YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kıl Çorap Örme Geleneğini Yaşatıyorlar

- BURDUR'un Aziziye Köyü'nde oturan 78 yaşındaki Hasan Koçak ve eşi 73 yaşındaki Havva Koçak, atalarından kalma keçi kılından çorap

- BURDUR'un Aziziye Köyü'nde oturan 78 yaşındaki Hasan Koçak ve eşi 73 yaşındaki Havva Koçak, atalarından kalma keçi kılından çorap örme geleneğini yaşatmaya çalışıyor. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan çift, ördükleri kıl çorapları kendileri giyiyor, zaman zaman da eş dosta hediye ediyor. Burdur'a bağlı Aziziye Köyü'nde oturan evli ve 3 çocuk babası Hasan Koçak, ilkokul yıllarında öğrendiği ve atalarından kalma keçi kılından çorap örme geleneğini yaşatmaya çalışıyor. Çiftçilik ve hayvancılıkla geçimlerini sağlayan Hasan Koçak ve 52 yıllık hayat arkadaşı Havva Koçak, kendi keçilerinin yününden elde ettikleri iplerle, özel bir şiş yardımıyla kıl çorap örüyor. Atalarından kalma Yörük geleneğini sürdüren Hasan Koçak, çorapları çoğunlukla kendisi ve eşi için, zaman zaman da eş dosta hediye etmek için örüyor. Koçak çifti evlerinin bir odasını da müzeye dönüştürdü. Ördükleri çoraplar, patikler, bebekler, çantalar ve yıllar önce kullanılan malzemelerle süslenen oda tam bir müzeyi andırıyor. '70 YILDAN BERİ ÖRÜYORUM' Hasan Koçak, "Keçi kılından bu Yörük çorabını aşağı yukarı 70 yıldır örüyorum. Keçi kılından olunca fazla ıslak tutmaz, yani sudan etkilenmez. Romatizma ve diz ağrılarına iyi gelir. Sıcak tutar insanın ayağını. 70 yıldan beri örüyorum. Benim dedeme 'Çoban Musa' diyorlar. Çobanlıktan geliyor. Rahmetli babamın da aşağı yukarı bütün ömrü yaylada geçti. Yani ömrü çadırlarda geçti, yaylalarda. Ben zaten yaylada çadırda doğmuşum" dedi. '2 GÜNDE DE ÖREBİLİRSİN' Bir çorabı yaklaşık 4 günde ördüklerini anlatan Hasan Koçak, "Tabi başka hiçbir işe bakmazsan 2 günde de örebilirsin. Beyazı olur bunun, siyahı olur, başka çeşit renkler olur. 'Gök' deriz, yani az mavi gibi böyle, ne beyaz, ne siyah olanın arasında onlardan da güzel olur. Bu çorapları satmıyoruz. Bazı arkadaşlara hediye ediyoruz. Devamlı da çorap örüyor değiliz. Şu günlerde de gösteri olarak her şenlikte ve etkinliklerde örüyoruz. Bu işi bizden sonra yapacak kimse hemen hemen yok. Var ufak tefek de çok değil. Köy yerinde de bu kıl çorabı fazla giyen olmuyor. Onun için pek ören de yok yani" diye konuştu. 'BEN EĞİRİYORUM O ÖRÜYOR' Havva Koçak da evlilikleri boyunca hiç kavga etmediklerini aktarırken, şöyle konuştu: "İkimiz işte böyle geçinip gideriz. Ben eğiriyorum (iplik durumuna getirmek) o örüyor, ben pişiriyorum beraber yiyoruz. Her işe beraber. Dağa gitsek beraber, ovaya gitsek de, çeşme yapsak da, mala baksak da beraber. Dünyamızı işte bu 52 senedir devam ettiriyoruz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler