YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kılıç: "ben Emeklilik Dilekçemi Gönderdim Ve Artık Emekliyim"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bugün itibariyle emeklilik karanını verdiğini açıklayarak, “Nerede nasıl hizmet yapacağımı...

Kılıç: "ben Emeklilik Dilekçemi Gönderdim Ve Artık Emekliyim"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bugün itibariyle emeklilik karanını verdiğini açıklayarak, “Nerede nasıl hizmet yapacağımı bilmiyorum. Ama şuanda bir siyasi projem yok. Emekliliğimin bununla da alakası yok” dedi.Yaş haddinden emekliye ayrılan Haşim Kılıç, bugün yapılan Anayasa Mahkemesi başkanlığı seçimlerinden sonra kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.“HER İKTİDAR DÖNEMİNDE LİNÇ EDİLDİM"25 yıllık süre içerisinde her iktidar döneminde linç edilmekten kendisini alamadığını kaydeden Kılıç, “1990 yılında AYM’ye seçildiğim gündün itibaren çok meşakkatli bir yolculuğum oldu. Çok meşakkatli bir yolum oldu. Bu niye oldu? Diye sorarsanız, belki benim özgürlük anlayışımdan temel hak ve özgürlüklere bakışımdan kaynaklanabilir. Geldiğim günlerde bir başka nitelemeler oldu. Bugün de çok farklı nitelemelerle farklı tepkilerle çok büyük eleştiriler ve saldırılar karşısında kaldım. Ama şunu belirteyim; hiçbir zaman bu saldırılarla, bu eleştirilerle hiç yılmadım. Doğru bildiğim yolda yürümeye devam ettim. Ben temel hak ve özgürlüklerin kutsal olduğuna inanıyorum. Temel haklara yapılacak bir saldırının insan onuruna yapılmış bir saldırı olduğuna inanıyorum. Bu çerçevede düşüncelerimi yoğunlaştırdım, oylarımı da bu noktada kullandım. Ben vicdanımda verilen düşünceleri söylemeye ve dik durmaya gayret eden bir kişilik sergiledim. Bugüne kadar AYM’de yaptığım görevimi emekli olduktan sonra da mücadelemi sürdüreceğim. Doğruları, yanlışları söyleyeceğim. Kim alınırsa alınsın etkilenmiyorum. Biz bu olduğunu sürdürmek zorundayız. İnsanlar düşüncelerini ifade etmelidir. Konuşmadan birbirimizi nasıl anlayacağız. İfade özgürlüğünün çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda şahsıma yapılan eleştirileri hep bu çerçevede gördüm” diye konuştu."BEN EMEKLİLİK DİLEKÇEMİ GÖNDERDİM VE ARTIK EMEKLİYİM"Emekli olduktan sonrada doğruları söylemeye devam edeceğini ifade Kılıç, “Bundan kim alınırsa alınsın, hiçbir şekilde ben bundan etkilenmiyorum, etkilenmeyeceğim. Konuşmadan, diyalog kurmadan birbirimizi nasıl anlayacağız, ikna edeceğiz. Bugün yeni başkanımızı seçmiş bulunuyoruz. Emeklilik kararımı vermiş bulunuyorum. Ben emeklilik dilekçemi gönderdim ve artık emekliyim. Bu kararı mı? Niye aldım. Bir ay önce böyle bir karar aldım Konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi yasa gereğince 2 ay önce başkanın seçilmiş olması bu yıl uygulandı. Şuanda bu çatı altında iki tane başkan var. Bir kurumda iki başkan olmaz. Tek çatı altında iki başkan olmaz. Seçilmiş olan arkadaşımın daha rahat çalışması adına emeklilik kararımı aldım. Seçilen arkadaşıma başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.