Kestel Kanyonu artık sportif olarak geçilebilecek

İSTANBUL (AA) - ANDAÇ HONGUR - Keşfi geçen yıl Anadolu Kanyon İhtisas Spor Kulübü Derneği (ACC) tarafından tamamlanan, Türkiye'deki "en zor ve uzun sportif kanyon" Kestel Kanyonu Doğu Kolu, artık sportif olarak geçilebilecek.

Türkiye'de kanyon sporunun yaygınlaştırılması ve doğa tutkunlarına güvenli rota oluşturmak için çalışan Anadolu Kanyon İhtisas Spor Kulübü Derneği'nden 8 kişilik ekip, Mersin'in Mut ilçesine bağlı Kestel Milli Parkı'nda yer alan Kestel Kanyonu Doğu Kolu'nun keşfini tamamladı.

Erdal Bayraktar, Celal Demirkıran, Şebnem Sezer, Tuğçe Elif Topçuoğlu, Huri Tuğrul, Haydar Daştan, Aptullah Karaman, Yaşar Karaman ve Martina Radunz'tan oluşan ekip bu yıl, 28 Temmuz-4 Ağustos'ta, 7 günde kanyonu ilk kez sportif olarak geçti.

ACC Yönetim Kurulu Üyesi ve ekibin başında yer alan Erdal Bayraktar, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkiye'de keşfedilmemiş kanyonların keşfini yapıp, onları haritalandırıp, rotalandırarak, kanyon sporuna sunmayı amaçladıklarını ifade ederek, bu kapsamda Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bir çok kanyon geçtiklerini, keşfini yaptıklarını ve arşivlediklerini söyledi.

Kestel Kanyonu'nu fotoğraflarından ve haritalarından incelediklerini ve buranın ciddi, geçilmesi zor bir kanyon olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Bayraktar, şunları anlattı:

"Yerel kulüplerden yardım rica ettik. Onlar buranın girişini ve çıkışını biliyordu ve daha önce hiç kimsenin geçmediğini söylemişlerdi. Daha önce hiç geçilmediğini öğrendiğimizde buranın keşfini yapmaya karar verdik. 2012'de 5 kişilik bir ekiple kanyona ilk girişimizi yaptık. 5 gece 6 günde ilk kolun keşfini tamamladık. Burasının girişi ve çıkışı arasındaki kot farkı yaklaşık bin metre düşüş gösteriyordu. İçinde sürekli su akan, şelaleler olan ve teknik açıdan zor bir kanyondu. İlk yıl keşfini yaptıktan sonra 3 yıl arka arkaya buraya giderek rotasını ve haritalandırma işlemini tamamladık. 2016'da doğu kolunu incelemeye başladık, keşfini yaparak kanyonun keşfini tamamlamak istedik. 2016'da 5 kişilik ekiple kanyona girdik, kanyonun yaklaşık üçte birini geçtikten sonra bir şelaleye denk geldik, bu şelale yaklaşık 85 metreydi. Örneğin, Türkiye'nin bilinen en uzun şelalesi 68 metre olarak kitaplarda yazıyor. 85 metrelik inişi yapınca elimizde yeterli ekipman olmadığı için keşfi yarım bıraktık. 2017'de tekrar hazırlanarak, 8 kişilik ekiple buraya girdik ve keşfini tamamladık. Bin 480 metreden girip 330 metreden çıktık. Kanyonda bin 100 metre civarında kot inişi var. İçinde yüzlerce şelale, su çanakları, debisi yüksek akarsuları ve birbirinden farklı 85 metre ile 10 metre arasında değişen yüzlerce iniş vardı. Bunların arasında daha çok derin suları olan göletlere atlama suretiyle birçok yeri geçtik. Bunu yaparak burayı hem haritalandırdık hem rotalandırdık hem de arşivimize kazandırdık. Böylece Türkiye'de bu sporu yapan insanların buralara emniyetli şekilde geçişini sağlayacak bir konuma getirmiş olduk."

