Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Suriye’nin düşürdüğü jet için “Düşman hariç hiçbir uçak için arzu etmem. Hele bir Türk uçağına yüzde yüz ‘keşke düşürmeseydik’ diyorum” dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’in sorularını yanıtlayan Esad, “Uçak İsrail uçaklarının daha önce üç kez kullandığı koridoru kullanıyordu. Radarlarımızda görmediğimiz ve bilgi de verilmediği için askerler düşürdü. Türkiye’ye ait olduğunu düşürdükten sonra öğrendik. Yüzde yüz ‘Keşke düşürmeseydik’ diyorum” diye konuştu. Uçağı uluslararası hava sahasında düşürmüş olsalar “özür dilemekten” çekinmeyeceklerini belirten Esad, “Türk hükümeti iki ordu arasındaki ilişkileri kesmemiş olsa konuyu yine askeri makamlar arasında ele alır, bu kadar büyümeden çözerdik. Ama son aylarda artık acil durumda arayacak bir Türk komutanın telefonu bile yok elimizde” dedi.
**‘Ne çıkarımız olabilir?’**
Gerginliğin iki ülke arasında sıcak bir çatışmaya dönüşmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Esad, “Suriye’nin bir Türk uçağını düşürmekten ne tür bir çıkarı olabilir? Biz Türkiye’yi ve Türk uçağını düşman algılasak net söylerdik. Türk halkından 10 yıl boyunca gördüğüm dostluğu kimseden görmedim. Şimdi niye nefretini kazanacak bir adım atayım ki?” dedi. Esad şöyle devam etti:
**Küçücük bir batarya**
“Gerçek olan şudur: Bu uçak küçücük bir uçaksavar bataryası tarafından düşürüldü. Bu sistemler asla 2.5 kilometreden fazla uzaklıktaki bir hedefi vuramaz. Normalde uçak düşüremezler. Tek bir koşulu vardır. O da, çok alçaktan yaklaşıyorsa. Bu uçak çok alçakta uçuyordu ve sahile yaklaştığı anda düşürüldü... Bu asla merkezi kararla olmadı. Eğer askeri makamlarımız arasında ilişki olsaydı, Türk tarafı bize uçacağını önceden bildirir ve biz de ona göre davranırdık. Tartışmasız gerçek, Türk halkının bizim kardeşimiz olduğudur...”
**Bozdağ: Kamuoyu oluşturmak istiyor**
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın, düşürülen Türk askeri uçağı konusunda “Keşke uçağı düşürmeseydik” yönündeki sözlerini, kamooyu oluşturmaya yönelik söylemler olarak niteledi. TRT Haber’de Özel Gündem programına katılan Bozdağ özetle şunları söyledi:
“Esed’in ‘Keşke düşürmeseydik’, ‘kendi karasularımızdaydı’, ‘uluslararası sularda olsa özür dilerdik’ veya ‘İsrail’in kullandığı koridordan geçiyordu o yüzden böyle oldu’ ifadelerine baktığınızda bunların hepsi bir kamuoyu oluşturmaya dönük yaklaşımlardır. Çünkü İsrail uçaklarının o koridoru kullanması yeni bir vaka değil, sürekli kullanıyorlar. Eğer Suriye yönetimi İsrail uçaklarıydı diye vurduysa şimdiye kadar pek çok İsrail uçağının böyle bir nedenle düşürülmesi icap ederdi.
‘Biz kendi sularımızda vurduk’ ya da ‘bilmeden vurduk’ açıklamaları da doğru bir yaklaşım olmaz. Radar sistemleri var. Radar sistemlerinde gelen uçakları görme imkanları var. Bizim uçağımızda da zaten kendini tanıtan her türlü bilgiler var. Görmemesi, tanımaması mümkün değil.”
**Davutoğlu: Geçiş değerlendirildi**
Davutoğlu: Mutabakat geçiş ve değişimle ilgili ‘başkenti Kahire’deki “Suriye Muhalifleri Konferansı”na katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 30 Haziran’da Cenevre’de Birleşmiş Milletler Güvenik Konseyi (BGMK) üyeleri ile Türkiye, Irak, Katar ve Kuveyt’in katılımıyla gerçekleştirien Suriye topantısında ortaya çıkan mutabakatı değerlendirdi. Davutoğlu, “Mutabakat, ‘Suriye rejimi yerinde kalsın, Beşşar Esed gitmesin’ diye bir şey demiyor” dedi. “Mutabakatın, Esed yönetimi meşruiyetini kaybettiği için geçiş ve değişimi öngördüğünü” ve “Suriye’de kurulacak geçiş hükümetinin karma nitelikte (muhalefet ve iktidar birlikte) olabileceğine” işaret ettiğini kaydeden Davutoğlu, bunun nasıl gerçekleşeceğine Suriye halkının karar vereceğini söyledi.
Davutoğlu, Türk askeri uçağının düşürülmesi konusunda da “Bu Suriye ile bizim aramızda, bunu baştan beri söyledik. Ama Türkiye aynı zamanda NATO üyesidir. NATO’ya doğrudan başvuru yapmadık, sadece bilgilendirdik” dedi.
(AA)