“TÜRKİYE’DE ARTIK ÖYLE BİR NEFRET SÖYLEMİ GELİŞMEYE BAŞLADI Kİ KUTUPLAŞMANIN AYRIMLAŞMANIN FARKLI ZEMİNLERDE DİYALOG KURMA İMKANINI KAYBETTİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”‘Aziz milletime veda ediyorum. Onların hak ve özgürlüklerini her platformda korumaya devem edeceğim’ diyen Kılıç, “ Bu nefes bu ten de kaldığı sürece bu görev devam edecektir. Bizim sorunları konuşmaya ihtiyacımız var. Türkiye’de artık öyle bir nefret söylemi gelişmeye başladı ki kutuplaşmanın ayrımlaşmanın farklı zeminlerde diyalog kurma imkanını kaybettirdiğini görüyoruz. Türkiye için gelecekteki en potansiyel tehlikesi büyük tehlike nefret söyleminin doğurduğu farklılar arasındaki ortamdır. Bundan hızla uzaklaşmamız lazım. Bu konuda siyaset aktörlerinin ılımlı anlayışına ihtiyacımız olacaktır. Yargımızın da sorunları var” dedi.“BÖYLE BİR YARGI İLE DEVAM EDEMEYİZ. YARGIDAKİ SEÇİMLER YARGIYI ÇÜRÜTÜYOR”Yargının çok büyük sorunları olduğunu vurgulayan Kılıç, “Bu sorunların gerek tarafsızlık gerekse bağımsızlık noktasında sorunlarımızı zaman zaman dile getirdik. 13 bine yakın hakim ve savcının katkısıyla kurulumuz oluştu. Ancak şunu belirtmek isterim HSYK’nın son seçiminde biraz daha çoğulcu bir yapının oluşmuş olması memnuniyet verici. Bu konuda herhangi bir eleştirim yok. Ancak bu seçimin geride bıraktığı izleri, enkazı değerlendirdiğimiz zaman yargının ne kadar zor bir durumda olduğunu söylemek lazım. En ücra köşeye gidin oradaki hakim ve savcıların hangi siyasi görüşe, yakın olduğunu bütün vatandaşlar biliyor. Böyle bir yargı ile devam edemeyiz. Yargıdaki seçimler yargıyı çürütüyor. Bunun nedeni yargıdaki seçimler. Yargıda ki seçimlerin yeniden değerlendirilmesi lazım. Bu seçimler olduğu sürece siyasi çekişmeler devam edecektir. Yargı birilerinin hedefine ulaşacağı kamu gücü de değildir. Bunlar ülkeye kötülük getirir. Bir adalet kurultayı ile bu konunun görüşülmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde her seçim yargıçlar arasındaki ilişkiyi zedelemekte sıkıntılar doğurmakta. Bu benim bugün ki düşüncem değil, 2010 kuruluş yıl dönümündeki konuşmama bakarsanız ben o orada da bu görüşleri ileri sürdüm. Genel Kurmay Başkanı’nı askerlerin, Diyanet İşleri Başkanı’nı din adamlarının seçtiğini, emniyet müdürünün polisler tarafından seçildiğini düşünün. Sonuçlarının ne olacağını biliyorsunuz. Bunlardan çok daha önemli olan yargıda bu seçimler ciddi çürümelere neden olmaktadır. Giderken bu ikazımı bir kez daha altını çizerek yapmak istiyorum” diye konuştu.“BU KARARIMI SAKIN SİYASİ PROJE OLARAK DEĞERLENDİRMEYİN”Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıç, ’Siyasete girecek misiniz?’ sorusuna, “Herhangi siyasi projem yok. Bugün emeklilik kararımın temelinde az önce ifade ettiğim gibi yeni seçilen arkadaşıma daha rahat çalışma imkanı vermek üzere bu kararı aldım. Bir mahkemede iki başkan olmaz. Bu kararımı sakın siyasi proje olarak değerlendirmeyin. Böyle bir projenin devamı değil bu. 25 yıllık burada edindiğin tecrübe temel hak ve özgürlüklerle ilgili çalışmalarımı aktaracağım. Doğruları söylemeye devam edeceğim, bu bir yerde başkan olmak ya da siyasi figür olarak yürüyecek hizmetler değil” cevabını verdi.