Severek tüketilen sos olan ketçabın özellikleri duyanları şaşırttı. Ketçap o kadar fazla yiyecekle beraber kullanılabiliyor ki, birçok ülke insanının ortak noktası olarak öne çıkıyor. Yiyeceklerle tüketilmesinin dışında çok farklı kullanım şekilleri ve karmaşık bir geçmişi olan ketçabın kullanım alanlarına çok şaşıracaksınız.
Ketçabın bugünkü ham maddesi domates ama bulunduğu ilk dönemlerde hamsi, istiridye, limon ve ceviz ketçabı da vardı. Daha sonra ketçabın baskın maddesi mantar oldu.
Ketçap, göğüs kanserini önleyici etkiye sahiptir.. Göğüs kanserine karşı likopenin etkileri kanıtlanmıştır ve ketçap, iyi bir likopen deposudur.
Prostat kanserini önler.
Kalp sağlığına olumlu etkileri vardır.
Kemik sağlığını güçlendirir. İçerdiği antioksidanlarla yeni kemik hücresi üretiminin dengesini sağlar.
Ketçap aşağı yukarı 1835 yıllarında ilaç olarak kullanıldı ve domates hapı adıyla satıldı. Doktor John Cook Bennett, domatesin ishal, sarılık ve hazımsızlık gibi hastalıkları tedavi edebileceğini düşünüyordu. Fakat domates haplarının tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği daha kesinleşemeden sahte haplar sayesinde 4-5 senede piyasadan silindi.
Ketçap sirkeli bir çeşni olduğu için asidik bir yapıya sahiptir. Bu özelliği sayesinde metal bir nesneyi ketçapla kaplayıp yaklaşık 10 dakika beklettikten sonra durularsanız parladığını görürsünüz. Kararmış madeni paralar üzerinde de böyle bir etkisi bulunuyor.
Hatta sayıları az da olsa bazı araç sahipleri araçlarının dışını ketçapla kaplayarak parlak ve cilalı bir görüntü elde ederler.
Gümüşlerin üzerinde uzun süre kaldığı takdirdeyse mahvedebilir. Bu nedenle 15 dakikadan fazla uygulanmamalıdır.