ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırladığı Kıbrıs Planı'nın BM sekreteryasından birileri tarafından Kıbrıs Rum Kesimi'ne sızdırıldığını söyledi.
Gürel, sözkonusu planın müzakereden önce Rum kamuoyuna sunulduğunu ve belgenin Kıbrıs'a çözüm getirmeyi değil başkalarını memnun etmeyi öngören bir hale geldiğini belirtti. Gürel, Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında Kıbrıs konusunda neler olup bittiğinin, Kıbrıs Rum basını ve Yunan basınında yer aldığını ifade etti. Dünden beri ortaya çıkan gelişmelere göre Annan'ın taraflara sunduğu belgenin kendi düşüncelerini belirten bir belge olduğunu ifade eden Gürel, bu belgenin Yunan ve Rum basınında ayrıntılı olarak yeraldığını söyledi. Gürel, Kıbrıs konusunda artık açık konuşmanın vaktinin geldiğini kaydetti. Kıbrıs konusunun, her iki tarafın da içine sindirebileceği tek yöntemin doğrudan görüşme yöntemi olduğunu belirten Gürel, Annan'ın görüşmelerinin iki eşit taraf arasında olmasını istediğini söyledi. Türk tarafının BM Genel Sekreteri Annan'ı, kendisinin ortaya koyacağı belgede Türkiye'nin olmazsa olmazları konusunda bilgilendirdiklerini söyleyen Gürel, Başbakan Ecevit'in de Annan'a Türk tarafının kaygı ve hassasiyetlerini bildiren bir mektup gönderdiğini ifade etti.
POWELL'DAN MESAJ Gürel, 9 Kasım'da ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın kendisine bir mesaj yolladığını ve Kıbrıs konusunda Annan'ın planına Türkiye'nin olumlu bakmasını dile getirdiğini söyledi. Gürel, Powell'ın, ABD'nin Türkiye'nin AB'ye katılım süreci için desteğini devam ettireceğini de kaydettiğini bildirdi. Gürel, bu mesajların ardından hem Powell'a hem de Annan'a bir mesaj gönderdiğini ifade ederek, mesajında Ada'daki bir çözümün mutlaka gerçeklere dayandırılması gerektiğini vurguladığını, bu çözümün Kıbrıs Türk'ü ve Türkiye'nin stratejik çıkarlarının gözetilmesine dayanması gerektiğini söyledi. Gürel, bu yazışmalar sırasında Rum tarafınının, Annan'ın metnini önceden ele geçirdiğini ve Rum tarafının metinde kendileri tarafından kabul edilemez olan maddeleri çıkardıklarını belirtti. Metnin, BM sekreteryasında bulunan birileri tarafından Rum tarafına verildiği yönünde duyum aldıklarını ifade eden Gürel, Rumlar'la müzakerenin yapıldığını ve Rumlar'ın rızası alınarak yeni bir metin ortaya çıkarıldığını öne sürdü. Gürel şunları söyledi: "Bu metnin zamanlaması, yöntemi ve amaçları adeta bir bütün oluşturmaktadır. Bu bütün Türkiye ve KKTC'yi kaygıya düşürmüştür. Çünkü bu metin adeta Kıbrıs'ta taraf olan iki halkın çıkarlarını bağdaştırmayı ve çözüm getirmeyi değil, başkalarını memnun etmeyi öngörmektedir. Birileri bu metinde zaman cenderesi yapmaya çalışmıştır. Metin Türkiye'nin seçim dömenine, Denktaş'ın sağlık durumunun kötü olduğu bir döneme getirilmiştir. Birilerinin Kıbrıs konusunu şu sıralarda bir şekilde çözüvermiş olmak gibi bir acelesi vardır. Bu AB'nin önünde bulunan takvim zorlamasından kaynaklanmatadır. Bu metnin şu sıralarda yapılmasının amacı AB'nin biran önce Kıbrıs'ı AB'ye dahil etme zamanlamasıdır. Bu belge Kıbrıs sorununu çözmeyi değil, AB'yi rahatlatmayı ve Kıbrıs'ın sorun yaratılmadan AB'ye girişini sağlamayı amaçlamaktadır".
Gürel, kendi görev sürelerinin artık sona erdiğini hatırlatarak bu metnin müzakerede kabul edilip edilmemesinin artık KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ve yeni Cumhuriyet hükümetine kaldığını söyledi. Gürel, yeni hükümeti bu konuda uyararak metnin son derece sakıncalı olduğunu ve müzakereye değmeyeceğini söyledi.