Bayraktar, ilk sportif geçişi 9 kişilik ekiple 28 Temmuz-4 Ağustos'ta yaptıklarını belirterek, "Geçen yılki rotamızı izleyerek, kamp yerleri de dahil olmak üzere aktiviteyi başarılı şekilde tamamladık. Bu kanyon, Türkiye'nin bilinen en zor kanyonu, kesinlikle rehbersiz ve izinsiz girilmemesi gerekiyor. Hele acemiler, deneyimi az olanlar hiç girmemeli, mutlaka tecrübeli bir rehber eşliğinde buraya girilmesi gerekiyor. Şu anda Kestel Kanyonu, Türkiye'de bir rota haline geldi. Rotalandırdık, haritalandırdık, internet sitemizde de yayımladık. İlgili, gidecek arkadaşlar bu bilgileri temin ederek kanyona girebilirler." dedi.

- "Teknik, zaman ve zorluk açısından en zoru"

Kanyon açısından zengin bir ülke olan Türkiye'de bilinenlerin haricinde bilinmeyen yüzlerce kanyon bulunduğunu kaydeden Bayraktar, "Şu anda Kestel Kanyonu için de talepler artmaya başladı. Kanyon sporunu yapan diğer grup ve kulüpler geçmek için bizle görüşme halindeler, kanyon içinde nasıl hareket edeceklerini, kaç gün kalabileceklerini ve kaç günde çıkabileceklerini, iletişimi nasıl sağlayacaklarını soruyorlar." diye konuştu.

Bayraktar, koruma altındaki bu bölgede kanyon geçişi için üst düzey tecrübenin yanı sıra Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nden de izin alınması gerektiğinin altını çizdi. Erdal Bayraktar, kanyon keşfinin ardından raporları ve fotoğrafları Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne ilettiklerini, ilgili birimlere de gönderdiklerini söyledi.

Keşif sırasında GPS ile rota belirlendiğini, kritik noktaların, telefonun çektiği noktaların, acil çıkış noktalarının işaretlendiğini ve daha sonra bunların haritaya döküldüğünü anlatan Bayraktar, derneğin internet sitesini coğrafi bilgi sistemine entegre ettiklerini ve buradan kanyonların raporlarına ve rotalarına ulaşabileceğini belirtti.

Erdal Bayraktar, kanyon sporunun yüzme, dağcılık, tırmanış, kampçılık gibi birçok sporu içerdiğini dile getirerek, yiyeceklerini ve ekipmanlarını da içeren 10 ile 20 kilogram arasında yük taşıdıklarını anlattı.

Bayraktar, yaklaşık 30'u keşif kanyonu olmak üzere 80'in üzerinde kanyon geçtiğini belirterek, "Bugüne kadar Türkiye'de hem teknik hem zaman hem de zorluk açısından en zoru kanyon Kestel Kanyonu'ydu." dedi.

- Kestel Kanyonu

Mersin Mut ilçesine bağlı Kestel Milli Parkı'nda yer alan Kestel Kanyonu Doğu Kolu'nda 70'ten fazla ip inişi bulunuyor. En uzun iniş, Türkiye'de bir kanyonda yer alan en uzun şelale olan 85 metrelik bir şelaleden yapılıyor.

Kanyona giren ekipte en az 2x100 metrelik iple, istasyonlarda kullanılması gereken teknik malzemeler, 7 günlük yiyecek ve kamp malzemeleri ağırlığı büyük zorluk oluşturuyor. Bunların yanı sıra teknik ve uzun ip inişleri, sifonlar ve havuzlar kanyonda uzun süre dikkatli hareket etmeyi gerektiriyor.

Türkiye'nin "en zor ve uzun kanyonu", yabancı kanyoncuların da ilgisini çekiyor. Koruma altındaki bölgede kanyon geçişi için üst düzey tecrübe ve Milli Parklar'dan izin gerekiyor.