LEFKOŞA (İHA) - Kıbrıs Türk tarafının 3 Eylül'de başlayacak tam teşekküllü yüz yüze müzakereler için hazır olduğu, sürecin başarıyla sonuçlanması ve son müzakere süreci olması için tam kapasiteyle çalışacağı vurgulandı.
KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, bugünkü haftalık basın brifinginde Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakere sürecinin verimli geçmesi için gerekli ortamın var olduğu kanısı taşıdığını bildirdi. Erçakıca, görüşme sürecini etkileyeceği öne sürülen Türkiye'deki iktidar partisi AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan davanın sonuçlanmasının ve Türkiye'de iç siyasetle ilgili gerilimin düşme eğilimine girmesinin süreci olumlu yönde etkileyeceğini de söyledi.
"Bu durumda Cumhurbaşkanımızın daha önce ısrarla üzerinde durduğu 2008 yılı içinde çözüm hedefinin gerçekçi bir hedef olduğu, bu sürecin en fazla 2009 yılının ilk aylarına kadar uzaması gerektiği açıktır" diyen Erçakıca, Kıbrıs Türk tarafının 3 Eylül'de başlayacak müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanması ve son müzakere süreci olması için tam kapasiteyle çalışacağını ifade etti.
Erçakıca, görüşme heyetinde yer alacak kişilerin yıllık izinlerini bugünlerde kullandığını ve ayın 18'i ile 20'si arasında ekibin toplanmış olacağını da bildirdi. O günlerde Cumhurbaşkanı'nın BM ve AB'yle müzakerelerden sorumlu temsilcisi Özdil Nami ile Rum Başkanlık Komiseri Yorgo Yakovu'nun bir araya geleceğini söyleyen Erçakıca, 3 Eylül'deki müzakere başlangıcı için ihtiyaç hissedilen başka teknik bir çalışma varsa onların da yapılacağını belirtti.
"MÜLKİYET SORUNU KARMAŞIK AMA ÇÖZÜMSÜZ DEĞİL"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, "müzakerelerdeki en kolay ve en zor konu başlıklarının ne olduğu" sorusuna karşılık da, böyle bir niteleme yapmanın doğru olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanının geçtiğimiz gün bir söyleşisinde de belirttiği gibi mülkiyet sorununun oldukça karmaşık hal aldığına işaret eden Erçakıca, Kıbrıs sorununun uzaması yüzünden insan hayatının gerektirdiği uygulamaların mülkiyet sorununu biraz karmaşıklaştırdığını kaydetti.
Çözme niyeti varsa en karmaşık problemlerin bile pragmatik şekilde ve basite indirgeyerek çözmenin mümkün olduğuna işaret eden Erçakıca, "Örneğin mülkiyet sorununda tazminat, takas, iade gibi tüm araçlar kullanılabilirse, bu sorun da çözümlenebilir. Fakat siyasi olarak belki çeşitli zorluklar içerebilir, oysa teknik olarak mülkiyet sorununun da nasıl çözümlenebileceği bilinmez bir şey değildir, açık seçik ortadadır" dedi.
ÖNCE YÖNETİM VE GÜÇ PAYLAŞIMI
Erçakıca, kolay diye nitelenen konulardaki çözümlerin diğer konuların çözümünü kolaylaştıracağını belirterek, 3 Eylül'de veya ikinci görüşmenin yapılacağı 11 Eylül'de yönetim ve güç paylaşımından başlanması konusunda bir anlayış birliği olduğunu ifade etti. Erçakıca, bu anlayış birliğinin diğer konuların daha kolay sonuca ulaşmasına yardım edeceğini belirtti.
"EKİP HENÜZ SAPTANMADI DENEYİMLERDEN YARARLANILIYOR"
"Müzakereci grubun yeterli tecrübede olmadığı" yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine Erçakıca, müzakerelerin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat tarafından sürdürüleceğini söyledi. Görüşme masasında kimlerin olacağının kesin saptanmadığını kaydeden Erçakıca, bunun karşı tarafın ekibinin sayısına da bağlı şekilleneceğini bildirdi. Müzakere sürecinde Cumhurbaşkanının deneyimli kişilerden faydalanacağını, zaten şimdi de bu yönde eleştiri yapan 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş dahil pek çok kişiyle görüştüğünü anlatan Erçakıca, Cumhurbaşkanı Talat'ın eskiden müzakerelere katılmış kişilerden de yararlanacağını kaydetti.
Erçakıca, Cumhurbaşkanı Talat'ın da deneyimli bir kişi olduğunu ifade ederek, daha muhalefet lideri iken Annan Planı'nı BM görevlileriyle müzakere ettiğini, zamanın Cumhurbaşkanı Denktaş'ın yetkilendirdiği heyetin başkanı olarak Bürgenstock'ta nasıl başarıyla müzakere ettiğinin de bilinen bir gerçek olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Erçakıca, Cumhurbaşkanı Talat'ın liderliğinde toplumsal güçlerin müzakere sürecine katkısının sağlanacağını belirtti. "Kıbrıs Türk tarafının zamana vurgu yapmasının altında Rum tarafının zamana oynayacağı endişesi mi var" şeklindeki soruya karşılık da Erçakıca, şöyle konuştu:
"ZAMANA OYNAMA ENDİŞESİ VAR AMA İTHAMDA BULUNMAK YERSİZ"
"Son zamanlardaki performanslarını dikkate aldığımızda böyle bir ithamda bulunmak yersiz olur ama bu endişe her zaman vardır. Çünkü bilinen bir şey vardır ki Kıbrıs Rum tarafında yerleşmiş politika AB üyeliği faydalarını kapitalize etmeye dönüktür. Bu faydaları somut elde etmek ve Türkiye'nin üyeliği sürecini de kullanarak Türkiye üzerinden Kıbrıs sorununa kendi arzu ettikleri gibi bir çözüm bulmaya yöneliktir. Kıbrıs Rum tarafının yerleşmiş politikası bu olmakla beraber son zamanlarda gecikmeli de olsa görüşmeleri başlatma konusunda kat ettiğimiz mesafeleri dikkate alarak bu ithamı bugünlerde tekrarlamak, doğrusu yerinde bir davranış olmaz. Yerleşmiş Rum politikasının terk edilip edilmediğini önümüzdeki dönemdeki raaret eden Erçakıca, "Çalışmalar sırasında gözlemlememiz gerekir, göreceğiz".
KIRMIZI TELEFON HENÜZ KURULMADI
Erçakıca, liderlerin 25 Temmuz görüşmesinde kararlaştırılan kırmızı telefon hattının henüz sonuçlanmadığını da kaydetti.