ortak örgütlenme yasası önündeki engeller kaldırılsın.
- Tüm çalışanlara 350 YTL ek zam verilsin, asgari temel ücret 1250 YTL olsun.
- Eşit ise eşit ücret verilsin.
- Tüm kamu emekçilerine brüt maaş tutarında yılda 2 kez ikramiye ödenmelidir.
- Çalışma yaşamında toplumsal cinsiyetten kaynaklı sorunlar giderilmelidir.
- 24 hafta doğum izni verilmeli ve işyerlerinde kreş olanağı sağlanmalıdır.
- Sözleşmeli personel uygulamasına son verilmeli, 4/B, 4/C, 4924 ve vekiller kadroya alınmalıdır.
- Örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, baskı, sürgün ve ceza uygulamaları durdurulmalıdır.
- Kamu Personel Rejimi Kanun Taslağı geri çekilmeli, SSGSS Yasası'ndaki emekçiler aleyhine düzenlemeler geri alınmalıdır.
- Evrensel değerlere uyumlu, çalışma yaşamını demokratikleştirecek, toplumsal barışı sağlayacak, özgürlükçü, demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır".
KESK Başkanı Evren, toplu görüşmelerden önce başlayıp, Aralık ayı sonuna kadar Türkiye'nin her noktasında en ciddi eylem ve direnişleri örgütleyerek, hükümete seslerini duyuracaklarını kaydetti.