CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye ekonomisinin iyi durumda olmadığını belirterek "Ekonomi iyi gitmiyor. Çünkü kimin devleti yönettiği belli değil. Bir cumhurbaşkanı iki başbakan var. Biri asıl, biri gölge. Kimin ne yaptığı, ne söylediği belli değil" dedi.
CHP lideri, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sendikalara üye olan öğretmenlerin açığa alınmasına ilişkin olarak "Açığa alınana öğretmenlerin haklarını sonuna kadar savunacağız" ifadesini kullandı. "Darbe fırsatçılığı yapıp sendikaya üye oldu diye öğretmenlerin görevine son verilmesini asla kabul etmiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu "Anayasal bir haktır. Sivil toplum, sendikacılık bizim anayasamızda güvence altına alınan kurumlardır" diye konuştu.
Öğretmen bütün bilgisini, becerisini, birikimini öğrencilerine vermelidir. Öğretmenleri aşağılarsanız, işinden ederseniz, görevini yapamaz hale getirirseniz, ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünecek hale getirirseniz geleceğimizi köreltirsiniz. Sizin sorunlarınız CHP’nin sorunlarıdır.
Bütün öğretmen arkadaşlarımın bilmesini isterim. Darbe fırsatçılığı yapıp sendikaya üye oldu diye öğretmenlerin görevine son verilmesini asla kabul etmiyoruz. Anayasal bir haktır. Sivil toplum, sendikacılık bizim anayasamızda güvence altına alınan kurumlardır.
Bu kurumlara üye olmak devlet memuriyetinden atılma gerekçesi olamaz. Açığa alınan ve görevine son verilen bütün öğretmenlerin yanındayız. Ama öğretmen var öğretmen var. Öğretmen var kendini bu ülkenin çocuklarına adamış. İstikbali için kendi peygamberimizi bile istismar eden var.
Burdur’da bir öğretmen. Mesaj atıyor, bir kadın kaç erkeği tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış sayılır. Bu öğretmenin öğretmenlikten alınması lazım. Diyanet İşleri Başkanı açıklama yaptı, “Böyle bir hadis-i şerif yoktur” dedi. Vekildi, asalaten tayin ettiler.
Milli Eğitim Bakanı’na sonsuz saygım var. Bu tür insanları milli eğitim camiasında barındırmayın. Herkesin yaşam tarzına saygı gösteririm ama birisinin sevgili peygamberimizi istismar etmesine tahammül edemem. Orası her isteyenin istediği gibi konuşacağı bir alan değildir.
Okullar açıldı, kitaplar yok. FETÖ’cüler hazırlamış, yeni kitaplar hazırlayacaklar. Niye hazırlamadınız? O kitapların hazırlanmasını sağlayan bürokratlar görevde, öğretmenleri görevden alıyor.
Öğretmene mi senin gücün yetiyor. Eğitim sistemi çökmüş vaziyette. Hiçbir anne baba memnun değil. Proje okul diye proje hazırladılar. Şimdi öğrenciler ve velileri okullarına sahip çıkıyor. Okuluma dokunma diyor. Hayır, bunları alacağız. Niçin, çünkü bunların çağdaş uygarlığından anladığı ortaçağ. Buna asla izin vermeyeceğiz.
Sık sık darbe sonrası mağdurlardan söz ediyorum. Diyorlar ki, “Nereden çıkıyor bu mağdur edebiyatı. Mağdur varsa millet” diyorlar. Ben de milletten söz ediyorum zaten. Bütün mağdurlara sahip çıkacağım. Örnek vereceğim. Öğretmeni öğretmenlikten atıyorsunuz. Lojmanından da atıyorsunuz. Sonra ne yapıyor? Bu öğretmen çoluk çocuğunun geçimini sağlamak için Bursa’nın Kestel pazarında sivri biber satıyor. Belediye zabıtaları geliyor, “Sen biber satamazsın, FETÖ’cüsün” diyorlar. Bir kişi suç işledi diye bütün aileyi açlığa mahkum etmek hangi dinde, hangi kitapta var?
Urfa’dan Demet Fakiroğlu. Kocası istihbarat kıdemli başçavuş. Alarm veriliyor 15 Temmuz’da gidiyor. 16’sında tutukluyorlar, görevinden atıyorlar. Lojmandan da çıkarıyorlar. Koşa koşa gidiyorlar. İktidar partisinin il başkanlığına gidiyorlar. “Biz mağduruz, böyle bir şey yapmadık. Alarm geldi, gitti. FETÖ’cülükle ilgimiz yok” diyor. Verdiği cevap, “Kocandan boşanacaksın” diyor. Kim oluyorsun sen?
Yetmiyor. Bu annemiz aynı zamanda bir şehit ablası. Abisi jandarma komando üst çavuş Van Çatak’ta şehit oluyor. Şehit yakını diye işe alıyorlar. Kocasını hapse atıyorlar, bunun da işine son veriyorlar. Bu kadının günahı ne? Bunları kabul etmek mümkün değil.
Mağduriyet var, darbe fırsatçılığı yapılıyor. Bütün mağdurlara sahip çıkmak insani görevimiz. Ben bunları söyleyince üzülüyorlar. Vay efendim bunları niye söylüyorsunuz. Bir ruh varmış, üç kez vurunca gelecek ruh. Yenikapı’da insanlar mağdur edilecek diye görüş birliği mi sağlandı? Böyle bir şey olamaz.
İşsizliğin konuşulmasını, tartışılmasını istemiyorlar. Anneler çocuklarını askere göndermiş, anneler umutla bekliyor. Evladım evine sağ salim dönecek mi, dönmeyecek mi? Bunların konuşulmasını istemiyorlar. Ama ben istiyorum, her annenin derdine derman olmak benim görevim.
Ekonomi iyi gitmiyor. Çünkü kimin devleti yönettiği belli değil. Bir cumhurbaşkanı iki başbakan var. Biri asıl, biri gölge. Kimin ne yaptığı, ne söylediği belli değil. Soruyorlar 34 vilayette 158 iş dünyasının önemli insanlarına soruyorlar. Size göre orta ve uzun vadede yapılması gereken reformlar neler? Yüzde 75,3. Adaletin kalitesinin artırılmasını istiyor.
Efendim Kılıçdaroğlu köprüye karşı diyorlar, halkın sömürülmesine karşıyım ben. Bakın devletin yaptığı köprüden örnek vereyim. İstanbul'da köprüler var, gidiş - geliş 4 lira 75 kuruş. Osmangazi Köprüsü'nden gider gelirsiniz 177 lira 50 kuruş ödüyorsunuz. Aradaki farka bakın. Adamlar ne diyor, feribotu kullanayım diyor. Bakın bir süre sonra göreceksiniz feribotu da kaldıracaklar bunlar
Erdoğan'ın "Madam gibi ölmek" açıklamasına sert tepki
"Madam gibi ölmek var, adam gibi ölmek var" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kadın kardeşlerimiz duysun diye söylüyorum; Asker Saime, Kılavuz Hatice, Gül Hanım, Kara Fatma, Zekiye Hanım, Ulviye Hanım, Melek Reşit Hanım, Halide Edip Hanım, bunlar ulusal kurtuluş savaşında ölüme giden kadınlardır. Omuz omuza düşmana karşı, ülkenin işgaline karşı mücadele eden kadınlardır. Birileri kadınları aşağılıyorsa ona dersini vermek bütün kadınların görevidir" dedi.