Antalya Kent Konseyi Çevre alışma Grubu’na Mühendislik Projeleri-Doğal Yapı İlişkisi konusunda bir konferans veren Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihat Dipova, Antalya’nın depremselliği ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardır bu alanda yaptığı çalışmalarla bilinen Doç. Dr. Dipova, Antalya’nın sanıldığı gibi güvenilir bir yer olmadığını, Kıbrıs açıklarında meydana gelebilecek bir depremin yaratacağı tsunaminin bölgeyi vurma olasılığının çok yüksek olduğunu söyledi.ANTALYA’YA KADAR ULAŞIYORYapılan araştırmaların, bugüne kadar önemle üzerinde durulmakta olan Aksu bindirme fayının aslında çok fazla deprem üretmediğinin anlaşılmakta olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Nihat Dipova, “Daha önce hep Aksu bindirme fayı üzerinde durulurdu. Bunun aslında çok fazla deprem üretmediği başka kaynaklardan anlaşılmaktadır. Ancak Kıbrıs taraflarındaki yanal atımlı ve dalma-batma zonu fayların büyük potansiyel yarattığı ortaya çıktı. Buradaki dalma-batma zonu fay hattı denizaltı dağlarının altından giriyor, Antalya’nın şehir merkezine geldiğinde derinlik 90 kilometreye ulaşıyor” dedi.ASIL TEHLİKE DALMA BATMA ZONLU FAYDASon birkaç yıldır bir miktar sallayan depremlerin bu fay üzerinde olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Dipova, bu tür dalma-batma zonu fayların büyük depremler üretebilen ama tekerrür sayısı çok uzun faylar olduğunu da belirterek, “Japonya’da büyük depremler üreten fayın bir benzeri. Şimdi fay bu ne büyüklükte bir deprem üretir? Tekerrür süresi nedir? Türkiye’de geçmişe yönelik kaynaklar sınırlı, en fazla 100 yıllık bir deprem verisi var. Bu nedenle tarihsel deprem verilerine de güvenemiyoruz. O nedenle biraz daha üzerinde çalışmamız gereken bir fay” şeklinde konuştu.LEONARDO’NUN YAZDIKLARIJaponya Kobe’deki fayın 300 yılda bir tekrarladığı ve çok büyük ivmelere ulaşan depremler ürettiğine de işaret eden Doç. Dr. Nihat Dipova konuşmasını şöyle tamamladı:“Ayrıca bu tür faylar yani dalma-batma zonu fayları bir de tsunami üretirler. Biz tarihsel verilere biraz kuşkuyla bakıyoruz ama yine de dikkat almak durumundayız. Tarihsel kaynaklara baktığımızda örneğin İtalya’dan Antalya limanına gelip ticaret yapan insanların günlükleri ve dönemin ticaret odalarına yaşadıkları depremlerle ilgili yazdıkları bir takım ifadeler var. Bunlardan en meşhuru ise Leonardo’ya ait. Bu taraflara gezmeye gelmiş. Antalya’da iken bir deprem olmuş. Yazdıklarında çok enteresan bir tanımı var: ‘Bir deprem oldu ondan sonra Antalya limanın suyu çekildi, dibi göründü. Dibinde büyük bir yarık varmış onu gördük. Sonra da çok büyük bir dalga geldi falezlerdeki kayaları düşürdü, Fransız Konsolosluğu’nun sur duvarlı devrildi.’ Şimdi acaba bu bir tsunami olabilir mi? O zaman da tutulmuş bir çok eski kaydı bugünkü dile çevirdiğinizde bu kuşkularımızı makul hale getiriyor. Bu tsunami üretebilecek bir fay mı? Tsunami üretirse ne olur? Bu iki kaynak yani yanal atımlı fayla bu dalma-batma zonu fay bir tsunami ürettiği zaman Antalya kıyılarına etkisi ne olur? Şimdi bu konuda çalışılıyoruz. Sadece şunu söyleyebiliriz; Öyle sanıldığı kadar güvenli bir yerde yaşamıyoruz.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz