Kılıçdaroğlu, Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Beylikbağı beldesindeki bir kıraathanede işçilerle bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmada Gebze'nin CHP'nin oylarının en düşük olduğu ilçelerden biri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin istediğinin herkesin iş sahibi olması ve huzur içinde yaşaması olduğunu belirterek şöyle devam etti:
''Bunu sağlamanın bir yolu var. Diyorlar ki; 'Kaynak nerede?'. Bu ülkede, kaynak, para, servet var. Hakça, kardeşçe bölüşürsek, ortak payda oluşturursak niye olmasın? Bu ülkede fabrikaların bacası tüterse, herkese aş, iş var. Yarın Adana'da işsizliik mitingi yapıyoruz. Çünkü Adana, işsizlik açısından en yoğun ilimiz. Yüzlerce fabrika kapandı.
Bir işveren kendi fabrikasını niye kapatır? Demek ki izlenen ekonomi politikaları, o adamın o fabrikayı kapatmasını zorunlu kılar. Biz diyoruz ki; sağlıklı, tutarlı, adam gibi politika üreteceğiz. Cebimizi değil halkı düşüneceğiz. Eğer ekonomi iyi yönetiliyorsa, işsizlik yoksa, herkesin karnı doyuyorsa söz veriyorum ben de gidip AKP'ye oy vereceğim. Ama bu ülkede işsizlik varsa, yoksulluk varsa, emekli geçinemiyorsa, çiftçi ürettiği ürünün bedelini alamıyorsa artık geçmişte AKP'ye oy verenler gelsinler bu kez CHP'ye. Memleket iyi yönetilmiyorsa bize gelsinler.''Gençler arasında işsizlik yüzde 25'lerde.
Halk için yola çıktıklarını, halkın çıkarlarını savunan bir iktidar kuracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, ''Ben 'hiçbir zaman siyasette zenginleşmeyeceğim' diye söz verdim. Tek amacım var, millet zenginleşecek. Bakın siz yoksullaşıyorsunuz, birileri köşeyi dönüyor. Gelin CHP'ye oy verin, beraber olalım'' diye konuştu.
''KİM KİMİN DAHA FAZLA MÜSLÜMAN OLDUĞUNA KARAR VEREBİLİR?''
Türkiye'de gençlerin gelecek kaygısı taşıdıklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, herkesin etnik kimliğine ve inancına saygı göstereceklerini, inancı, etnik kimliği ne olursa olsun herkesi kucaklayacaklarını belirterek şöyle devam etti:
'' Hiç kimseyi ötekileştirme lüksümüz yok. Artık bizim ortak payda kurmamız lazım. Ortak payda vatan sevgisi. Vatanını, ülkesini, insanını sevenler bir çatının altına gelecekler. O çatının altı CHP'dir. Ayrım yok, bölünmeyeceğiz.
Geçmişte Alevi, Sünni, Türk, Kürt, başı örtülü diye ayırdılar. Niye ayırıyorsunuz? İnsan insandır. Ayırdılar, kendileri palazlandılar. Bakın hepsinin altında ne araçlar var. Hepsi köşeyi döndü. Ne oldu? Biz birbirimize düştük. Dedelerimizin mezarı Çanakkale'de yan yana yatıyor. Onlar kavga mı etti aralarında? Ortak düşmana karşı mücadele ettiler. Tuzağa düşmeyelim, bizi tuzağa düşürüyorlar. Allah ile kul arasına kimsenin girmeye yetkisi var mı? Kim kimin daha fazla Müslüman olduğuna karar verebilir? Kimin elinde böyle bir terazi var?''
Kemal Kılıçdaroğlu, esnafın, sanayicinin herkesin şikayeti olduğunu ifade ederek, ''Demek ki memleket iyi yönetilmiyor. Eğer bir grup memnunsa, kim bu grup? onu sormamız lazım'' diye konuştu.
Yapılan 35 milyar dolarlık özelleştirmenin vatandaşın maaşının artmasını, işsizliğin bitmesini sağlamadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Nereye gitti bu para?'' dedi.
Kılıçdaroğlu, ''Açın ekonomi sayfalarını, Türkiyem mucizeler yaratmış. Bu mucize niye halka yansımıyor? Madem Türkiye bu kadar iyi, madem Türkiye çok güzel... Kişi başına borç yüzde 2 bin 507 oranında arttı. Biz size daha iyi bir ekonomi vaad ediyoruz. Beraber sosyal devleti, aile sigortasını kuracağız'' şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, uzun yıllar Maliye Bakanlığı'nda çalıştığını, kaynağın, nasıl harcandığını, nasıl toplandığını çok iyi bildiğini dile getirdi.
Halkın hakkını sonuna kadar savunmanın boynunun borcu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Gençliği siyasette daha etkin kılmamız lazım. Eğer gençler siyasette daha fazla yer alırsa Türkiye'nin ufku açılır. Gençler idealisttir, ülkenin çıkarlarını savunurlar'' diye konuştu.
Bir vatandaşın öğretmen atamalarına ilişkin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir çok ilinde atanamayan öğretmenlerin yaptıkları eylemlere CHP'li milletvekillerini gönderdiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
''Yüzlerce okulumuz var, öğretmen yok. Vekil öğretmenle eğitim devam ediyor. Dışarıda da öğretmen var atanamıyor. Böyle garip bir şey olur mu? Başbakanın verdiği sözler var 2002'de. Sorun, var olan soruna akılcı yaklaşmaktır. Yaklaşmadığınız zaman sorun çıkıyor. AKP bir dönem bunu kullandı, geldi iktidar oldu. Şimdi sırtını döndü. 'Niye yardım edeyim?' diyor. Çünkü bütçe kanununa koydukları hükümlerle sınırlamalar getiriyorlar. Sonra da çözemiyorlar. Bu ülkenin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur.''