“NEFRET SÖYLEMİNİN DOĞURDUĞU VE AYRIŞMAYI MEYDANA GETİREBİLECEK YÖNE DOĞRU GİTTİĞİ BİR KÜLTÜRÜN İÇERİSİNDEN GEÇİYORUZ. HUKUK GÜVENLİĞİNİN SORUN OLDUĞU BİR DÖNEMİ YAŞIYORUZ”’Bank Asya’nın TSMF tarafından el konulmasını temel hak ve özgürlükler açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorununa Kılıç, “Her ülkenin olduğu gibi bizim sorunlarımız var. Bütün bunları demokratik ortamda ve hukuk devleti anlayışı içerisinde çözmek zorundayız. Bir hukuksuzluk ve kanunsuzluk varsa bir suç işlenmişse birinin kabahati varsa hukuk devletine yakışır ortamda çözülmesini her zaman isteyen biriyim. Türkiye’de bağımsız yargının oluşması konusunda ciddi sorunları var. Nefret söyleminin doğurduğu ve ayrışmayı meydana getirebilecek yöne doğru gittiği bir kültürün içerisinden geçiyoruz. Hukuk güvenliğinin birinci derecede sorun olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bunların ayrıntılarını anlatmak mümkün bugün ana hatlarını söyleyebileceğim konularla geçiştirmek isterim” diye cevapladı.“ŞAHSIMA YAPILAN DARBECİ KUMPASÇI, SİYASETİ YÖNLENDİRMEYE SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPMAYA DÖNÜK ELEŞTİRİLER YAPILDI. DARBECİLİK EN ÜZÜN ELEŞTİRİ OLMUŞTUR”Anayasa Mahkemesindeki 25 yıllık çalışma sürecinde sizi en çok üzen ve sevindiren olay neydi? sorusuna Kılıç, “ 25 yılın içine çok şey sığdırdık. Sevindiğim şeyleri anlatmakla bitiremem ama üzüldüğüm şeylerde şüphesiz var. Şuanda sizlere çok sevindiğim ve etkileyen nedir? diye sorarsanız ben; 2004 yılında Anayasa’nın 90. Maddesinde yapılan değişiklik benim hayatıma çok büyük etken yapmıştır. Hayatımda en çok sevindiği olay budur. 90. Maddede yapılan değişikliği devrim olarak niteliyorum. Sebebi de yerellikten kurtulan temel hak ve özgürlükleri evrensel yönelen bir anlayışa getiren bir değişikliktir. Ne üzdü derseniz? Son zamanlarda yapılan davalar nedeniyle siyaset kurumlarımız şahsım ve mahkememiz hakkındaki eleştiri ve değerlendirmeler bizi çok üzdü. Özellikle şahsıma yapılan darbeci kumpasçı, siyaseti yönlendirmeye siyaset mühendisliği yapmaya dönük eleştiriler yapıldı. Darbecilik en üzün eleştiri olmuştur. Bu konudaki anlayışım tarihte kalmıştır. Bu kelimeyi sarf edenlerinin vicdan muhasebesi yapmasını istiyorum. Bu mahkemeyi darbecilikle suçlayanların geçmişte verdiğim kararlarla, yazdığım karşı oylarla temel hak ve özgürlükler hakkında yazdıklarımdan en çok faydalananlar bana darbeci demişlerdi. Böyle bir şeyi ben hak etmiyorum bu mahkeme hakketmiyor” şeklinde cevapladı.Şimdilik mi yoksa önümüzdeki dönemde siyaset bir seçim mi olacak sorusuna ise Kılıç, "Gerek iç dünyamdaki inançlarım temel hak ve özgürlüklerin insanı insan yapan özelliklerdir. Devlet vatandaşlarına temel hak ve özgürlükleri evrensel değerlen çerçevesinde yaşatamıyorsa o devletin varlığının da anlamı yoktur. Nerede nasıl hizmet yapacağımı bilmiyorum. Ama şuanda bir siyasi projem yok. Emekliliğim bununla da alakası yok. Altını tekrar çiziyorum” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler