Tabii ki Hindistan kökenli, batı ülkelerinde son birkaç yıldır oldukça popüler olmuş bir alternatif tıp dalı Ayurveda Şifacılığı.
Ayurveda şifasının müşterilerine sunduğu şey; vücudun dengesini koruma altına almak. Bunu her türlü otun ve esansın vücut üzerindeki etkilerini bilerek ve doğru karışımları vücuda uygulayarak gerçekleştiriyor Ayurveda Şifacıları.
Sanatın her halinin yerin dibine batırıldığı ülkemizde, bir de üstelik fıtratında genellikle çıplaklık içeren bu meslek, biraz zor gelir Türkiye'ye :/
Ama gelse ne güzel olmaz mıydı?
Üstelik sadece çıplak vücutlara resim yapmak da değil, çocuklara harika bir doğum günü hediyesi çizmek, veya baloya katılacak bir hanımefendinin gece giysisine ek olarak vücuduna harika bir vücut deseni kondurmak... Bir de bundan para kazanmak üstelik!
Bu insanlardan her MAC'te, her Boyner kozmetik reyonunda üçer tane bulabilirsiniz. Ama kendileri aynı zamanda satış elemanıdır, yeri gelir rafları da düzenlerler, bazen kasaya da bakarlar, yer kirlenirse yeri de silerler...
Yurtdışında nasıl mı oluyor bu iş? Renk danışmanı, sadece renk danışmanlığı yaparak hayatını kazanıyor. Hangi ten rengine, hangi saç rengine nasıl renklerde bir makyaj yakışacağından, evinizi hangi tonlarda dekore etmeniz gerektiğine, kıyafetlerinizi sizin karakterinizi en iyi yansıtacak renklerde nasıl seçeceğinize kadar; gözün gördüğü herşeye karışıyorlar.
Bisiklet sağlıktır, bisiklet medeniyettir.
Bizde ikisi de yarım yamalak olduğu için, bu mesleğin bize uğramasına daha çok var...
Vallahi bak!
Ülkemizde sosyal medya ajanslarının genel hakimiyetinde geçen Facebook hizmetleri, yurtdışında çok farklı alanlara yayılmış ve freelance şekilde hayatınızı kazanabileceğiniz hale gelmiş durumda...
İnsanlar Fiverr.com gibi sitelerden ilan veriyorlar, diyorlar ki ''Senin feyk sevgilin gibi davranacağım, Facebook duvarına ilgili şeyler postlayarak profilini ilginç hale getireceğim!''. Veya şöyle de diyebiliyorlar; ''2000 tane arkadaşım var Facebook'ta, yeni kurduğun şirketi like'layacağım, arkadaşlarımı da tek tek davet edip, yetmezse özelden darlayıp senin şirketinden haberdar olmalarını sağlayacağım.''
Tamam, bu hiç boş beleş değil. Ve muhtemelen az da olsa bu insanlardan ülkemizde de var.
Ama muhtemelen az işte!
Koku Uzmanlığı geniş bir kimya bilgisi, llgili bir üniversite bölümünden mezuniyet belgesi ve hassas bir burun gerektiriyor.
Hipodrom'daki Hipo kelimesinin Latince'de At anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Büyük ihtimalle bilmiyordunuz... Hipoterapist kelimesiniyse zaten ilk defa duydunuz değil mi?
Batı ülkelerindeyse oldukça yaygın. Atların leğen kemiği aynı insan iskeletinde olduğu gibi, yürürken üç boyutlu bir hareketlenmede bulunuyor. Bu yüzden at sürmek, batı ülkelerinde ciddi kemik ve omurga hastalıklarında ek terapi olarak uygulanıyor.
Biz anca peyzaj, İstanbul'a lale dikelim... (Bazen çok üzülüyoruz. Ama bazen.)
Harika ağaçlar, çimenler ve çiçeklerle donatılmış bir bahçede yürüyüşe çıkmanın psikolojimize ne kadar iyi geldiğini defalarca gözlemlemişizdir. İşte bu 'iyi gelme' durumu, gelişmiş ülkelerde geliştirilmiş ve meslekleşmiş durumda.
Çiçek ekmek ve yetiştirmek, tutarlılık ve uzun süreli ilişkilerle ilgili psikolojik problemler yaşayan hastaların tedavisinde yaygın olarak kullanılıyor. Çiçeklerin sıkı bir çalışma sonucunda büyüyüp güzelleştiğini gören hastalar, bu sayede değişim korkularının da üzerine gidebiliyorlar.
Ayrıca bazı çiçeklerin kokuları sinir sistemimizde rahatlamaya da neden oluyor.
MUHTEŞEM BİR MESLEK! Yeni çıkan oje renklerine isim buluyorsunuz :)
...ve işte en sevdiğimiz!
Tatile çıktığınızda Tripadvisor ya da Yelp gibi uygulamalardan gittiğiniz yerdeki otelleri, restoranları, ziyaret edilmesi gereken yerleri okuyor musunuz? Okuyorsunuz.
Kararınızı kesinleştirebilmek için o noktalarla ilgili müşteri yorumlarını gözden geçiriyor musunuz? Pek tabii.
Bazı insanlar, o yorumları yazarak o şirketlerden para alıyorlar mı? Alıyorlar.
Bazı insanlar, para aldıkları o yorumları yazabilmek için o otellerde bedava konaklıyor, o restoranlarda güzel birkaç öğünü mideye indiriyorlar mı? Evet konaklıyorlar, evet indiriyorlar.
...gerçekten de en sevdiğimiz!