TEK KİŞİLİK YÖNETİMDE ONUN HATASININ DÜZELTİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muhtar ve azaların katıldığı toplantının ardından sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle aynı salonda toplantı yaptı. Kılıçdaroğlu bir kişinin hatasını 80 milyonun ödeyeceğini belirterek, "Tarihe, demokrasiye, bayrağa, vatana karşı sorumluluğumuz var. Bir kişiye yetki vermek Türkiye'yi nereye götürür ve niye verelim. Babalarımız bize öğretti akıl akıldan üstündür. Hata insana mahsustur, başka canlıya değil. Bir kişi hata yaparsa faturayı 80 milyon kişi ödeyecek. Demokratik sistemde bir kurum, bir kişi hata yaptığında onu başka bir kurum düzeltir. Tek kişilik yönetimde onun yaptığı hatanın düzeltilmesi mümkün değil. Faturayı vatandaş öder. Şunu düşünebilirsiniz bir kişiye de verelim diyebilirsiniz. Sorun burada değil, sorun milli iradenin tecelli ettiği bir mekanı bir kişinin fesih etmesidir. 80 milyonun iradesini ben tanımıyorum, istediğim zaman fesih ederim. Bir kişinin iradesi mi güçlüdür, 80 milyonun iradesi mi güçlüdür ? Neden egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dedik. Bir kişi kalkıp hiçbir gerekçe göstermeden meclisi neden fesih ediyorum desin. Ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı kim evet diyorsa çıksın bunun makul bir cevabını versin. Bir anayasa değişikliği yapıyoruz çıksın anlatsınlar. Vatandaş bu yetkiyi hangi gerekçe ile versin. Bir sabah kalkacak dün mecliste beni eleştirmişler, bende bu meclisi fesih ediyorum diyecek. O zaman neden milli iradeden söz ediyoruz. Fesih görev süresi dolmadan bir kurumun, bir meclisin iradesinin dışında görevinin sonlandırılmasıdır. Fesih budur. Meclisin görev süresi dolmadan meclisin iradesinin dışında bir başka irade meclisin görevini sonlandırıyorsa fesih budur" dedi.
BAKANLIK KURMAK VE KALDIRMAK KENDİ YETKİSİNDE
Kılıçdaroğlu bakanlık kurmak ve kaldırma yetkisinin bir kişinin elinde olacağını ifade ederek, "Hepimiz demokrasi içinde yaşamak istiyoruz. Seçim olsa gelip burada seçim propagandası yaparım. Ama seçim değil, anayasa değişikliği ve niçin böyle bir yetkiyi bir kişiye veriyoruz. Bugün kaç bakanlığın olacağına TBMM karar verir. Bir kişi belirlemez. Demokratik parlamenter sistemde ortak akılı egemen kılarız. Yeni gelecek tek adam rejiminde arzu ettiği bakanlığı kurmak ve kaldırmak kendi yetkisindedir. Yeni bir bakanlık kurdum diyecek, Resmi Gazete'de siz sadece okuyacaksınız. Kaç bakanlığın olacağına ve kaç başkan yardımcısının olacağına bir kişi karar verecek. İşi ehline veriniz. TBMM, vali, doktor, büyükelçi kim olacak nitelikleri belirler. Hükümet o niteliklere uygun birisini belirler. Bugünkü düzende bir kişinin müsteşar olması için 12 yılını devlette geçirmesi lazım. Tek adamda başkan mezun olmayan birisini tayin edebilir" diye konuştu.
KIŞLA, ADLİYE, CAMİYE SİYASET SOKUYORLAR
Üstünlerin hukukunun kurulmak istendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hak, hukuk, adalet bir kişiye teslim ediliyor. İnsaf denen bir şey var. Diyorlar ki Kılıçdaroğlu doğruyu söylemiyor. Onların ifadesiyle söyleyeyim 'Kılıçdaroğlu yalan söylüyor' diyorlar. Desinler ki şu cümle yalan desinler. Tam tersi miting yapıyorlar, mitingin konusu anayasa değişikliği değil, mitingin konusu Kemal Kılıçdaroğlu. 18 maddeye baktım Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir madde yok. Vallahi de yok, billahi de yok. Miting yapıyorsun vatandaşa neden evet demesi gerektiğini anlat. Sabah, akşam, ikindi Kılıçdaroğlu. Yav Kılıçdaroğlu size ne yaptı arkadaşlar ? Bu ülke kanla, gözyaşıyla kuruldu. Bunların tamamından hepimiz sorumluyuz. Bir kararname ile sendikaları, mimar mühendis odalarını kapattık diyebilir. Bugünkü düzende kapatması için meclisten kanun çıkartması lazım. Biz adaletin içine siyaseti koyuyoruz. Yenikapı'da söyledim, 12 madde saydım. Bir daha darbe olmasın diye 12 madde saydım. Bunlardan biri kışla, adliye, camiye siyaseti sokmayın kardeşim dedim. Bunları söyledik şimdi tam tersini yapıyorlar. Kışla, adliye ve camiye siyaset sokuyorlar. Üstünlerin hukukunu yapmak istiyorlar. 4 milyon Suriyeli var. Evet çıkarsa Suriyelilere vatandaşlık verecekler. Gözünüz aydın. Zaten çocuklarımız işsiz dışarıdan işçi ihraç ediyoruz derseniz buyurun getirin. Ben şehit olacağım, o burada sefalar sürecek. Benim esnafım vergi ödeyecek, onlar ödemeyecek. Benim çocuğum sınava girecek, onlar girmeyecek. Bu hak mı? Bana hayır demeniz önemli değil. Sandığa gidip orada diyeceksiniz. Boşuna mı diyorum evet demenin vebali ağırdır."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz