Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Rum kesiminin Doğu Akdeniz'de tek yanlı olarak yürüttüğü hidrokarbon faaliyetlerine ilişkin, "Uluslararası hukuka bakıldığında Kıbrıs Türk halkının bu rezervler üzerinde hakkı vardır. O zaman bu kabul ediliyorsa bu hakkın da garanti altına alınması gerekmektedir." dedi.
Gül, Türkiye Barolar Birliğince Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kıbrıs'ta Son Söz Paneli'ne katıldı.
Panelde çok önemli konu başlıklarının bulunduğunu belirten Gül, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) çok sağlam temellerle birbirine bağlanmış tarihe geçmişe dayalı ve hep böyle kalacak bir ilişkiye sahip olduğunu vurguladı.
"Türkiye olarak, dost ve kardeş ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin istikrar ve refahını, kendi istikrarımızdan, refahımızdan ve güvenliğimizden farklı görmüyoruz." diyen Gül, bu hislerin 82 milyon Türk vatandaşının ortak hisleri olduğunu kaydetti.
- "Her zaman masadan kalkan Rum tarafı olmuştur"
Adalet Bakanı Gül, Türkiye'nin Kıbrıs meselesinde her zaman diyalog ve diplomasiye dayalı, müzakere temelli bir yaklaşım içerisine girdiğini, iki halkın siyasi eşitliği temeline dayalı, adil ve kalıcı bir çözüm getirilmesi önerisini getiren taraf olduğunu anlattı.
Annan Planı dahil her dönemde bu yapıcı iyi niyetini Türk tarafının eylemli olarak da ortaya koyduğuna işaret eden Gül, "Ancak Ada'da anılan temel ilkelere dayanan ve yaşayabilecek bir çözümden kaçan taraf, her zaman Rum tarafı olmuştur. Tarihsel olarak bakıldığında 'yüz yüze ikili müzakereler' olsun, 'aracılı müzakereler' olsun her zaman masadan kalkan Rum tarafı olmuştur." diye konuştu.
Ada'ya 28 Ağustos'ta yaptığı ziyaret hakkında bilgi veren Gül, bundan sonra yeni bir müzakere süreci başlayacaksa, Ada'da iki tarafın çözüm için ortak bir vizyona sahip olduğunun teyit edilmesinin, eşit siyasi ve egemenlik haklarına dayalı bir çözüm noktasının teyit edilmesi gerektiğini vurguladı.
- "Kıbrıs Türk halkının da bu rezervler üzerinde hakkı vardır"
Bakan Gül, "Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin sağlanması, haklı güvenlik endişelerinin karşılanmasının temini meselenin çözümü bakımından en önemli noktadır." dedi.
Rum kesiminin tanımayan tavrının KKTC'nin tarihiyle, coğrafyasıyla, nüfusuyla, kültürüyle, siyasi ve ekonomik haklarıyla bir toplum ve bir devlet olduğu gerçeğini asla değiştirmeyeceğini vurgulayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rum kesiminin tek yanlı olarak yürüttüğü hidrokarbon faaliyetlerinin bölgenin istikrarı açısından tehdit oluşturduğunu ve bunlara izin vermeyeceğimizi başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti en yetkili ağızdan her zaman dile getirmiştir.
Burada herkesin kabul ettiği bir şey var, uluslararası hukuka bakıldığında Kıbrıs Türk halkının bu rezervler üzerinde hakkı vardır. O zaman bu kabul ediliyorsa, bu hakkın da garanti altına alınması gerekmektedir. Türk tarafı olarak, Fatih, Yavuz, Barbaros ve Oruç Reis gemilerimizin arama faaliyetleri ile gerek ülkemizin, gerekse Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruma irademizi güçlü bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktayız ve bu kararlığı da elbette sürdüreceğiz."
- "Kıbrıs meselesi bizim için milli davadır"
"Kıbrıs meselesine bir milli dava olarak bakıyoruz. Kıbrıs meselesi bizim için bir milli davadır ve her zaman milli dava olarak kalacaktır. Siyasetin, partilerin üstünde bir meseledir." diyen Gül, TBMM'deki tüm siyasi partilerin ortak bir bildiriyle bunu teyit etmesinin de önemli bir gelişme olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ada'da kalıcı bir çözümün sağlanması, Doğu Akdeniz'de gerginliğin değil, barışın hüküm sürmesi çağrılarının hep yinelendiğini vurgulayan Gül, Türkiye'nin diğer her konuda olduğu gibi bu konuda da uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının sonuna kadar takip edilerek, korunacağını belirtti.
Bakan Gül, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda milletlerarası hukuka saygı konusunda yer alan ifadelere işaret ederek, şöyle konuştu:
"Türkiye daha başlangıçta milletlerarası hukuka saygılı olacağını ifade etmiş, Anayasa'ya bunu dercetmiştir. Dolayısıyla, Türkiye, gerek ülkesinde gerekse bölgesinde uluslararası hukukun gereği olan adımları kararlılıkla atmaya, Türkiye KKTC'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve menfaatlerini korumaya devam edecektir. Anavatan ve garantör olarak, dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de Kıbrıs Türk halkının yanında olmaya devam edeceğiz."
Konuşmasında Gaziler Günü vesilesiyle tüm gazileri minnetle, şehitleri rahmetle yad eden Gül, panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.
Panelin açılışına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Başbakanı Ersin Tatar, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy ve TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun yanı sıra çok sayıda diplomatik misyon temsilcisi ve davetli katıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz