CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Büyük Rüşvet Operasyonu’na atıfla, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yolsuzlukları savunan bir Başbakan’la karşı karşıyayız. O nedenle bunun meşruiyeti yoktur artık. Topal ördek hükümetidir bunlar. Haram paraya bu kadar alışmış bir kitle, bir siyaset anlayışı nasıl olabilir? Ahlaktan bahsediyor. Hangi ahlaktan bahsediyorsun sen? Ahlaksızlığın daniskasısın sen. Keşke mahkemeye verse, veremez. Bütün rezilliklerini hiç değilse mahkemede dökelim ortaya” dedi.
CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
YOLSUZLUK ŞEYTAN ÜÇGENİ
Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonuyla karşı karşıyayız. İçinde bakanların, oğullarının, işadamlarının olduğu bir tablo. Yolsuzluk tek başına yapılacak bir olay değil. Kirli siyasetçi, kirli bürokrat ve kirli işadamından oluşan 3 önemli ayağı var yolsuzluğun. Biz buna ‘şeytan üçgeni’ diyoruz. ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu’ diyorum. Sadece miktar olarak değil, 4 bakanın adının karıştığı, çocuklarının adının karıştığı ciddi bir olay var karşımızda.
Adı geçen bakanların Ankara’ya gelip, ‘Sayın Başbakanım biz de temiziz, çocuklarımız da temiz, asla kirli işlere bulaşmadık. Biz size istifa dilekçelerimizi veriyoruz. Hiç kimseye müdahale etmeyin, kimse bizi suçlayamaz, biz tertemiz insanlarız’ demeleri beklenirdi. Sayın Başbakan da televizyonların karşısına çıkıp, ‘Ben bakanlarıma, polislerime, savcılarıma, devletime güveniyorum. Ben bu devleti 11 yıl saydam kurallar uygulayarak yönettim, bağımsız yargı kararını verecek’ derdi ve istifalarını kabul ederdi. 76 milyon yurttaş bu Başbakan’ı alkışlardı. Hepimizin söyleyeceği bir şey kalmazdı.
ÇETE BAKANLAR KURULU’NDA
Biz de Sayın Başbakan’a davranışından dolayı teşekkür ederdik. ‘Sayın Başbakan çağdaş bir demokraside olması gereken davranışı sergilediniz’ derdik. Ama bu böyle olmadı. Bu bakanlar Ankara’ya geldi, bütün programlarını iptal ettiler, ‘Ankara’dan ayrılmayacağız, istifa etmeyeceğiz’ dediler. Koltuğu babalarının malı gördüler, milletin karşısına çıkıp alay eder gibi, ‘Devletin içinde çeteler var’ dediler. Türkiye, kendi tarihinde Osmanlı dahil böyle bir olayla karşılaşmamıştır. Dünyada böyle bir olay asla olmamıştır.
Eğer çeteyi siz sokakta kurarsanız bunu bir şekliyle çözerseniz, bürokrasi de oluşursa bir şekliyle çözersiniz ama çete Bakanlar Kurulu’nda oluşursa orada zorluğunuz vardır. Geldiğimiz süreç budur. Bu ülkede 76 milyon yurttaşıma hitap ediyorum, hangi partiye oy verirse versin, kul hakkı yiyenlere, yetim hakkı yiyenlere güvenmeyin. Onlar sizi soydular.
Bir kamu bankası genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunda milyonu aşan dolarbulunuyor. O genel müdürün evine o ayakkabı kutusunun içinde milyon dolarları çeteler mi yerleştirdi? Elini vicdanına koyup bana öyle yanıt versin, helal paranın alın teriyle kazanılmış bir paranın ayakkabı kutusunda ne işi var? Gerçekten Müslümanlığa bağlı bir insana bu soruyu soruyorum. Oturup bana bunun yanıtını verecek, helal paranın ayakkabı kutusunda ne işi var? Bakanların çocuklarının yatak odalarına kasayı, para sayma makinelerini çeteler mi yerleştirdi? İçişleri Bakanı oğlu ile telefon konuşmaları sırasında ‘Oğlum dikkatli ol telefonda bunları konuşma’ diyor. Bu konuşmayı çeteler mi onlara yaptırdı?
POLİSLER DE Mİ ÇETE
Hükümetin ilk icraatı polisleri görevden almak. İnsanda biraz utanma, ar olur. Neden bu polisleri görevden alıyorsun, onlar da mı çete mensubu? 11 yıldır sen iktidardasın, bunları da mı çete devletin içine yerleştirdi? Yolsuzlukları duyumları veya ihbar üzerine araştıran savcılar var. Devletin savcıları, adı üstünde cumhuriyet savcıları. Mahkeme kararı ile telefon dinlemeleri, görüntülü deliller toplanıyor. Şimdi bu savcılar da çete oldu. Bu savcılar düne kadar devletin savcısıydı. Alkış tutuyordunuz, kurşun geçirmez zırhlı aracını ‘çete’ diye suçladığın savcılara tahsis ettin.
2. türbanlı aday
CHP’nin Afyonkarahisar merkeze bağlı Değirmenayvalı belde belediye başkan adayı Ummuhan Özpınar, Sandıklı ilçesine bağlı Akharım belde belediye başkan adayı Sevinç Özdemir’den sonra ikinci başörtülü belediye başkan adayı oldu. Özpınar şöyle konuştu: “Başörtüsü benim simgem değil. Bayrağım asla değildir. Bayrağım, ay yıldızlı bayrağımızdır. Beldenin sorunlarını biliyorum. Üstesinden gelebileceğime de inanıyorum.” ?
Adaylıkları onaylandı
CHP Parti Meclisi’nin dünkü toplantısında onaylanan belediye başkan adayları şöyle: İstanbul Mustafa Sarıgül, Ankara Mansur Yavaş, İzmir Aziz Kocaoğlu, Eskişehir Yılmaz Büyükerşen, Hatay Lütfü Savaş, Mersin Macit Özcan, Manisa Özgür Özel (milletvekili), Antalya Mustafa Akaydın, Aydın Özlem Çerçioğlu, Bursa Necati Şahin, Muğla Osman Gürün, Trabzon Volkan Canalioğlu (milletvekili), Çanakkale Gökhan Ülgür, Kars Naif Alibeyoğlu, Gaziantep Akif Ekici, Edirne Hamdi Sedefçi, Balıkesir Sami Sözat.