LEFKOŞA (İHA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 17 Nisan'da gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyan KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, üniversite öğrencileri ve halkın da favori adayı olarak öne çıkıyor. Girne sokaklarında Talat lehine gösteri yapan Kıbrıslılar, Talat'ın cumhurbaşkanı olması durumunda Rum tarafıyla anlaşma konusunda olumlu bir politika izleneceğini düşünüyor.
17 Nisan'da KKTC'de gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri, 1973 yılından beri toplum lideri, başkan veya cumhurbaşkanı olarak kesintisiz 30 yıldır bu görevi sürdüren Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın aday olmadığı ilk seçim olma özelliğini taşıyor. 3'ü bağımsız toplam 9 adayın yarışacağı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Cumhuriyetçi Türk Partisi adayı ve Başbakan Mehmet Ali Talat favori aday olarak öne çıkıyor. KKTC'da öğrenimini sürdüren üniversite öğrencileri de, Talat'ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle Rum tarafıyla görüşmelerin daha ılımlı havada geçeceğini düşünüyor.
Yakın Doğu Üniversitesi öğrencisi Özlem Yarsen, 17 Nisan'da büyük bir ihtimalle Mehmet Ali Talat'ın seçileceğini söyleyerek, "Şu anda toplumun büyük bir kesimi onun ve partisinin taraflarına kaymış durumda, Talat'ın cumhurbaşkanı olması durumunda ülkedeki dengeler değişecektir. Çünkü Talat her zaman Avrupa Birliği yolunda. Gerek Kıbrıs sorunu gerekse Rum tarafıyla anlaşma konusunda olumlu bir politika izlemesi durumunda ilişkilerimiz daha iyiye gidecektir" dedi.
Zekiye Yavuz isimli başka bir öğrenci ise, Denktaş'ı Türkiye'nin desteklediğini belirterek, "Bunca yıldır başımızda Denktaş vardı, bunu Türkiye istiyordu. Denktaş Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan'la ters düştü ve çekilmek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanlığı için de o kadar aday çıktı, bunları yine Türkiye ve Erdoğan destekleyecek. Bizim istediğimiz Talat'ın gelmesi çünkü Türkiye şu an da AB'ye hazırlık yapıyor. Sanırım önce kendilerini sonra da bizi arkalarından sürükleyecekler. Sonuçta iki taraf da barış istiyor. Denktaş'la bunca yıldır hangi görüşmeden sonuç aldık ki. Sanırım her şeyin cevabı yine Türkiye'den gelecek" diye konuştu.
Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü ve emekli büyükelçi Hüseyin Pazarcı ise, Denktaş'ın adaylığını koymamasıyla siyasette daha etkili bir pozisyona gelebileceğini kaydetti. Kıbrıs'ta 17 Nisan'a bağlı çok temel bir değişikliğin olmayacağını belirten Pazarcı, "Kıbrıs'ın hareket alanı çok dar, KKTC'nin kaderini değiştirecek tek şey Rumlar'la anlaşabilmektir. Anlaşma olmayacaksa Türk hükümetinin çok sağlam durması lazım, bu da 17 Nisan'a bağlı bir durum değil. Bundan sonra farklı bir siyasi mücadele ortaya çıkacaktır. Denktaş en büyük muhalefet olacaktır. Denktaş, cumhurbaşkanı sıfatıyla eli kolu bağlı durumda olduğu zamandan çok daha etkili konumda olacaktır siyasette. Rumlar'ın Avrupalı olabilmesi aşaması bu ülkedeki Türkler'e de ülke yönetiminde yer vermesiyle olacaktır, ancak hala bunun taraftarı değiller. İleriye yönelik gelişmeler daha başka şeylere bağlı. Mesela AB'nin Rumlar üzerinde baskı yapmasına bağlı. AB bunu o kadar kolay yapamayacak. Bu iş uzayıp gidecek" şeklinde konuştu.
Denktaş'ın 10 yıl basın danışmanlığı görevini yürüten Kıbrıs Gazetesi Genel Koordinatörü Mustafa Doğrusöz ise, yılların birikim süreci içerisinde Denktaş'ın gidişiyle hiçbir şeyin değişmeyeceğini savunarak, "Denktaş, 50 yıldır bu ülkede liderlik yapabilmiş tek adam, inanılmaz bir yapıya sahip. Yanında 10 yıl basın danışmanlığı yaptım, çekilmesi muhalefete gelmesi anlamındadır. Çünkü Anadolu desteğini almışken köşesine çekileceğine inanmıyorum. Üstelik kendi aile bireylerinden ziyade toplumun çıkarlarını düşünerek yaşamış biri. Kendi savunduğu davadan geri adım atmamış bir adam. Rumlar bize hiçbir zaman sıcak bakmadı, pazarlık içinde Kıbrıs Türk halkını asimile etmeye çalışıyorlar. Denktaş'ın verdiği karar kendi doğruları içerisinde doğru bir karardır" dedi.