Antalya’nın Manavgat ilçesi yörüklerinin yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte beslediği kıl keçileriyle beraber başlattığı göç yolculuğu Konya’nın Derebucak ilçesindeki yaylalarda son buldu.
Manavgat Yörükleri’nden Bozahmetli Aşireti’nden olduğunu belirten ‘Celal Hoca’ lakaplı Celal Eski, gazetecilere yaptığı açıklamada, Manavgat’ın Sevinç köyünde başlayan yayla yolculuğunun Derebucak ilçesinde noktalandığını söyledi. Eski kervan yollarından traktörlerle devam eden 4 gün süren yolculuğun ardından Derebucak ilçesine bağlı Çamlık kasabasındaki Yayacık yaylasına ulaştıklarını anlatan Eski, Yörükler olarak 1970’li yıllardan beri aynı yere geldiklerini kaydetti.
Yolculuklarının eskiden sabah erken saatlerde başladığını, 5-6 sonrasında bulunulan yerde konaklandığını vurgulayan Eski, şimdi ise sabah kalkıp öğlen bir yerde diplenip, daha uzun mesafe olarak yola tekrar devam ettiklerini söyledi. Geçimlerini temin ettikleri kıl keçileriyle beraber göç ettiklerini de kaydeden Eski, şöyle devam etti:
“Eski rakamı olmasa da 200 kıl keçimiz var. Her çoban da gün geçtikçe davar sayısını azaltmakta. Hayat şartlarının zorluğundan dolayı yaylayı terk etmek zorunda kalıyoruz. Kaldığımız yaylaya Akkoyun’un Top derler. Çamlık kasabasına bağlıdır ve arkasında, zirvesindedir. Yaylacık adı ile anılır. Üzerinde çok soğuk bir suyu vardır. Oralarda yaz mevsimini geçirdikten sonra sonbaharda yol kenarına ineriz. Atalarımızdan kalma adet ve usul. Eskiden tabi hayvancılığın çok olmasıyla, bu töreler bozulmasın diye ve hayat şartlarıyla alakalı olarak göç etmekteyiz. Bizim şu an davar dediğimiz kıl keçi ise, sıcak bölgelere dayanamayıp yaz geldiğinde yaylaları daha çok istedikleri için onların hayatlarını daha da ileriye götürmek için buralara gelmekteyiz. Yörüklerden diğer aşiret mensupları ise, Çamlık’ın yanı sıra, Derebucak, Akçabelen, Göynem gibi yerleşim birimlerinin değişik yaylalarına geliyorlar. Dönüş yolculuğumuz ise Ekim ayının 15’inde başlıyor.”
Yaylalara göç ettikten sonra arada şehirlere de gittiklerini, kendilerinin sürekli gittiği şehrin Beyşehir olduğunu anlatan Eski, kıl keçilerinin sütünden yararlanarak hayatlarını idame ettirdiklerini söyledi.
Eskisi gibi artık yaylada, dağda sağlık sorunu yaşamadıklarını da kaydeden Eski, “Şimdi Allah razı olsun devletimizden her türlü imkan var. Dağa bile ambulans gelebiliyor. Helikopterle de bizi alabiliyorlar. Eskiden olduğu gibi sağlıkla ilgili sorunlarımız artık olmuyor” dedi.
Eski’nin eşi Fatma Eski ise, artık yeni neslin göçebe hayatını istemediğinden yakınırken; “Bizim için alışkın olduğumuzdan yayla havası çok iyi oluyor. Yıkılana dek gideceğiz. Yeni nesil ise istemiyor. Onların çoğu evlendi ve bizden sonra artık pek de eskisi gibi yaylacılık olmayacak gibi görünüyor” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz