CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübünün ev sahipliğinde "15 Temmuz ve Parlamenter Sistem" başlıklı konferansta konuştu.
Kılıçdaroğlu başkanlık sistemine ilişkin "Yani güçler ayrılığı değil, Güçlerin birliği savunuluyor. Yani bir demokraside olmazsa olmaz olan denge ve denetleme yok ediliyor" dedi.
"HİTLER, BUNUN EN TİPİK ÖRNEĞİ"
Kılıçdaroğlu, "Bir kişiye bir ülkenin kaderini teslim etmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Hitler bunun en tipik örneğidir. Bütün yetkiler verildi. Hitler önce Almanya'yı sonra bütün dünyayı kana buladı. Başkan dediğiniz kişi, her zaman aklı başında bir kişi olmayabilir. Osmanlı tarihinde de olmuştur bu. Padişah balıkları altınlar, paralar atmıştır mesela. Deli İbrahim dediğimiz pek çok kişi gelip geçmiştir. Ama biz, 21. yüzyıldayız. Bizim sorumluluklarımız var. Birisinin hatasını, bir başkasının denetlemesi gerekiyor" diye konuştu.
"ANAYASALAR, OHAL DÖNEMLERİNDE, BİR PARTİNİN MUTFAĞINDA HAZIRLANMAZ"
Yeni anayasa çalışmalarında toplumsal uzlaşının önemine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Anayasalar, OHAL dönemlerinde, bir partinin mutfağında hazırlanmaz. Toplumsal uzlaşma olmalı anayasa yaparken. Herkes bu benim anayasam demeli. Demokratik, özgür bir ortamda tartışılarak anayasa yapılmalı" dedi.
"4 MAYIS DARBESİNDE YÜZDE 49 BUÇUK OY ALAN BİR BAŞBAKANI, KAPININ ÖNÜNE KOYDULAR"
Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz darbesinden söz ediyoruz. Ama 4 Mayıs darbesini hiç aklımıza getirmiyoruz. Ne darbesi mi? Seçimle gelen bir Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu saraya davet edildi. Elinden istifa dilekçesi alındı kapının önüne kondu. Başka bir başbakan tayin edildi. Demokrasi ile ne ilgisi var. 15 Temmuz darbesini, ordunun içindeki bir gurup yaptı. Öbür darbeyi başka birisi yaptı. O da saray darbesi. Yüzde 49 buçuk oy alan bir Başbakanı kapının önüne koydular. Bunun 28 Şubat sürecinden ne farkı var. Darbe. Seçimle geldi. Neden kapının önüne kondu? Neden üzerinde durulmuyor. Neden özel olarak ele alınıp işlenmiyor çünkü medya özgür değil. Ya tutuklanır göz altına alınırsam deniyor. Ahmet Davutoğlu'nun hakkını savunmak bize nasip oldu. Hakkını ben savundum. Bugün de savunuyorum. Yüzde 49 buçuk oy alan bir başbakan kapının önüne konulamaz. Konuluyorsa demokrasi tartışılır. Benim siyasi rakibim. O da çok iyi biliyor. Kendisine de söyledim. 'Senin hakkını benim dışımda savunan olmadı' diye. Çünkü demokrasiyi savunuyorum" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz